MERBAHA
2 Ocak 2018 tarihinde saat 01:49 civarında sizler henüz finali okumadan ben teşekkür bölümünü yazmaya başlıyorum. Şuan sizler bunu okuyorsanız finali yapmışız demektir. Ve final büyük ölçüde sizlerde bir şaşkınlık yaratmıştır diye düşünmek istiyorum. Tabi ki bu finali sadece sizleri şaşırtmak amacıyla bu şekilde yapmadım. Aklımdaki muhtemel birkaç final seçeneğinden bana göre Aslı Çetin'e en yakışacak finali seçtim. Aslı'nın yaralarında buluşanlara intihar etmenin bir çözüm olduğunu göstermeyecektim. Gösteremezdim.
Aslı Defne Çetin, her şeye rağmen ayakta kalması gereken bir kadın olmalıydı. 61 bölüm boyunca Aslı için daha fazlasını düşünemezdim. Çünkü; hayat tüm zorluklar karşısında ölümle kaçacak kadar basit bir oyun olmamalıydı. Game Over yazısını görmesini istemedim. Yolu Aslı'dan geçen her insan ondan umut bulsun istedim. Yandı, yıkıldı ve bittim dediği noktadan başladı. Böyle olmalıydı...
Her neyse diyerek lafımı kısaltıp sizlere kuru bir teşekkür etmeyeceğim. Camdan Kavanoz benim için çok ama çok özel olduğu için bu teşekkür bölümünü gerekirse sayfalarca yazacağım. Okuyup okumamak size kalmış. (:
4 Aralık 1992 doğumluyum. Kiminizin ablası, kiminin kardeşi ve kiminin arkadaşı olacak yaştayım. Ben kendimi bildim bileli yazıyorum. 13 yaşından beridir internet üzerinden kısa senaryolar, hikâyeler paylaşıyorum. Hali hazırda bir kitabı bitmiş iki kitaplık bir seri olacak fantastik bir hikâyem var mesela asla paylaşamadığım. :) Ben amatör bir yazarım. Zaten tek hayalim yazar olmaktı. Hala da öyle. Wattpad uygulaması ile geç tanıştım ama iyi ki tanıştım. Bana hikâyelerimi bilinçli bir şekilde paylaşmayı öğretti ve en önemlisi sizleri hayatıma kattı.
Wattpad sayesinde her birinizle tek tek iletişimde olmanın mutluluğunu yaşadım. Sadece yazdıklarımı beğenenlerle değil aynı zamanda beni eleştirenlerle de uzun uzun konuştum. Belki de en çok bunu sevdim. Eksiklerimi de hatalarımı da sizinle düzelttim. İyi olduğum noktaları da sayenizde fark ettim.
Belki ne diye kendini anlatıyorsun diyorsunuzdur ona hemen cevap vereyim; ön yargı kötüdür. Ön yargılarla bana yaklaşanlar son zamanlarda çok olduğu için sanırım böyle bir teşekkür yazmalıyım diye düşündüm. Herkes beni ya da yazdıklarımı sevmek zorunda değil.
Aslında en çok bana yapılan yorumlara cevap verdiğimde şaşırıp mutlu olan okuyucularım beni biraz kendimi sorgulamaya itti. Belki direk kişisel olarak değil de genel bir ön yargının içindeydim ama bu beni bir miktar üzdü. Çünkü ben sizlerin özellikle yazılarıma yorum yapmasını ve mesaj atmasını isterken sizler çekindiyseniz bu beni gerçekten üzer.
Ben çok iyi bir okuyucu olduğumdan okuyucunun yazar ile iletişimine önem vermesi gerektiğini düşünürüm. Yaş farkı önemsizdir. Yazdığınız bir kelime bile benim için mutluluk sebebiyken size geri dönüş yapmak en normal olanı ya da benim için öyle. Başkaları zaten şu an neden umrumuzda olsun ki? (:
Ama şu an bunları bildikten sonra belki aranızda hala çekinen varsa onunla yorumlarda ya da mesajlarda buluşabiliriz.
Kalbine ufacık bile olsa dokunabildiğim insanları tanımak o kadar müthiş bir zevk ki! Bana yazın. İyi ya da kötü ama bana yazın. Nereden rahat olursak oradan konuşalım. WhatsApp, İnstagram, Facebook, Twitter...Derdiniz olur anlatmak istersiniz dinlerim.
Mutluluğunuzu paylaşmak istersiniz yine buradayım.
Abla olmamı isterseniz olurum.
Kardeş olmamı istersiniz yine olurum.
Arkadaş mı? Zaten onu biz aştık diye düşünüyorum. Ben okuyucum diye konuşmaktan bile hoşlanmıyorum. Aranızda benimle çok yakın olanlar da bunu biliyor diye düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Camdan Kavanoz [TAMAMLANDI]
General FictionBeni sevdiğime ve sevildiğime ikna eden Can'a baktım. "Seni hep sevdim," dedi. "Seni kendimi kaybedecek kadar çok sevdim." Gülümsedim. Bu sevilmeyen bir kadının buruk gülümsemesiydi. Bir kabullenişti. "Seni kendimi bulacak kadar sevdim," dedim. "Se...