Kalyus’un komutuyla Uotkuno atağa geçti. Suando Maymunu, Uotkuno’nun geldiğini görünce kocaman ellerini sıktı ve yumruk savurdu. Uotkuno yumruğu zamanında görmüş ve ağzının içine alıp keskin dişleriyle delik deşik etmeye başladı. Maymun can havliyle, boşta olan diğer eliyle ejderin kafasına yumruğunu salladığında Kalyus yumruğu görmüş ve maymunun kafasına doğru kaslı bacaklarıyla başarılı bir zıplama yaptı. Maymunun kafasına zıpladığında Nakoira tam karşısında duruyordu.
Uotkuno, maymunun sağ yumruklarına maruz kalmasına rağmen ısırıdığı eli bırakmıyordu. Nakoira ve Kalyus, maymunun hareketli kafasına rağmen dengelerini bozmuyorlardı. Kalyus artık daha fazla beklemenin yararsız olacağını düşünüp atağa geçti. Kalyus’un kendisine doğru geldiğini gören Nakoira ışık gücünü kullanarak güçlü bir ışık topu oluşturdu.
Elindeki parlak ışık topunu bekletmeden Kalyus’a fırlattı. Kalyus bu saldırıdan kolayca savrulmuş ve Nakoira’ya biraz daha yaklaşmıştı. Nakoira ağzından ateşler çıkararak ellerini öne doğru uzattı. Ellerinden çıkar rüzgar ateşi harlayıp daha sıcak ve ölümcül yapıyordu. Kalyus bu saldırıyı görünce istemsizce sırıttı.
Nakoira, Kalyus’un neden sırıttığını anlayamasa da, Kalyus’un tek elementi vardı. O da hava elementiydi. Kendi hava elementi daha güçlü olduğu için bu saldırıyı engelleyemezdi. Nakoira da bunu hesaplayıp gönderdiği alevleri harlamıştı. Kalyus, üstüne gelen alevler karşısında oldukça sakindi. Bu sakinliği karşısındaki insanı kolaylıkla korkutabilirdi ancak Nakoira’yı asla..
Alevlerin Kalyus’a ulaşmasına üç nefeslik zaman kalmıştı ki, Kalyus dizlerini büktü. Gökyüzüne doğru bakıp bacaklarına enerji gönderdi. Bir nefeslik süre sonra Kalyus gökyüzüne doğru çıkmıştı. Yere düşmemek için ayaklarının altından hava akımını sağlıyordu. Elinde yeşillikle parlayan Wukuo’yu, keskin ucu aşağı bakacak şekilde tutarken, aşağıya doğru parmaklarının ucuyla bıraktı.
‘’İki nefes..’’ Kalyus içinden düşündü.
‘’Bir nefes..’’
‘’ŞİMDİ!!’’ Kalyus kendi kendine düşünüp bağırdıktan sonra, ellerini parmaklarıyla birbirine kenetledi. Kenetledikten sonra parmaklarını ayırmadan kollarını aşağıya doğru uzattı. Bu hareketinin sonucunda yüksek basınçlı hava, Kalyus’un birleşik yumruğundan çıkmış ve direk harlanmış alevlerin üstüne gelmişti. Harlanmış alevlerin hemen altında maymunun kafası vardı.
Unuttunuz mu? Nakoira ve Kalyus maymunun kafasında savaşıyordu..
Nakoira nerede dövüştüğünü unutmuş ve Kalyus’a böyle bir fırsat vermişti. Kalyus ise bu fırsatı değerlendirmeden geçmedi. Yüksek basınçlı rüzgar, harlanmış alevleri direk maymunun tüylerine gönderince, ateşler tıpkı bir orman yangını gibi maymunun bedenine yayılmaya başladı.
‘’Lanet olsun!!’’ Nakoira kendi kendine küfür edip maymunun bedeninden ışık stili uzay-zaman kullanarak indi. Maymunun derisinin yandığını gören Uotkuno ısırdığı eli bırakarak direk maymunun boğazına yöneldi. Maymun iki eliyle kafasından sırtına doğru uzanan yangını söndürmeye çalışırken kafasını yukarıya kaldırmıştı. Boğazı tamamen açıktı. Uotkuno bu boşluğu çoktan değerlendirmişti. Dev Suando Maymunu’nun boğazından tuttuğu gibi vahşice öteye doğru çekti.
Suando Maymunu’nun boğazı oracıkta parçalanmış, insanların kulaklarını sağır edecek derecede çığlık atarak sertçe devrildi. Bir göz açıp kapama süresinde ise son nefesini vermişti. Nakoira, Suando Maymunu’nun öldüğünü görünce korkuyla yutkundu. Ağzını açıp pes ediyorum demek istiyor fakat gururu buna izin vermiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaguro'o
FantasyNasıl pişman olacağınızı sadece sizler belirleyebilirsiniz.. Her zaman bir seçenek daha vardır değil mi? Sonuç belli fakat ilerlediğiniz yolu siz seçeceksiniz. Sonuç ise pişmanlık, Yoldaşlar.. O halde; Bu kapağı okuyup geçtiğinizde...