Yaguro'o, alana çıktığında etrafa baktı. "Soyismin yok mu çöp parçası? Niye soyismini söylemeden gidiyorsun? Bir farkın mı var--" Toxuc sinirli bir şekilde konuşurken Yaguro'o'nun gözlerini gördü. Bembeyaz gözleri vardı. "Acaba kör mü?" diye düşünmeden edemedi.
"Şu tahta kuklayı görüyor musun?" sordu Toxuc. Yaguro'o cevap vermeden kuklaya doğru yürüdü. "Ne zaman başlıyım?" Yaguro'o soruya soruyla cevap verdi.
Bir yandan içindeki sesi dinlemeye çalışıyor bir yandan dışarıdaki sesleri anlamaya çalışıyordu. Toxuc "Kör değilmiş demekki." düşündü. "Başlayabilirsin." Toxuc konuştu.Yaguro'o kuklanın karşısına geçti. Şimdi etraf sessizdi. Sadece içindeki ses emir veriyordu.
Şuan sırası gelmeyen herkes ve sırası geçmesine rağmen bekleyen herkes Yaguro'o'ya bakıyordu.
"Duydun beni değil mi?" Pjocze sordu. "Duydum ve anladım." Yaguro'o içinden konuştu."Artık başla. Tüm gün seni bekleyemeyiz." Toxuc bağırdı.
Yaguro'o kafasını salladı. Aniden tahta kuklanın ayak kısmına tekme attı. Kuklanın ayakları sanki bıçak kesmişcesine yarıldı. Yere doğru düşerken Yaguro'o tahta kuklanın kalp kısmına doğru yumruğunu salladı. Beklemeden sol eliyle kuklanın boynuna hamle yaptı. Artık kukla üç parçaydı. Baş-Gövde-Ayaklar farklı yerlerdeydi.
Aslında sadece ayaklarına hamle yapıp bırakacaktı. Ancak Urotsu'nun yaptıkları aklına gelince ondan daha iyi olduğunu göstermek istemişti.
Toxuc, Urotsu'dan sonra tekrar şaşırmıştı. Tahta, en sağlam ağaçtan yapılmış bir tahtaydı. Bu çocuk ise kağıt kesermişcesine tahtayı kesmişti. Üstelik altı yaşında olduğu bilgisi gelmişti.
"Geçti." Toxuc bozuntuya vermeden direk soğuk sesiyle konuştu."Sıra labirentte." Yaguro'o düşündü.
"İkinci test labirent. Gördüğüm kadarıyla kılıcın veya başka bir silahın yok. Bu testi de geçersen üçüncü testte napıcaksın? Büyülü yaratıklar tahtaya benzemez." Toxuc alayla konuştu. Yaguro'o ise oralı olmamıştı.
"Şimdi sana dediğim yönlere git. Te---" Pjocze, tereddüt etme diyecekti ama çocuğun tereddüt etmeyeceğini bildiği için cümlesinş yarım bıraktı.
Yaguro'o labirente girdi. Sanki her zaman buraya girmiş gibi rahatlıkla yürüyordu.
"Haha yanlış yolda." Toxuc düşündü."Burdan sağa dön. Şimdi sol. Karşına bir sandık çıkacak. Onu aç." Yaguro'o, denilenleri harfiyen yaptı. Sandığı açtı. Üç tane kılıç, altı tane hançer ve on tane iksir vardı.
Toxuc aşırı şaşkındı. Bu sefer şaşkınlığı gizleyemezdi. Urotsu bile sandığı bulamamıştı ancak bu beyaz gözlü velet onu çocuk oyuncağı niyetine bulmuştu. 549. kişi olarak sandığı bulmuştu. Garip bir çocuktu. Acaba şuan o sandıktan neleri alıcaktı? Herşeyi alabilirdi. Fakat herşeyi alırsa, kılıç ve diğer nesneler kendisine ağırlık yapıcaktı.
Yaguro'o, hangi kılıcı veya hangi hançeri alacağını düşünüyordu. "Orta boyda olan kılıcı al. Yeşil ve siyah hançeri al. Bütün iksirleri al. Başka bir yere sandıkta kalan şeyleri boşalt. Sandığın tabanındak deriyi kaldır. Kılıflarını ve iksir koyma kemerini al." Pjocze konuştu. Yaguro'o harfiyen dediklerini yapıyordu. Toxuc ise düşüp bayılacaktı. "Nasıl bunları bilebilir? İmkansız. Biri söyledi diye düşünsem imkansız. Bu testleri bir tek ben biliyordum. Kimseye söyleyememiştim." Toxuc düşündü.
"Şimdi arkandaki duvarın tam ortasına yumruk at." Pjocze konuştu. Yaguro'o, duvara yumruk attı. Duvar yıkıldı. Çıkışa ulaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaguro'o
FantasiaNasıl pişman olacağınızı sadece sizler belirleyebilirsiniz.. Her zaman bir seçenek daha vardır değil mi? Sonuç belli fakat ilerlediğiniz yolu siz seçeceksiniz. Sonuç ise pişmanlık, Yoldaşlar.. O halde; Bu kapağı okuyup geçtiğinizde...