Satır içi yorum yaparsanız daha memnun olurum. Keyifli okumalar..
Mundo, ‘savaş başlasın’ ibaresini duyunca dizlerini bükerek eğildi. Yere kıç üstü oturarak bağdaş kurdu. Bir nevi lotus pozisyonuna geçmişti. Ellerini dizlerinin üstüne koyarak parmakları aşağıya bakacak şekilde ellerini serbest bıraktı. Yorochima, Mundo’nun bu hareketine şaşırmıştı ancak saniyeler içinde şaşkınlığını üstünden atarak saldırıya geçmek için büyülerini, su elementini ve yıldırım gücünü sonuna kadar açmıştı.
Sağ elini yumruk yaparak eline yüksek yıldırım enerjisini yolladı. Avucu yukarı bakacak şekilde yumruğunu açmadan kolunu dirsek kısmını bükerek kendine doğru çekti. Mundo ise gözlerini kapatmıştı. Onu zerre umursamadığını belli ederek bütün arenanın önünde rezil etmişti. Belirli şeyler dışında her şeye kibirle bakan Yorochima’nın gözleri nefretle dolmuştu.
Yıldırım yüklediği sağ kolunu havaya yumruk atarcasına savurunca sağ yumruğunun ortasından muazzam miktarlarda yıldırım çıkmaya başlamıştı. Bu yıldırımların hedefi ise belliydi. Yıldırım, Mundo’ya doğru giderken çıkardığı cızırtılı sesler arenadaki seyircileri korkutmayı başarmıştı bile…
Yıldırımların Mundo’ya ulaşmasına artık yarım nefes falan kalmıştı fakat Mundo en ufak bir hareket dahi yapmamıştı. Ki, hareket yapsa da bu saatten sonra bu yıldırımlardan kaçması bütün herkes için imkansızdı. Masmavi yıldırımlar Mundo’ya ulaştığında Mundo karanlık dumana dönüşmüştü. Yıldırımlar ise bu dumanın içinden geçip doğruca toprak zeminin içine çekildi.
Yorochima, bu tekniği görünce istemsizce tebrik etmişti. Bu karanlık gücün hangi tekniği olduğunu bilmiyordu. Ancak eğer gerekirse Yiang Lotus’un yarattığı tekniklere başvuracaktı. Yorochima panik bir şekilde etrafına baktı. Arkadan saldırı yeme düşüncesi onu korkutmaya yetiyordu. Mundo’nun namını daha önce çok yakından defalarca duymuştu. Bu yüzden ona karşı savaşırken kendini üst tetikte tutmalıydı.
Yorochima, kendi olduğu yerde dönerek etrafı kolaçan ediyordu. Duyduğu ses karşısında durakladı. Bir horlama sesi geliyordu. Sesin geldiği yönü tam belirleyince o tarafa baktı. Mundo, çürümeye yüz tutmuş, çıplak bir insanın bedenine kafasını koymuş, uyuyordu.
*Horr* *Pışşş* *Horr* *Pışş* (YN:Aklıma gelen en iyi uyku efekti :D)
Arenadaki herkes Mundo’nun bu midesizliğini görünce iğrenmeden edememişti. Tabii, bu duygularını Mundo onlarla konuşmak için yanlarına gelse anında yüzlerinden silecek ve daha sevecen bir yüz ifadesi takınacaklardı. Bir nevi insanların yaptığı gibi iki yüzlülük yapacaklardı.
Yorochima, Mundo’yu görünce kusma isteğini bastırdı. Şu an içinde olan tek duygu nefret duygusuydu. Mundo uyuklayarak kendi onuruna ve gururuna milyon kere bıçak saplamıştı. Yorochima nefretle su elementini kullanarak Mundo’ya dev bir dalga gönderdi. Beklemeden büyülü sözlerini mırıldanmaya başlamıştı.
‘’Üstün Teknik: Meleğin Gazabı!’’ Yorochima, üstün teknik kullanmıştı. Arenanın ortasında epey parlak ışık hüzmesi belirmişti. Işık hüzmesinin içinde bi şey vardı fakat ışık çok parlak olduğu için görünmüyordu. Bu ışık hüzmesi üç nefeslik süre sonunda doğruca Mundo’ya gitmeye başladı. Yorochima’nın yüzünde kendini beğenmiş ifadesi belirmişti. Kibiri tekrar kendini belli ediyordu.
Kral Pircoi, üstün tekniği görünce kendi içinden etkilenmeden edememişti. Meleğin Gazabı, üstün teknikler içinde yapılması en zor ve muazzam miktarlarda enerji gerektiren ilk üç teknikten üçüncü sırada yer alıyordu. Bu tekniği bilen belki milyonlarca kişi vardı fakat bu tekniği uygulayabilen kişi sayısı trilyonlarca kişi arasından belki bin kişiydi. Dünya nüfusunu göz önüne alınca Yorochima’nın bu tekniği öğrenmesi tamamen mükemmel bir enerji kontrol sahibi olduğunu gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaguro'o
FantasiNasıl pişman olacağınızı sadece sizler belirleyebilirsiniz.. Her zaman bir seçenek daha vardır değil mi? Sonuç belli fakat ilerlediğiniz yolu siz seçeceksiniz. Sonuç ise pişmanlık, Yoldaşlar.. O halde; Bu kapağı okuyup geçtiğinizde...