Ormana inip, bilinmeyen enerjinin kaynağını bulduklarında Ruaqred ve Klefnoa kısa çaplı şaşkınlık geçirdiler.
"Selam. Neden bu kadar şaşırdınız? Ve durum nedir? Jiju beni biraz endişelendirdi de. Hatta heyecanlandırdı desem daha doğru olur." Koute, eğlenceli biçimde konuştu.
"Koute, kartalın büyümüş. Ve sen farklı bir enerji salıyorsun. Ne değişti?" Ruaqred, tetikte bekliyordu."Ha hah. 200 yılda ne değişmez ki? Merak etmeyin ben eski Koute'yim. Tabi biraz daha farklı Koute." Koute gülümsedi. "Geçen sene İlah Seviye oldum. Yani artık İlah Seviye Büyüc----" Koute'nin konuşması yarım kaldı.
"Ne!! Sen İlah Seviye mi oldun?" Klefnoa şok içinde sordu.
" 'Tek Sefer' adam.." Ruaqred konuştu.
"Karanlık Güç tarikatı olan Gecenin Katilleri Tarikatının Lideriyim. 100 yıldır kimse bana meydan okumadı. Üstelik tek elementim varmış gibi yapmama rağmen!!" Koute şakayla somurttu. "Neyse, sizin kendi seviyelerini açıklamanıza gerek yok. Hepinizinkini görüyorum. Pekii, arkanızdaki iki arkadaş çıraklarınız mı?" Koute uzun konuştu. Ardından soru sordu.
"Koute, bunu yalnız konuşmamız gerek." Klefnoa ciddiyetle cevapladı.
"Öyleyse, Yaguro'o. Onlar konuşurken, bende seninle konuşmam gerekenleri konuşayım. Olur mu?" Mundo boğuk sesiyle konuştu. Yaguro'o kafasını salladı. Ormanın içlerine doğru yürümeye başladılar.
---------------
Klefnoa, Yaguro'o'nun test binasındaki yaptıklarından, bugün arenadaki yaptıklarına kadar herşeyi ayrıntısıyla anlattı.
"Tanrılar bize bulaşacak diye korkup bir çocuğu eğitme ihtiyacı mı duyuyorsunuz? Ben İlah seviyeyim. Sen Gökyüzü Seviyesin. Ruaq. Ve sen Noa İmparator Seviyesin. Ancak İmparator Seviye olmana rağmen benimle başa baş dövüşebilirsin. Bu da bir gerçek. Gelin, bir yüzyıl daha sürekli çalışalım, sonra Tanrı bozuntularına meydan okuyalım." Koute aklındaki fikri önerdi.
"Savaşçı-Avcı Tanrısı Saklon'u beş kişi çok zor öldürdük. Evet o zamanlar güçsüzdük. Şimdi daha güçlüyüz. Ancak bir kayıp verdik. Şimdi tekrar bir tanrıyla savaşsak, diğer tanrılarda gelecektir. O zaman ne yapacağız?" Klefnoa soruya soruyla karşılık verdi.
"100 yıl kendimiz çok çalışacağımıza, o bahsettiğin 100 yıl da öğrenciler eğitip kendimizi sağlama alarak ve sağlam adımlara ilerlemek daha mantıklı değil mi? Öğrencim öldükten sonra 200 yıl öğrenci kabul etmedim. Bu çocuğu kabul ettiysem sence bir gariplik yok mudur? O Yaguro'o denilen velet bir Savaşçı-Avcı. Bunu biliyor muydun?" Ruaqred sordu.
"Kahretsin. Ciddi misin? O yüzden çocuk bana garip geldi. Şu beyaz gözlü olan... " Koute sesli düşündü.
"Biz Savaşçı-Avcı Tanrısını öldürüyoruz. 200 yıl Savaşçı-Avcı çıkmıyor. Ama birden çıkıyor. Üstelik dört element sahibi. Garip değil mi?" Ruaqred sormaya devam ediyordu.Koute, "İyi madem. İki çocuğu eğiteceğiz. Yaguro'o'yu üçümüz, Mundo'yu da seninle ben eğiteceğiz. Tamam mıdır Ruaq?" dedi.
Ruaqred kafasını "Tamam" anlamında salladı.
-------------------
Mundo ve Yaguro'o ormanın içlerine doğru giderken hiç bir büyülü yaratık görmemişlerdi. İkisi de biliyordu ki, büyülü yaratıklar Dev Kartal Mombou ve Efsane Ejderha Qudve yüzünden yuvalarına sinmişlerdi.
"Seninle konuşacağım konuya geçelim Yaguro'o. Yıllar önce babam ölmeden bana bir hikaye anlatmıştı. Doğruluğu kesindir. Sana o anlatıp, fikirlerini duymak istiyorum." Mundo konuştu. Mundo'nun kahverengi saçları kahverengi gözleri vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaguro'o
FantasiaNasıl pişman olacağınızı sadece sizler belirleyebilirsiniz.. Her zaman bir seçenek daha vardır değil mi? Sonuç belli fakat ilerlediğiniz yolu siz seçeceksiniz. Sonuç ise pişmanlık, Yoldaşlar.. O halde; Bu kapağı okuyup geçtiğinizde...