Kitap 1: Filizlenen Kötülük / Bölüm 28

3.4K 310 64
                                    

Keyifli okumalar. Oylarınız beni mutlu eder dostlarım. Satır içi yorumlarınız benim için gerçekten önemlidir. Tekrardan keyifli ve şaşkınlık dolu okumalar :)))

''Birincisi, bana karşı dürüst ol. Yoksa seni buracıkta öldürürüm! İkincisi, Ruaqred bu aralar yalnız gezmiyor. Onu nasıl yakaladın? Yoksa benim bilmediğim birşeyler mi dönüyor? Bana tuzak mı kuruyorsun Feraok?'' Duano, ölümcül enerjisini salmıştı.

Feraok, boğazında soğuk bir hançer hissetti..

Hançerin sahibinin kim olduğuna bakmak için kafasını çevirmek istedi. Fakat arkasındaki kişi onu saçlarından kavrayıp, ''Kıpırdama. Yoksa bir saniye içinde kafanı gövdenden ayırırım.'' dedi. Kadın sesiydi bu.

Ruaqred, sesi duyar duymaz ayağa kalktı. Ödül Avcıları Efendisi Duano karşısındaki kadını incelemeye başladı. Kadının mükemmel fiziği vardı. Dudakları tanrıları küstürecek kadar güzeldi. Deri kıyafetleri içinde muhteşem asaleti vardı. Duano, kadını görünce birkaç saniye sonra tanımıştı.

Klefnoa isimli dünyanın en iyi avcılarından biriydi. Şimdide düşmanı olmuştu. Ona sahip olmak istiyordu. Bu yüzden onu öldürmekten çekiniyordu. Ruaqred ayağa kalkınca temkinli bir şekilde etrafına baktı. Beklemeden Feraok'un sağ boşluğuna sertçe yumruk geçirdi.

Feraok iki büklüm olmuş, karnını tutuyordu. Boğazındaki hançeri, Klefnoa çekmişti. Ruaqred'in yumruğuna güveniyordu. Feraok, iki büklümken, sol ayağı ile Klefnoa'ya tekme atıp sağ ayağına büyük miktarda enerji yolladı. Ruaqred'in burnuna kafa attı. Cam kırılma sesi gibi Ruaqred'in burnundan ses çıktı. Havada dönerek, Ruaqred'in arkasına geçti.

Havada dönerken sırtına tekme salladı. Ruaqred sendelemişti. Fakat yere düşmemişti. Feraok ise yere değince hemen Duano'nun yanına geçti. Saldırı pozisyonu aldı. Duano, ufakta olsa şaşırmıştı. Feraok'un ününü duymuştu. Yaptıklarını duymuştu. Fakat hiç, Feraok'u savaşırken görmemişti. Feraok için kendinden iki seviye üst olan kişileri yendiği söyleniyordu.

Duano, gard bile almadan sakinlikle bekliyordu. Sağ tarafında Feraok hazırda bekliyordu. İkisi birlikte, Klefnoa ve Ruaqred'i kolaylıkla, hiç zorlanmadan yenebilirdi. Duano, kendi başına da ikisini yenebileceğini düşünüyordu. Fakat çok zorlanırdı. Böyle düşünmesinin sebebi, Duano, dünyada en güçlü 9. kişi idi.

İlah Seviye Savaşçı-Büyücüydü. Aynı zamanda üç element sahibiydi. Ateş, Toprak ve Hava elementlerinde Gökyüzü Seviyeydi. Duano, tüm dünyada en fazla 3-4 kişide olan özelliğe sahipti. Üç ayrı özel gücü vardı. Işık ve Karanlık güç, Ayrıca Yıldırım gücüne sahipti.

Ona kafa tutulması bile aşağılamaydı. 986 yaşına girmişti. Bu zamana kadar yaşamıştı. Tarikatını kurup güçlenmiş ve rahatlık içinde yaşamıştı. Şimdi ise kendilerini bir şey sanan Ölümcül Üç'ün iki üyesi ona gard almıştı.

''Ödül Avcısı Kralı Duano, bana yapılanlar bir aşağılama demektir. Secde et ve af dile.'' Ruaqred sinirlice konuştu. Gerçekten sinirli gibi görünüyordu. Klefnoa bile belli etmese de şaşırmıştı. Çünkü Ruaqred'i bu kadar sinirli gördüğünde Tanrı ile savaşa tutuşmuşlardı.

Normalde Ruaqred bu kadar sinirlenmezdi. Fakat aklına öğrencisi Nika'yı ve onun ölümünü getirdi. İstemsizce sinirlenmişti. ''Hah hah haa!!'' Duano içtenlikle güldü. Aniden ciddileşip, ''Benim hakkımda az öz birşeyler duymuşsundur. Konuşmayı sevmem.'' dedi. Direk saldırı yapmak için atağa geçti.

İleri atıldı. Fakat dizlerinin bağı çözülmüş, sanki bir kuklaymışta ipleri kesilmiş gibi yere düştü. Yüz üstü yere yapıştı. Kalkmaya çalışıyor, kalkamıyordu. Kendisi İlah Seviyeydi. Hangi zehir ona etki edebilirdi ki?

Yaguro'oHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin