Keyifli Okumalar..
''Diğer üyeler çoktan gelmiştir.'' diye düşündü. Artık kendisine tuzak kurulmuşsa bile umrunda değildi. İlk önce konuşmasını yapacak, ardından hepsinin kellesini yere düşürecekti. Toplantının yapılacak olan binanın önüne geldiğinde durdu. Derin bir nefes dışarı verdi. Gözlerini kapatıp başını yere eğdi.
Birkaç damla yaş düştü gözünden. Gözbebeklerine kan damarları ulaşmıştı. Burnunu çekti. Hırıltılı bir nefes verdi. Enerjisiyle binanın içini kontrol etti. Bütün üst rütbeli ödül avcıları ordaydı. Herkes tamdı. Elini kapıya dayadı. Tam ittirecekken, sağ omzuna bir yaratık kondu.
Panik yapmamıştı. Eğer yaratık kendisini öldürmek isteseydi bunu çoktan yapardı. Yaratığın enerjisini bile hissedememişti. Kendisine ne oluyordu böyle? Koluyla göz yaşlarını silip kafasını sağ tarafa çevirdi. Normal güvercinlerden birkaç tık daha büyük olan bir güvercin vardı omzunda.
''O nerede?'' Güvercin konuştu. Feraok, güvercinin konuşmasına şaşırmıştı. 'Konuştuğuna göre güvercin kralı olsa gerek' diye düşündü. ''Kimi soruyorsun?'' Feraok konuştu. Güvercinin kaşlarının çattı. Az sonra söyleyeceği şeylerin kendisininde hoşuna gitmeyeceğini biliyordu.
''Ruaqred... Dev Adam Ruaqred.. Nerede?'' Güvercin konuştu. Feraok üzüntüyle başını tekrar aşağıya eğdi.
''Bilmiyorum. Beni mahveden şey de bu.. Ondan geriye sadece bir gözünü, sağ elini ve kılıcını buldum.. Sen kimsin?'' Feraok üzüntüyle konuşurken soru sordu.
''Benim ismim Jiju. Klefnoa'nın ortağıyım. Ruaqred'den çok olumsuz bir enerji hissettim. Burdan bir haftalık uzak mesafeden geldim. Hemde iki saatte. Neden biliyor musun? Ruaqred, enerjisiyle geçmiş yaşananlardan dolayı ne kadar pişman olduğunu hissettirdi bana.. Bu his o kadar yoğundu ki, iki nefesimi bile rahat alamadım. Direk kanatlanıp geldim.'' Jiju konuştu.
Feraok konuşmak için ağzını açtığında sözcükler boğazında düğümlendi. Konuşamıyordu. Jiju da bunu anlamış olacaktı ki konuyu değiştirmek amacıyla, ''Ölümcül Üç'e katılmışsın diye haberler geldi?'' dedi.
Feraok, 'Ne çabuk haber ulaşmış..'' diye düşünüyordu ki, aklına güvercinlerin haber kaynağı olduğu geldi. Şu anda kafası o kadar doluydu ki, sürekli aklına yapması gerekenler, olanlar, olacaklar geliyordu.
''İçerde bir işim var. Onu halledip geleceğim.'' Feraok konuştu. Kapıya tekrar elini dayadı. İttirmeye başladı. ''İyi öyleyse. Sana bir sürprizim olacak benimde..'' Jiju konuştu. daha tek kelime konuşmadan ve Feraok'un da konuşmasına fırsat vermeden hızla havalandı. Bir göz kapama süresinde gözden kayboldu.
''Cidden hızlıymış..'' Feraok kendi kendine konuştu. İçeri eğilerek girdi. Kılıçları çok uzun ve büyük olduğu için kambur şekilde yürümeye başladı. Loş bir mum ışığında, koridoru ağır adımlarla yürüyordu. Karmaşık duygularını dışarı vurmak istiyordu. İçindeki merak, Jiju'nun ne yapacağını düşünmek onu gerginleştiriyordu. Klefnoa'nın ortağından az bir beklentiye düşmekte istemiyordu.
Güvercinin gidiş hızına bakılırsa bayağı önemli bir şey olsa gerek diye düşündü. Karşısına çıkan ikinci kapıyı ittirerek açmaya başladı. Kapıyı itmek için hiç efor sarfetmesine gerek yoktu. Fakat kapıyı itmek ona zor geliyordu. Bacaklarında derman kalmamıştı. Kollarını hissetmiyordu. Vücudu karıncalanmaya başladı. Uyuştuğunu hissediyordu.
''Acaba biri mi bunu bana yapıyor? Yoksa ben mi bunu kendime yapıyorum?'' diye içinden düşündü. Sonunda kapıyı tamamen açabilmişti. İçeriye girdi. Bu odanın tavanı yüksekti. Doğrularak etrafına baktı. Kahverengi daire şeklindeki masada üst düzey üyeler oturuyordu. Kapının gıcırtısıyla herkes kafasını kendisine doğru çevirdi. ''Merhaba Ödül Avcıları..'' Feraok konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaguro'o
FantasiaNasıl pişman olacağınızı sadece sizler belirleyebilirsiniz.. Her zaman bir seçenek daha vardır değil mi? Sonuç belli fakat ilerlediğiniz yolu siz seçeceksiniz. Sonuç ise pişmanlık, Yoldaşlar.. O halde; Bu kapağı okuyup geçtiğinizde...