Kitap 2 / Bölüm 6

99 17 7
                                    

***2163**

Keyifli okumalar

     "Vakitsiz bir ölüm geldiğinde, yapabileceğiniz tek şey, ona sarılmaktır."
        -Eski Baptoi Kralı Zereina

         

      Harabe, korkunç ve adı dahi unutulmuş bir şehirdeki tek bir evde loş bir mum ışığı vardı. Tüm kasabada hiçbir canlı yokken o evde birkaç kişi vardı. Çok yüksek sesle değil, ortalama bir ses ile, sakinlikle konuşuyorlardı. Uzun yıllardır bu evde yaşıyorlardı ve içlerinden bir tanesi tamı tamına iki yüz on iki yıldır bu evde yaşıyordu. İki yüz on iki yıldır bu kasabadan adımı bile atmamıştı. Çok sabırlı bir insan olduğu gayet net idi. Tabii, oldukça zeki, olgun ve deneyimli birisiydi. Sesindeki ağırlık, öyle fazlaydı ki, karşısındaki insanı baskı altına alabilirdi kolaylıkla..

      ''Zaman geldi. Artık burdan çıkmalıyız dostlarım.'' O bilge kişi konuştu.

     ''Kadromuz hala tam değil. Birkaç ay daha beklemeliyiz..'' İçlerinden maskeli olanı konuştu. Maskeli adamın sözlerini duyan, yüzü çiziklerle dolu olan kişi, ''Haklısın fakat o dediğimiz kişi kolay kolay buraya gelmeyecek. Zaten tavırlarıyla bunu gayet net belli etti. Bizim burdan çıkıp, ona ciddi olduğumuzu gösterecek kadar dikkatini çekmeliyiz ki bize katılsın.'' dedi.

     ''Biliyorum. Bu yüzden de bugün burayı terk ediyoruz. Planları uygulamanın zamanı geldi. İlk olarak Mundo'dan başlamalıyız. Yaguro'o'nun öldüğü söyleniyor. Sekiz yıldır ortaya çıkmadığını, yaşadığına dair bir belirti göstermediğini hesaba katarsak, Yaguro'o ile uğraşmamıza gerek yok.'' Bilge kişi konuştu.

     Zayıf adam öksürdü, ''Yaguro'o ölmedi. Onu da aramalıyız. Bu evdeki beş kişi bir genci bulamayacak mıyız?'' dedi.

      ''Endişeni anlıyorum fakat Yaguro'o'dan bahsediyoruz. Onu tanıyoruz ve biliyoruz. Eğer yaşıyor olsaydı, sekiz yıldan her hangi bir yıl ufak çaplı katliam yaratır ve kendi adını duyururdu. Fakat böyle bir şey olmadığı için Yaguro'o ölüm nehrini çoktan geçti.'' Bilge kişi açıklayıcı biçimde konuştu.

     Bilge kişi, maskeli, yüzü çiziklerle dolu olan kişi ve zayıf adam tartışırlarken beşinci kişi sessiz duruyordu.

      ''O zaman Mundo'yu bulmamız gerek. Mundo bu derece sessiz sedasız durduysa kesinlikle adam topluyor. Onu durdurmalıyız. Hemde çok geç olmadan..'' Maskeli konuştu.

     Bilge kişi, ''Evet katılıyorum. Mundo çok tehlikeli biri. İzini çok iyi gizlemeyi başarıyor. Ancak burdan çıkınca biraz uğraşarak onu bulabiliriz. Yaguro'o'nun yokluğu, Mundo'yu biraz daha delirtmiş olsa gerek. Aldığım bilgilere göre Urotsu Gumforu, bugün öğle vakitlerinde başkomutan ilan edildi. Bu haber Mundo'nun kulağına giderse olacakları tahmin etmek pek zor değil.'' diyerek soluklandı. Ardından, ''Haydi zaten çok geç kaldık. Burayı terk ediyoruz.'' dedi.

     Bilge kişinin komutunu duyan diğer dört kişi silahlarını alarak evden dışarı çıkmak için ayağa kalktılar. ''Yolda kurduğumuz kamplarda silahlarını keskinleştirip enerjinizi sürekli depolayın. Büyülerinizi ve tekniklerinizi hazırda tutun. Mundo pek evcil biri değildir. Kolaylıkla teslim olacağını sakın aklınızdan geçirmeyin.'' Bilge kişi son sözünü söyledikten sonra evin kapısını araladı. Derin bir gacırtıyla açılan kapı, harabe kasabada yankılanmıştı. Bilge kişiyi tek sırayla dört kişi takip etmeye başladı.

———

İhtiyarlar masası her zamanki gibi ciddiydi. Bu konsey yüzyıllardır defalarca oturup toplandı yapmış, ancak kimse bir kere bile şaka yapmamıştı. Zaten son dönemde her şey çok kötü ilerlediği için kimsenin şaka yapmasına gerek yoktu. Uzun bir yolculuk yapmışlardı. Hedef varış noktalarına hala ulaşamamışlardı. Bu yüzden tekrar ücra, sessiz ve karanlık bir köşe bulup oraya yerleştiler. Ortaya bir masa çektiler ve konuşmaya başladılar.

Yaguro'oHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin