Yaguro'o kalktığında, güzel bir yahni kokusu burnuna doldu. Etrafına baktı. Klefnoa bir tavşan öldürmüş ve güzel bir kahvaltı hazırlıyordu.
"Elini yüzünü ileride dere var. Orada yıkayabilirsin evlat." Klefnoa konuştu. Yaguro'o kafasını sallayıp dereye yöneldi. Klefnoa dünkünden biraz daha değişikti. Heralde biraz daha ciddiydi. Onun hoşuna gitmeyen birşeyler olmalıydı. Yaguro'o dereye gidip elini yüzünü yıkadı. Ardından Klefnoa'nın yanına oturdu.
"N'oldu.. Usta?" Yaguro'o sordu. Klefnoa soruya şaşırmıştı. "Gerçekten bu velet bile yüz halimden ters birşeyler olduğunu anlayabiliyor mu?" Klefnoa düşündü.
"Birşey olduğu yok. Hadi yemeğini ye. Sonra hemen avlanmaya çıkacağız. Bakalım kaçıncı halkaya gelebileceksin?" Klefnoa konuştu. Ufaktanda olsa tebessüm etti.
Yaguro'o tavşanını yiyip kalktı. "Hazırım. Hadi gidelim." Yaguro'o konuştu. Klefnoa ateşi söndürdü ardından yürümeye başladı.
Yaguro'o ve Klefnoa ormanın içlerine doğru gidiyordu.----------------
Bir gün önce, A Okulu Arenası
Urotsu, Yaguro'o'nun yaptıklarına şaşırmıştı. Sonra kendisine söylediği laflardan dolayı daha çok şaşırmıştı. "Güçlen. Seni en sona saklayacağım.." Bu demek oluyordu ki, diğer A okulunu kazanan dört kişiyi öldürüp en son kendisine saldıracaktı..
Neden böyle birşey yapmıştı? Neden kin beslemişti? Üstelik durup dururken?
Arenanın ortasında kolu ve ayağı kopan eğitmene baktı. Adam bayılmıştı. Yaguro'o'nun olduğu yere baktığında son kalan siyah duman dağılıp yok olmuştu.
Arenaya diğer eğitmenler ve ustalar koştu. Aralarında görev dağılımı yaptılar. Bazı ustalar öğrencileri uzaklaştırırken bazıları ortalığı düzene sokmaya çalışıyordu. Sağlık görevlileri arenaya inip ilk müdahaleyi yaptılar.
Urotsu, Xeaqu, Mundo, Kuragi ve Jello, Honuki'nin yanına indiler. Honuki, tek hamlede, anında ölmüştü. Hiç acı çekmemişti. Sevindikleri tek nokta buydu.
"Altı yaşındaki bir çocuk, bir saniye bile tereddüt etmeden insan öldürdü. Sizce bu normal mi?" Xeaqu sordu.
"Elbette normal değil. Honuki için birşey yapamayız. Öbür tarafta huzur dolu yaşasın." Jello cevapladı, konuştu.
"Madem öyle, duyduklarımdan anladığım kadarıyla Yaguro'o denilen çocuk bizi öldürmeye kalkacak. Urotsu'yu sona saklayacağını söyledi. Bu önemli değil. Önemli olan hep birlikte kalmak ve birlikte güçlenmektir. Siz ne diyorsunuz?" Kuragi, herkese sordu."Kuragi, haklısın. Yaguro'o bizi avlamayı kafasına koymuş. Hemde sebepsiz yere. Neyse, bende birlikte kalma taraftarıyım. Ya siz?" Urotsu konuştu.
Herkes, "Birlikteyiz" derken Mundo sessiz kalıp başını salladı. Grupta en az konuşan eleman Mundo idi. Varlığı yokluğu belli değildi. Honuki ölünce grupta kız kalmamıştı. Tek kız Honuki'ydi. Ancak artık o yoktu.
Kolu ve ayağı kopan eğitmen hastaneye götürülünce, A Okulu müdürü genel kapsamlı konuşma yaptı. Eğitmenin konusunu hiç açmadan, "Okulumuza laik olun. Sürekli güçlenin. Her zaman az ile yetinmeyin. Vs vs" konuşma yaptı.
Müdür konuşmasını bitirince okulun kapısından uzun boylu, kahverengi saçlı, yeşil gözlü ve orta kalıpta bir adam içeri girdi. "Bazı olaylar yaşanmış. Hemde ilk saatlerde." Gelen Toxuc'du.
"Hoşgeldiniz efendim." Müdür saygıyla eğildi. "Bazı olaylar kontrolümüz dışında yaşandı. Ancak şuan herşey kontrolümüz altındadır." Müdür sözünü bitirip, Toxuc'un birşey demesini bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaguro'o
FantasiNasıl pişman olacağınızı sadece sizler belirleyebilirsiniz.. Her zaman bir seçenek daha vardır değil mi? Sonuç belli fakat ilerlediğiniz yolu siz seçeceksiniz. Sonuç ise pişmanlık, Yoldaşlar.. O halde; Bu kapağı okuyup geçtiğinizde...