Yaguro'o, okula adımını atar atmaz konuştu.
"Honuki Zanei sana meydan okuyorum."
Honuki, Yaguro'o'nun bu denli nefret dolu olmasına ve okula girer girmez meydan okumasına şaşırmıştı. Ancak şaşkınlığı kısa sürdü.
"Kabul ediyorum." Honuki konuştu.
Diğer beş kişi de peşlerinden izlemeye geliyordu."Selam gençler!! Hoşgeldiniz. Nereye böyle? Bu Köpek Alfası da kimin?" Karşılarında beliren kısa boylu yaşlı adam konuştu. Yaşlı olmasına rağmen eğlenceli birisi olduğu her halinden anlaşılıyordu.
"Arkadaşların kendi arasında bir sorunu var. Sorunu çözmek için arenaya gidiyoruz efendim." Urotsu, Honuki ve Yaguro'o'yu göstererek konuştu.
"Köpek benim." Yaguro'o keskin dil ile cevapladı. Her sorulana net cevap vermek gibi alışkanlığı vardı.
"Daha yeni okula girdiniz. Hemen düello mu yapacaksınız?" Yaşlı adam sordu. Honuki kafasını salladı. "Daha size kuralları, düzeni ve gelişmeniz için yapmanız gerekenleri açıklamadım." Durdu. Gençlerin vazgeçmesini bekliyordu. İkisi de kararlıydı. Yaşlı adam devam etti. "İyi öyleyse. Arenaya gidelim."
Sekiz kişi arenaya doğru yürümeye başladı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Arenaya girdiklerinde Yaguro'o köpeğine kenarda beklemesini emretti. Arenanın ortasına geçip Honuki'yi beklemeye koyuldu. Urotsu hariç diğer dört kişi Honuki'ye destek veren bir konuşma yapıyordu.
Bir yandan da arenaya yavaştan öğrenciler gelmeye başlamıştı. Arena doluyordu. Sonunda Honuki, Yaguro'o'nun karşısına geçti.
"Birinci oldun diye baya bir havalardasın sanırım Ya-gu?" Honuki konuştu.
Yaguro'o sinirlenmişti. İlk defa birisi adıyla dalga geçiyordu. Ancak umursamaz bir yüz ifadesiyle Honuki'ye bakmaya devam etti."Şimdi arena kuralları, okul arenası olduğu için öldürmek yasak. Ölümcül bir yara açmak yasak. Kalıcı şekilde sakat bırakmak yasak. Bunların haricinde diğer herşey serbest." Yaşlı adam konuştu. "Hazırsanız başlayabilirsiniz."
Yaguro'o sabit bir şekilde dururken yere çömeldi. Bağdaş kurarak oturdu. Honuki, "Ne yapıyor bu? Benimle dalga mı geçiyor?" düşündü.
O sırada sırtında bir acı hissetti. Arkasına döndüğünde Yaguro'o'nun köpeğinin ağzında yeşil hançer vardı. Yeşil hançerle sırtına kesik atmıştı. "Kahrolası köpek!" Honuki düşündü. Yaguro'o'ya baktı. Ve bilinci kaybolmuş şekilde yere düştü.
Arenadaki herkes gene şoktaydı. Çünkü Honuki'nin alnının ortasında siyah hançer vardı. Oracıkta ölmüştü. Yaguro'o, Hanuki'nin boş anda bulunmasından fırsat bulup alnının ortasına siyah hançerini fırlatmıştı. Öldürmekten gram tereddüt duymamıştı. İşte Yaguro'o'ya göre insan hayatı, ölüm bu kadar basitti. Ama Yaguro'o aşağılamaz. Fazla konuşmaz, direk yapardı...
"Sana öldürmek yasak demiştim aşağılık çocuk. Bile bile bunu nasıl yaparsın. Senin ellerini kollarını bacaklarını kıracağım." Yaşlı adam konuştu. Arenaya indi.Yaguro'o, Alfasına zihin yoluyla emir verdi. "Hançerleri topla. Ortadan kaybol."
Yaşlı adamın bedeninden kıvılcımlar çıkıyordu. Onun sözünü dinlememenin bedeli böyle oluyordu demek..
"İşte bu sefer sende beni kurtaramazsın Pjocze." Yaguro'o düşündü. "Şimdi ayağa kalkma öylece otur. Derin derin nefes al.--" Pjocze konuşmaya devam etti.
Yaguro'o kendisine doğru gelen kıvılcımlı adamı umursamadan gözlerini kapattı. Pjocze'nin dediklerini harfiyen uygulamaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaguro'o
FantasyNasıl pişman olacağınızı sadece sizler belirleyebilirsiniz.. Her zaman bir seçenek daha vardır değil mi? Sonuç belli fakat ilerlediğiniz yolu siz seçeceksiniz. Sonuç ise pişmanlık, Yoldaşlar.. O halde; Bu kapağı okuyup geçtiğinizde...