4k Şerefine
Arkadaşlar bu bölüm aşırı işkence şiddet içeriyor. Şiddet seven arkadaşlarımız bayağı mutlu olacak diyebilirim.
201 Yıl Önce
Tanrı Saklon Savaşı
Koute, öğrencisi Egsulo, Ruaqred, öğrencisi Nika ve Klefnoa Wetsu Ormanı'nın içlerine doğru büyüğü yaratıkları katlederek ilerliyorlardı.Koute 19. Seviye, Egsulo 15. Seviye, Ruaqred 18. Seviye, Nika 16. Seviye, Klefnoa 17. Seviye idi. Beş kişilik grup bir gün boyunca durmamış ve hiç zorlanmadan Wetsu Ormanı'nın 6. Halkasına kadar gelmişlerdi. 7. Halka farklı olacaktı. O yüzden dinlenme zamanıydı. Kamplarını kurup yemeklerini yemeye başladılar.
Rivayetlere göre, Wetsu Ormanı 7. Halkasının merkezinde bir portal varmış. O portalden geçecek kadar güçlüysen, Tanrıların sofrasına oturacak kadar güçlü olduğun kabul ediliyor, Tanrılarla bir süreliğine aynı sofrada oturuyormuşsun. Ölümcül Üç ve öğrencileri toplanarak, bu rivayetin doğruluğunu ölçmek istiyorlardı. Doğruysa, Tanrılarla konuşma şerefine nail olacaklardı. Yalan ise, Wetsu'nun sonuna kadar gittikleri için namları yükselecekti.
Ertesi sabah olduğunda herkes güneş doğmadan kalkmıştı. Eğer geç kalkarlarsa büyülü yaratıkların sabah kahvaltıları olabilirlerdi. "Hadi bakalım, bugün büyük gün. Umut edelimde Tanrılar biraz hamarat olsun." Nika espri yapıp kahkaha attı. Nika, Ruaqred'in öğrencisi adını sonuna kadar hak ediyordu. Ruaqred gibi uzun ve dev olmasa da ona yaklaşık bir fiziği vardı. Karekteri eğlenceliydi. Çoğunlukla gülerdi.
Kahvaltılarını bitirdiklerinde herkes savaş malzemelerini, aletlerini hazırlamaya koyuldu. Koute, büyü tuzakları ve iksirler yapıyor, Egsulo yardımcı oluyordu. Ruaqred kılıcını bilemekteydi. Nika ise kılıcını ağaçlara savurup kendini ölçüyordu. Klefnoa ise, oturmuş meditasyon yapıyordu.
Öğle olmuştu. Güneş tüm sıcaklığıyla Wetsu'daki ağaç gölgesi olmayan yerleri kavuruyordu. Beşli grup savaşarak ilerlemeye devam ediyordu. Arada bir mola verip etraftan enerji topluyorlardı.
7. Halkaya geçtiklerinde, bütün yaratıklar devasallaşmıştı. Köpeğin en küçüğü bile sıradan bir gergedan kadardı. Savaşarak 7. Halkanın merkezine geldiler. Mavi ve siyah bir daire havada asılı duruyordu. O daire portal olmalıydı. Bir insanın o portale ulaşması için uçması gerekirdi.
"İçimde kötü bir his var. Hızlıca malzemelerinizi yenileyip kendinizi savaşa tam teçhizatlı hazır hale getirin." Koute tartışmaya açık bırakmayacak şekilde konuştu. Klefnoa ve Ruaqred 30 yaşındaydı. Koute ise 20 yaşındaydı. Koute bir dahiydi. Okul zamanlarında herkes ona "Tek Sefer Adam" diye seslenirdi. Çünkü herşeyi tek seferde öğrenebiliyordu.
----------------
201 Yıl Önce
Büyük Salon"Saklon, tek başına gitme. Yanına Itruska'yı al. Ve insanlara kibarca 'Sadece bir kişinin gelebileceğini' söyle. Savaş çıkartma. İnsanları aşağılama. Aksi taktirde sana yardım etmeye kimse gelmez. Unutma bir Tanrı asla söylediklerinin aksini yapmaz." Burlok konuştu.
Saklon ise cevap vermeden Wetsu Ormanı'nın merkezine indi.
---------------
"Nankör insanlar! Ben Savaşçı-Avcı Tanrısı Saklon! Sizin gibi değersiz insanlar nasıl bizlerle görüşme şerefine sahip olabilir? Ayrıca buraya kadar gelseniz de bizimle görüşmeyi hak edemezsiniz. İki sebep var. Birini az önce açıkladım. Ancak tekrar edeyim. Birincisi değersizsiniz. İkincisi tek kişi buraya kadar gelmeliydi. Fakat siz beş kişi geldiniz. Sizi öldürmeden derhal kaybolun." Saklon gür sesiyle konuştu. "Nankör pislikler. Bu asalaklar bile bizimle görüşmeyi düşünebiliyorlar!!" Saklon kendi kendine konuştu. Bunu duyan Ruaqred kendini tutamadı. O tanrının az önce söyledikleri gururuna dokunmuştu. "Kılıç Gözyaşı" Ruaqred saldırdı. Tanrının karnını hedef almıştı. O kadar hızlı saldırı yapmıştı ki, ne Koute ne de Klefnoa'nın onu tutacak vakti olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaguro'o
FantasyNasıl pişman olacağınızı sadece sizler belirleyebilirsiniz.. Her zaman bir seçenek daha vardır değil mi? Sonuç belli fakat ilerlediğiniz yolu siz seçeceksiniz. Sonuç ise pişmanlık, Yoldaşlar.. O halde; Bu kapağı okuyup geçtiğinizde...