Yaguro'o, tekrar ağır adımlarla yürümeye başladı. Uzaklardan bir yerden tanıdık bir enerji sezmişti, ama bu enerji eskisine daha göre ağır ve güçlüydü. Enerjiyi tanıdığı için özlem dolu bir gülümseme atarak durmadan yürümeye devam ediyordu. Gelen kişi çok hızlıydı, çok kısa zamanda aralarındaki uzun fark kapanmak üzereydi.
Saklon sayesinde aldığı eğitimler etkisini çok net biçimde gösteriyor, önüne çıkıp kendisine saldıran büyülü yaratıkların hepsine tek bir saldırı sonunda katlediyordu. Ormana girdiğinden beri, enerjisini kamufle edip büyülü yaratıkların ona saldırmasını istiyordu. Bunu istemesinin sebebi ise, geçmiş ve bugün arasındaki farkı daha net anlamak istediği içindi.
Zorlanmadan, bir saat içinde Wetsu Ormanı'nın ikinci kısmına adım atmıştı bile! Bu yaşanananı, dışarıdan insanlar görseydi; on yaşındaki bir çocuğun bir saat içinde 2. Halkasına bir saatte girmesine şahit olsaydı, büyük dillerini de küçük dillerinide yutarlardı. Üstelik Yaguro'o, kılıcını öyle bir ustalıkla kullanıyordu ki, onlarca büyülü yaratık öldürmesine rağmen üzerinde hiçbir kan yoktu.
Ormana şu anda girmiş gibi tertemizdi kıyafetleri.. Saklon ile yaptığı son eğitiminde öğrendiği bilgiler sayesinde kendine bir hedef daha belirlemişti. Belirlediği hedefin sonucunda kazanacağı şey aklına gelince, kendi zekasını takdir etmiş ve sonucunda kazanacağı şeyi düşününce yüzüne zafer gülümsemesi gelmişti.
Saklon ile geçirdiği 33 yılda çok büyük yemin etmişti.. Bu yemin o kadar çok nefret doluydu ki, bütün nefretini bu yeminine yüklemişti. Eğer Saklon, kendisine daha uzun süre dur deseydi, şüphesiz binlerce yıl durabilirdi. Saklon'a borçluydu ve bu borcunu zamanı gelince ödeyecekti. Yemin ise şuydu: ''Bir daha çaresiz duruma düşüp, kimseye muhtaç kalmayacağım!!''
2. Halkaya geçtiği sırada yanında dev bir köpek belirdi. Köpek çok büyüktü, iki insan boyunda, yaklaşık üç buçuk metreydi. Yaguro'o, ''Acaba bu benim köpek alfam mı?'' diye düşünmeden edememişti. Çünkü, çok 'büyük' değişikler geçirmişti köpeği. Kafasın kaldırarak, köpeğiyle göz göze gelmiş, ona zihinden bağlantı kurup, ''Ne yaptın?'' dedi.
''Efendi Yaguro'o. Ben artık köpek kralıyım!'' dedi. Yaguro'o bu sözleri duyunca çok şaşırmıştı, fakat sıradan bir köpek alfası nasıl kral olabilirdi!!??
''Nasıl?'' Yaguro'o kısaca sordu.
''Siz, beni gönderdiğinizde, ben yönettiğim ufak köpek topluluğunda yaşamaya devam ediyorum. Fakat, içinizde nefret, gelişme ve güçlenme isteği istemsizce bana geçti. Ben de sizin için güçlenmeye başladım. Bir süre sizden enerji alamadım, ancak sonra muazzam miktarlarda enerji hissetmeye başlayınca, sahibim siz olunca benim enerjim sizin enerjinizle orantılı gelişecekti. Sizin gücünüz sayesinde köpek kralına meydan okuyup kazandım. Sonucunda onun kristalini özümsedikten sonra evrim geçirdim. Şu an bütün köpeklerin efendisi benim. Yüce Efendi Yaguro'o..'' Köpek Kralı konuştu.
Yaguro'o sakin adımlarla yürümeye başladı, diğer yanından da köpeği geliyordu. Sağ elini çenesine koyup sıvazlamaya başladı. Çok önemli bir şey düşündüğü her halinden belliydi. Yaguro'o düşünürken yanlarındaki nehirden bir timsah fırladı. Timsah ağzını açıp tehditkar biçimde saldırgan tavır sergilemişti.
Yaguro'o ve Köpek Kralı etkilenmemiş gibi küçümseyerek timsaha baktı. Yaguro'o yumruklarını sıkmış, timsahın işini tek hamlede bitirecekken her yerden onlarca köpek çıkıp timsaha doğru topluca saldırmaya başladılar.
''İsterseniz, keyfinizi bozmadan devam edin Efendi Yaguro'o.'' Köpek saygılı biçimde konuştu. Yaguro'o cevap vermeden yürümeyi seçmişti, yürümeye devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaguro'o
FantasíaNasıl pişman olacağınızı sadece sizler belirleyebilirsiniz.. Her zaman bir seçenek daha vardır değil mi? Sonuç belli fakat ilerlediğiniz yolu siz seçeceksiniz. Sonuç ise pişmanlık, Yoldaşlar.. O halde; Bu kapağı okuyup geçtiğinizde...