Karşısındaki bedenden ona uzanan ele hala bakmakta olan Jazmyn için herşey karmaydı. O kadar farklı bir aura yayıyordu ki çevresine bu nefes kesici, kalp durdurucuydu.
Fakat gözleri kahverenginin en güzel tonuyken nasıl birden bu kadar acımasızca onları siyaha boyaya biliyordu? Sanki gözlerinin içindeki ışık bile hep o rengin mahbusu olmaya devam ediyordu.
Bilim üzerinden de böyle biliniyor ki, insan doğduğu zaman hangi göz rengine sahip olursa, bu renk hayatı boyu ona eşlik edecektir. Fakat, basit ve belkide kendince anlamlara sahip derin bakışlar nasıl böyle soğuk ve karamsar ola biliyor ki? Bakışlarının gösterdiği karanlık bile gözlerini o tona boyamıştı.
Bakışlar kalbin aynası değil miydi? O zaman soğuk bakan bu bedenin kalbi de mi buz tutmuştu?
Bakışlar bazen gizli kalması gereken şeyleri kabullenmezler, yalana tahammül edemezler. Herşey gizli kala biliyor, ağız yalanı söylemeği beceriyor, vücut kabulleniyor ama bakışlar hüzünü olduğu gibi gösterir. Sevincinizi bir hissiyle yaşatır, sıcak ve ya soğuk kavramını beklenmedik anlarda sizlere anlatır, zorlukları aşmanız için hissettirir.
Lakin bakışlar, hatta bazen herşeyi renklendirmeyi bile en güzel şekilde başara biliyordular...
Karşısındaki gencin yüzünün belkide var olmayan ama derinlerde gizli kalan karanlığın arkasındakı ışık gibi aydınlığı, gri saçlarıyla bir uyum içerisindeydi.
" J-Jazmyn White. "
Sonunda herşeyi boş vererek ona uzatılan ele karşılık vermişti.
Soğuktu.
Bakışları gibi elleri de soğuktu.
" Memnun oldum. "
Jimin, gülümseyerek kıza cevaplamış ve elini tutmaya devam etmişti.
Yıllardır beklemişti, bu an birazcık uzun sürse ne olurdu ki?
Jazmyn de öylesine daldığından bir birilerinin ellerini tutmaya devam ettiler.
" Bay Park, bizi böyle yerde karşılamanız ne kadar da güzel bir jest. "
Bir kaç dakikadır ikilinin hala tutunmakta olan ellerine bakan Jack, sonunda bu rahatsız edici zamana dayanamayarak dudaklarını aralamıştı. Jazmyn'se o zaman herşeyin farkına vararak elini hızlıca kendisine doğru çekti. Ardından fazla zaman kaybetmeden Jack'in konuşmasını koreceye çevirmişti.
Jimin, hayal kırıklığıyla gülümsemeye çalıştı. O sıcak el onun soğukluğunu alıp götürmeyecek miydi?
" Size ingilizce bildiğime dair bilgi vermiştim, neden bir basit tercümanı buraya kadar yordunuz ki? Yani ne gerek? "
O soğuk ton sanki tüm kalbinde yer edinen ve yayılan sıcaklığı durdurmuştu.
Basit bir tercüman.
Jazmyn hayal kırıklığıyla ne yapacağını bilememişti. Bakışları, elleri, kalbi ve ruhu soğuktu.
Genç içinse çok şey garipti.
Doğru ya, Jimin'in normallik anlayışı farklıydı.
" Bay Park ilk olarak o- "
Jack cumlesini tamamlamadan Jimin onun konuşmasını bölmüştü.
" Jimin sadece. Aramızda pek yaş farkı yok sanırım. "
Jimin'in söylemesi üzerine Jack başıyla onaylamış ve yarım kalan cümlesinin devamını getirmeye koyulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☯ Sadece son ☯
Fanfiction" Ruhunu karanlık gecelerin o çıkılmaz hapisanelerinden özgürlüğüne kavuşturan ben, neden sana ışığı armağan edemiyorum? " " Belkide... Belkide ışık sen olduğundandır. " ...