☯ 71 ☯

230 31 15
                                    

Görüşünün bulanıklaştığını düşündü, ya da birşeyler olduda yanıldığını.

Böyle olamazdı.

Deli gibi sanki tek dalıymış gibi tutunduğu kız karşısında, elindeki dosyalarla böyle bir ortamda olamazdı. Sinirden sıktığı kalem kırılarak yere düşmüş ve herkesin dikkatini çekmişti.

Toplantı başladığından beri Jack karşısında olmasına rağmen sakin kalmaya çalışmıştı ama sabır kasesi taşmıştı. Jazmyn'e bu boğucu havadan en azından bir kaç dakikalığına kurtulmak için içten bir mesaj atmıştı. Ona da cevap gelmeyince bir şekilde kendini meşğul diye avutmaya çalışmıştı.

Ne avutması Jimin?

" Hoşgeldin Jazmyn, geç otur. "

Jimin'in iki saattir belkide kazanmak için varını, yokunu ortaya koyduğu şirket masanın karşısına sevdiği geçicekti. Kim Kwang'ın sevgilisine seslenişinden bu sonucu ortaya çıkarmıştı.

Geçmeyecekti!

Tek elini masaya güçlü bir şekilde vurarak masadan bir hışımla kalktı. Ona yönlenen endişe, korku dolu bakışları umursamadan uzakta bir kaç dakikadır olduğu yerde donan kıza yaklaştı.

Çok sinirliydi.

Kızın kolundan tutarak dışarıya doğru çekiştirmeye başladı.

" Park! "

Kim Kwang'ın dilinden nefret dolu dökülen soyisminden o da nefret etmişti o zaman.

Jack sanki kıza yaklaşa bilecekmişcesine masadan ayağa kalkarak ikilinin çıktığı kapıya doğru yaklaştı, ama geçti.

Çünki zaten gitmiştiler.

Jazmyn dolu gözlerle kolunu sıkan sevdiğine doğru bakmaya başlamıştı.

" Jimin! "

Umursamadan asonsörün en aşağısında yerleşen tuşu tuşlamıştı.

" Kes sesini! "

Gitgide daha da belirginleşen damarları bile içindeki kargaşadan haberciydi. Fakat bu da Jimin olamazdı.

Jazmyn'e bakmaya bile kıyamayan Jimin şuan ona böyle soğuklukla yanaşamazdı. Dolu gözlerinden damlayan yaşlarla beraber başını aşağıya eğmiş ve göz yaşlarını tamamen buyur etmişti. Jiminse kızın şimdi de bileğini sıkıca tutmuş ve bırakmıyordu.

Nefes alışverişleri hızlanan Jimin hiç zahmet edip yanına bile dönmemişti. Jazmyn'in gözlerinden damlayan kristallerden haberdar mıydı?

Jimin sinirinden konuşmadı ve sadece yumruğunu ve kızın bileğini sıkmaya devam etdi. Ne yaptığının farkında mıydı?

Jazmynse küçük çocuklar gibi titriyor ve ağlıyordu. Artık bileğinin acısı o kadar fazlaydı ki, hissedemez olmuştu. Asansör ilk katta durduğu zaman kapı anında açıldı ve dışarıda asansörü bekleyen kişiler Park Jimin'in sinirini dışarıdan bile olsa sezmiştiler. Ağlayan yakından tanımadıkları iş arkadaşlarını görünceyse bazıları endişelenmişti.

Jimin soğuk bakışlarını onları izleyen onlarca kişiye atmış ve bir hışımla asansörü kızla beraber terk etmişti. Şirketin dışarısına çıkarak görevliye arabasını getirmesini söylemiş ve yanına bile bakmadan beklemeye başlamıştı. Kendini ne kadar tutmak istese bile hala ağlamaya devam ediyordu, Jazmyn. Jimin susmasını söylediğinden ağzını bıçak açmıyordu.

Dün o müthiş geceden sonra olanlarda neydi? Jimin'e neler olmuştu böyle? Sadece kızın bedenini mi istiyordu?

Saçmalıyordu.

☯ Sadece son ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin