☯ 37☯

446 58 14
                                    

Akıl kurcalayan sorulardan biri budur ki, insan neden ağlar?

Yaşadığı kalp kırıntısından mı?

Yoksa çekdikleri acılardan dolayı mı?

Hayır.

Gelinen kanaat şu ki, insan oğlu aklını kurcalayan düşüncelerden dolayı ağlar. Mesela, bir yerlerine zarar verdikleri zaman sadece acıya düşüncelerini odaklarlar, nasıl olabilme olasılıklarını düşünürler. Ve sonda o umut bağladıkları düşünceler acılarıyla bir bütün olup onları yıkmaya, ağlatmaya yeter.

Ya da ki...

Kalp kırıklığından dolayı aklımızın karışıklığının getirdiği durum gibi. Daha kısa söylemem gerekirse Cherry gibi.

Üzerine hüzün bulutundan yağan yağmur hiç durmadan onu ıslatıyordu. Düşünceleriyse yüzünü ıslatan yaşlara beraberdi.

Jazmyn'in karşısında içtenlikle ağlayan arkadaşı ona tüm gününde yaşadıklarını unutturmaya yetiyordu.

Geldiğinde onu bu halde görünce neler olduğunu ona anlatmasını istemişti. Ve durumu Jazmyn'e birazcık anlattıktan sonra tekrar şişmiş gözlerini daha beter duruma getirmek için uygulamaya koyulmuştu.

Cherry'nin ondan bazı şeyler sakladığı gerçeğini bile tamamen aklından silmiş ve arkadaşının gözyaşlarını silen birer mendil olmuştu.

Cherry'nin ağlama sebebini tüm güvencesini vererek tutunduğu dalın kopmasına bağlıyordu.

Namjoon Cherry'nin Jazmyn'i burada kalmaya ikna etmesi karşılığında ona para teklif etmişti.

Jazmyn'in gözünde mümkünmüş gibi daha da düşmüştü.

Arkadaşının en başından beri güvenmesini hata olarak algılıyordu zaten. Fakat Namjoon'a şuan o kadar kızgındı ki.

" Hep altında yalnış birşeyler aramak zorundalar sanki! "

Arkadaşını odada bırakarak dışarı çıkmış ve derin nefes alarak sakinleşmeye bakıyordu.

Söylediği cümleni algıladığı zamansa yüz ifadesi değişmişti.

" Hayır, hayır! Jimin öyle değil ki, o son derece anlayışlı, sevecen biri. "

Gülümseyerek bunu söylemişti. Fakat bu anın üzerinden on saniye geçtiğinde söylediklerini kavramıştı.

Kendisini anlayamıyordu.

Aşk romanlarından fırlamış tutkun kızlar gibi davranıyordu, farkındaydı. Ama hisleri kesinlikle basit değildi.

Çünki bu hisleri beslediği insan basit anlamına asla sığdıramayacağım birisiydi.

Kalbini feth etme yolunda başarıyla irelleyen Park Jimin.

Belkide çoktan feth etmiştir hm?

***********************************************

Kafası allak bullaktı ve olanları hazm etmeye çalışıyordu, tabi mümkünse.

" Yeniden anlatırmısın Namjoon? Belkide yalnış anlaşılma vardır hm? "

Namjoon derin nefes alarak olanları tekrar kafasıda toparlamaya çalıştı ki, Jimin'e tekrardan anlatsın.

Eskisi gibi yine salonda artık yanan şöminenin yanına oturarak karşılıklı sohbet ediyordular. Ve her seferinde olmadık şeyleri tartışmakla zamanlarını öldürüyordular. Herşey çözüldükce haberleri olmadan neden ipin diğer ucu hep tekrardan dolaşmak zorundaydı ki?

☯ Sadece son ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin