Yüzüne çok az bile olsa vuran güneş ışığıyla gözlerini aralamıştı. Daha birçok şeyi algılayamadığından gözlerini tekrardan kapatarak rahatca uyumaya devam etmek istiyordu. Şu an yastığı ona hiç olmadığı kadar rahat geliyordu. Fakat bu haraketlenmeler aklında bazı soruların oluşmasına yol açıyordu.
Yastığı haraket mi ediyordu?
Korkarak başını yaslandığı yerden kaldıran Jazmyn, ona sıkıca dolanan kollar yüzünden tekrardan eski yerine dönmüştü.
Jimin'in göğsüne.
" J-Jimin? "
Huzurlu bir şekilde uykusuna devam eden genç, kızın ona seslenişini bile duyamamıştı. Belkide birdaha düşemeyeceği kadar güzel bir rüya alemindeydi.
Jazmyn, Jimin'i uyandırmak için yerinden hafifce doğruldu. Elini onu uyandırmak için tam uzatıcakken durdurdu. Jimin'in yüz hatlarına takılı kalmıştı o derya gözleri. Küçük gözleri ve burnu, biçimli çene hattı, alnına dağılan gri saçları kısacası herşeyiyle dikkat çekiyordu.
Jimin çok yakışıklıydı.
Jazmyn dalgınlıktan elini gençin alnına doğru uzatarak saçlarını yüzünden çekti. O kadar yumşaktılar ki, Jazmyn elini çekememişti. Saçlarının arasında öylesine oyalanmaya devam ederken bir çift açık gözlerle karşılaştığından irkilerek geriye gitmiş ve yere düşmüştü.
Jimin başından beri yüzündeki anlamsız gülümsemeyle onu izliyordu.
" B-Ben özür dilerim. "
Ayağa kalkarak üst başını düzeltiyordu Jazmyn.
Tanrı şahidim ya, hayatımda ne zaman bu kadar huzurlu uyuduğumu hatırlayamıyordum.
" Rahat uyuya bildin mi? "
Jimin de ayağa kalkmıştı fakat bunu gülümseyerek söylemesi Jazmyn'in bakışlarını kaçırmasına ve kızarmasına neden olmuştu.
Birkaç dakika bir birilerinden bakışlarını uzak tutmaya çalıştıktan sonra Jimin aklına gelen şeyle dudaklarını aralamıştı.
" Acıktın mı? "
Ciddiyetle sorduğu soru üzerine Jazmyn başıyla onaylamıştı onu.
" O zaman ben yiyecek birşeyler aramaya gidiyorum, sen burada beni bekle olur mu? "
Jazmyn busefer aklına koyduğunu hayata keçirmek için yeniden konuşmaya başladı.
" Ben de yardıma geleyim mi? "
Masumca sorduğu soru üzerine Jimin kaşlarını çatmıştı.
" Hayır olmaz, tehlikeli. "
Keskin bir şekilde başıyla itiraz etmişti. Ardındansa Jazmyn'in onunla gelmemesi için oradan uzaklaşmıştı.
Jazmyn'se şaşkınca arkasından baka kalmıştı.
ㅇㅇㅇㅇㅇㅇㅇㅇㅇㅇ
Ağaca yaslanarak oturmuş ve bakışlarını öylesine yere dikmişti. Yarım saatin ardından anlıyordu ki, Jimin onun güvende olması için gelmesine izin vermemişti. Hayatında şimdiye kadar annesi ve Cherry istisna olmakla kimse onu bu kadar düşünmemişti ki?
Bu kısa süre zarfında tanıdığı koreli yabancı hayat nehrini farklı istikametlere yönlendiriyordu.
Tehlikeliydi.
" Hey. "
Yanında hissettiği sesle hemen o yöne doğru dönmüştü. O kadar derinlere dalmıştı ki, Jimin'in yanına gelmesini bile duyamamıştı. Uzun bir yeşil yaprağın içerisindeki böğürtlenleri Jazmyn'e doğru uzatıyordu. Neredeyse yedi veya on tane vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☯ Sadece son ☯
Fanfic" Ruhunu karanlık gecelerin o çıkılmaz hapisanelerinden özgürlüğüne kavuşturan ben, neden sana ışığı armağan edemiyorum? " " Belkide... Belkide ışık sen olduğundandır. " ...