☯ 57 ☯

213 39 17
                                    

İkinci gün...

Babanın durumu iyi değilmiş Jimin. Terapistle seansım bitmesine rağmen bugün beni aradı ve onun durumu ile ilgili bazı şeyleri belirtti. Onunla görüşmem gerektiğini de özellikle vurguladı sence yapmalı mıyım?

Yapacam.

Sadece senin için bunu yapacam. Onunla görüşücem. Ne kadar kötü hissetsem bile belki bana seni hatırlatır diye iyi hissede bilirim hm?

Cherry gün geçtikce çöktüğümü söylüyor. Aslında haklı.

Sana bunları anlatmak istemesem bile söylemek zorundaymış gibi hiss ediyorum. Sanki senden birşeyleri saklasam daha da kötü hissedecekmişim gibi.

Göz altlarımdaki rengi nedense seçemiyorum ama her saniye ağlamak nasıl bir hiss bunu anlata bilirim. Yemek yerken sanki boğazıma yapışıyor, imkansız.

Kötü görünsem bile beni seve bilecek misin sevgilim?

Kim Kwang'ın bana özel olan ilgisi boğuyor. Bana özel tatil bile vermek istedi. Önce iş sonra ev şimdiyse tatil mi? Bu adamı ne anlıyor, ne de çöze biliyorum. Hatta sürekli en önemli toplantılara o kadar tercümanın arasında beni götürüyor. Belkide kabul ediyorumdur ki, dil bilgim çok ama benden eminim ki daha iyileri vardır.

Bunlarla seni sıkmak istemem sevgilim ama Jack temelli olarak döndü. Bu gün şirketteki toplantıda onu gördüm. Sürekli bana bakarak rahatsız ediyor. Belkide değişmeyen tek şeylerden biri o gözleriyle yaptığı tacizdir.

Namjoon bu gün bizi ziyarete geldi. O bitmiş aurası Cherry'ni gördüğünde canlandı. Belkide o da seviyordur hm?

Kıskanclık hissettiğimi düşünsem bile öyle olmadığına eminim. Arkadaşımın sevgisine karşılık verildiğini öğrenmek güzel şeyler yaşata biliyor.

Ah, pot mu kırdım?

Evet Cherry senin o aptal arkadaşını seviyor.

Bu gün birşey öğrendim.

Sen hastaymışsın Jimin.

Neden bana söylemedin? Üstesinden herşeyin beraber gele bilirdik. Ama halen kafam karışık çünki Joon bana hasta olduğun hariç seninle ilgili hiç bir bilgi vermedi. Hastalğın neydi Jimin? Niye sakladın ki?

Ah, Joon dedim değil mi? Ona hep sen Joon derdin. Sadece senin sesinden duymak isterdim.

Bir kere... Sadece bir kere.

Çok mu şey istiyorum?

Belki.

Biliyor musun...

Ah, tabiki bilemezsin ama eminim ki, beni izliyorsundur sevgilim.

Artık sadece siyah giyiniyorum. Nedensizce bu renge karşı olan tutkum gün geçtikce artıyor. Belkide nedeni vardır? Çünki o renk sensin. Şirkettekilerin bakışlarını, arkamdan konuştuklarını umursamıyorum. Nasıl umursaya bilirim ki tüm düşüncelerimde sen varken?

Söylemeyi unuttum. Galiba kiyafetlerinden bir kaçını ödünc almışımdır.

Tamam, tamam hepsini neredeyse götürdüm. Yani Namjoon verdi, fakat nedense odana girmeme izin vermedi. Niye ki, sevgilimin odasına giremezmiyim? Çokta takılmadım çünki o zamanlar ruh gibiydim. Şimdiyse daha beter durumdayım belki.

En rahatlatıcı olansa tüm gün kokunu üstümde taşımak. Kokumun kokunu bastırmasını istemediğimden özel aromalı şampuan ve ya parfüm kullanmıyorum. Seni hatırlattığı için bazen kullandığım çilek aromaları hariç.

Şirket kurallarını umursamadan senin kısa kollularını bazense sweatlerini giyiyorum. Yani birazcık uzun ve bol gelse bile çok güzel. En sevdiğim yanıysa senin gibi okyanus kokmasıdı. Ama akşamlar yastığına sarılıyorum. Tabiki Namjoon'dan buraya gelmemişten önce bunu da ödünç almıştım yoksa ne kadar zor olurdu hiç bile bilirmisin?

Korkuyorum siyahım.

Kokunu unutmaktan, elinin sıcaklığını zaten yeteri kadar hissede bilmememe rağmen temelli olarak öyle bir şeyin varlığından haberdar olmamaktan.

Korkuyorum siyahım.

Dudaklarının tadını unutmaktan, görüntünü aklımdan bir gün tamamen silmemden.

Korkuyorum siyahım.

Günün birinde birisine seni seviyorum demekten.

Seni seviyorum siyahım... Yıldız kainatına kavuşuncaya dek seni seveceğim.

☯ Sadece son ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin