Yola attığı boş boş bakışlar, gözlerindeki ifadesizlik geçirdiği hisleri anlatır mıydı? Kendi sakladığı şeyleri göz önüne tekrardan çıkartır mıydı? Arada Jack'in yanında oturmuş Jazmyn'e attığı kaçamak bakışlara cevap alıyordu aslında. Fakat Jazmyn anında bakışlarını kahverengi irislerden çekiyordu. Jimin'in Jazmyn'i umursamayarak öyle yapması doğruyu söylemek gerekirse onu kırmıştı. Belkide buyüzden Jack Jazmyn'in elini tuttuğu zaman ona izin vermişti. Artık Jimin'in attığı hiçbir bakış umrunda değildi.
Araba durduğu zaman artık eve vardıkları kesinleşmişti. Jimin, kapıyı açarak sertçe kapatmış ve ardından gelen Namjoon'la evine doğru adımlamaya başlamıştı.
" Sen iyi misin Jazmyn? "
Hiçkimsenin yokluğundan faydalanan Jack, başından beridir sormak istediği sorunu sormuştu. Buyüzden ona doğru uzanarak sıcacık ellerini yeniden tutmuş, baş parmağıyla üzerini okşamaya başlamıştı.
" Evet Jack, merak etme. "
Bunu diyerek elini sertçe çekmiş ve eve doğru adımlamıştı.
Ne kadar inkar ederse etsin, o iyi değildi.
ㅇㅇㅇㅇㅇㅇㅇㅇㅇㅇ
Jazmyn duş aldıktan ve bazı kişisel sorunlarını hallettikten sonra yardım etmek için mutfağa inmişti. Müthiş kokuların dört yanı bürüdüğü mutfak insanın içini aydınlatıyordu. Hazır olan yemeklerden gelen kokuysa insanı mest etmekteydi.
" Yardıma ihtiyacınız var mı efendim? "
Pişmiş yemekleri kontrol eden kadına sorusunu yönlendirdiği zaman hemen arkasını dönerek Jazmyn'e gülümsemişti.
" Hayır kızım, sofra zaten hazır geçip otura bilirsiniz. "
Jazmyn'in üzgünlükle onayladığını gören kadın aklına gelen fikirle dudaklarını tekrardan aralamıştı.
" Ama istersen geriye kalan bardakları sofraya taşıya bilirsin. "
Jazmyn başıyla onaylayarak tepsini eline aldı. Salona doğru adımlarını yönlendirdiği zaman erkenden bardakları yerine ulaştırmayı istiyordu. Salona neredeyse vardığı zaman ayağı halının kenarına takıldığından düşme tehlikesi geçirdi. Fakat beline dolanan kollar onu tuttuğu gibi tepsinin düşmesinin de karşısını almıştı. Jazmyn'se sıkıca kapattığı gözlerini açarak onu tutan kolların sahibine bakmaya başladı.
" Bir an seni tutamayacağımı düşündüm. Sen iyi misin? "
Jack'in endişesi her halinden belli olabiliyordu. İkisi de şaşkınlıklarından daha uzun süre o şekilde durmaya devam ettiler.
Ama o tereddüt etmezdi.
Kahramanına bu kadar ihtiyaç duyarken ve ondan ayrılamazken, uzaklaşmak ne kadar doğru White?
Aklında yine o ses çınlanmaya başlamıştı. Doğru ya onun artık bir kahramanı vardı.
Bu düşünce yüzünde küçük bir tebessümün doğmasına sebep olmuştu. Fakat Jack'in ona attığı sorar bakışlarla durumu kavramıştı.
" E-Evet. "
Jazmyn ayrılmaya yeltelenmişti ki, duyduğu kırılma sesiyle kalbi kontrolden çıkmış, endişelenmişti. Hemen başını Jack gibi merdivenlerin ayağına taraf çevirdiği zaman, bir şeyler kırılmıştı. Çünki Jimin elinden akan kan ve avcunun içerisinde tuttuğu cam kırıklarıyla beraber hayal kırıklığıyla ikiliye bakıyordu.
Bu cam kırıkları gibi kalbimi parçacıklara ayırdın, sevdiğim. Kalbimin cam kırıklarının battığı yerlerin iyileşmesi mümkünsüzken, elimdeki çiziklerin şifasına kavuşması ne kadar da adil?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☯ Sadece son ☯
Fanfic" Ruhunu karanlık gecelerin o çıkılmaz hapisanelerinden özgürlüğüne kavuşturan ben, neden sana ışığı armağan edemiyorum? " " Belkide... Belkide ışık sen olduğundandır. " ...