" Hadi...
Kızın elinden tutarak yalvaran sesiyle çekiştiriyordu.
... Gel, bak ben seni korurum. "
Küçük kızsa sanki onu dinlemek istemiyormuşcasına hala ağlamaya devam ediyordu.
" Hayır, ya düşersem? "
Burnunu çekerek o minicik dudaklarını büzüyordu.
" Söz veriyorum, sana sıkıca sarılıcam ve hiçbir şey olmayacak. "
Şanslıydı.
Şanslıydı çünki onu düşünen bir arkadaşa sahipti.
" Sana güveniyorum uzaylı kahramanım. "
Hemen morali yerine gelmişti ve artık o solan yüzünde tekrardan çiçekler açıyordu.
" Önden buyurun o zaman prensesim. "
Yine bu ikili aralarındaki bağın kuvvetli olmasıyla bağlı eğlenip, mutlu ola biliyordular. Çünki daha küçücüklerdi ve hayatın acımasızlıklarının onları ayıra bilme olasılığını daha göremiyordular bile.
" Çoçuklar bizi de bekleyin! "
Arkadan orta yaşlarında güler yüzlü bir kadın ve yanında da tahminen onunla aynı yaşta olan yakışıklı, çekik gözlü beyefendi geliyordu.
Fakat çoçuklar hiç oralı bile değildiler, kendi aralarında konuşup eğleniyordular.
Ne kadar da güzel görüntüydü değil mi?
Fakat tüm bunların hepsi 17 yıl öncesinde, o büyük lunaparka gömüldü. Jazmyn nereden bile bilirdi ki uzaylı kahraman'ı onu terk edecek ve birbirilerini unutacaklar.
Herşeyi geçtikte, o nereden tüm bu hatıraların birgün gün yüzüne çıkacağını tahmin edebilirdi ki? Yakılmamışmıydı, kül olup gitmemişmiydi?
İsmi?
Onun ismini nasıl unuta bilirdi peki? Yıllarca yokluğuna ağladığı arkadaşının ismini nasıl kazıdığı beyninden ve hatta kalbinden sile bilirdi? Bilmiyordu fakat belki bir gün bilecekdi, bu herşeyin sonu olsa bile...
" Daldın gittin Jazmyn "
Jimin, kızın karşısına dikilerek tüm odağını kendisi yapmak istiyordu.
" Uzaylı... Uzaylı kahramanım... "
Dilinin altından kendiliğinden dökülen kelimeler Jimin'in gözlerinin tamamen şaşkınlıktan açılmasına sebep olmuştu.
" Ne? "
Jimin düştüğü durumdan dolayı tüm bedeni titremeye başlamıştı fakat onu incelemekte olan kızı görür görmez kendisini toparladı.
" Sevimli çizgi kahramanını falan mı hatırladın? "
Gülerekten söylediği şeyle yine maskesini taktığını hatırlatmıştı. Jazmyn'se aklına dolanlar yüzünden ifadesizce ona bakmaktaydı
" İyi misin? "
Hala dalgın olan kızın durumundan endişelenerek tek elini omuzuna yerleştirmişti. Jazmyn'se aceleyle baş sallamış ve Jimin'in elinden tutmuştu.
" Hadi gidelim. "
Hayatında ikinci kez geldiği lunaparkta, bir genç erkeğin elinden tutarak sürüklüyor ve en güzel gülümsemelerini ona hediye ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☯ Sadece son ☯
Fanfic" Ruhunu karanlık gecelerin o çıkılmaz hapisanelerinden özgürlüğüne kavuşturan ben, neden sana ışığı armağan edemiyorum? " " Belkide... Belkide ışık sen olduğundandır. " ...