☯ 51 ☯

238 43 8
                                    

Kwang ve Park şirketlerinin toplantılarının başlamasına yarım saat kala Jazmyn heyecanlanmıştı. Çünki uzun geçen iş gününden sonra sevgilisini göre bilecekti. Bu onun için büyük anlamlar, huzur ifade ediyordu. Jimin'in derin aşkla bakan bakışlarında kaybolmayı seviyordu. Onu bakışların hedefi, yaranma sebebi olmak onuan için güzel bir histi.

Ne kadar uzakta olucağını söylese de, şirketin sahibi oydu ve gelecekti. Yani Jazmyn emindi. Hatta burada çalıştığını belki bu zaman öğrene bilirdi.

" Jazmyn-sshi son toplantı için hazır mısın? "

Çekik gözleriye şirketteki herkesten pek de seçilmeyen kız şirince gülümseyerek elindeki dosyalarla ona yaklaşmıştı. Jazmyn de, bakışlarını karşısındaki sabahtan beridir bitmeyen dosyalardan çekerek kıza baktı.

" Hazırım Eunhye. Şimdi mi odaya geçmemiz gerek? "

Kız yüzünde solmayan gülümsemesiyle onu onaylamıştı.

" Hadi gel, beraber geçelim. "

Kızın teklifini memnuniyyetle kabul ederek hazırladığı dosyaları ve not defterini alarak toplantı odasına Eunhye'la beraber geçti.

Oda çok büyüktü ve görünüşe göre bu kadar yabancı konukları kabul etmek için uygun ortama sahipti. Jazmyn de şirketin en uygun tercümanlarından biri olarak burada bulunmak zorundaydı. Belkide dil bilgisi fazla olmasaydı bu toplantıya katılamazdı. Ama başara bileceğinin bile en iyisini yapmalıydı.

Ve yapacaktı.

***********************************************

Cherry şirketin kafeteryasında şimdilik bir şeyler atıştırarak akşam yemeğine kendini hazırlıyordu. Çünki Namjoon belki şimdilik unutsa bile bugün onunla akşam yemeğine çıkacaktı.

Gerçi bugün kontrol etdiği eski dosyalardan sonra aşırı yorgundu ama dayanmalıydı. Ve Korede çalışmak kendi ülkesindekinden daha zordu.

Aslında herkesin konuşduğu Kwang ve Park şirketinin sözleşme anlaşmasında bulunamadığı için Jazmyn'e imreniyordu. Keşke çocukluğunda daha fazla dil öğrenseydi.

Yediği pirinç kekinin tadı ne kadar müthiş olsa bile kendi mutfaklarının tatlarını özlüyordu. Aslında üşengeç olmasaydı ramen yerine geceleri kendi yemeklerinden yapa bilirdi. Ama mutfak konusunda üşengeçti.

Sakin kafeteryanı kendi ahengiyle renklendiren Spring Waltz çalındığı zaman Cherry bunun kendi telefonu olabileceğini tahmin etmişti. Telefonu eline alarak arayan isme baktı.

Namjoon.

Yüzünde birden bire kendini belirten gülümsemeyle birlikte telefonunu açtı.

" Joonnie~... "

Öğrendiği yeni şekil olan aegyoyla şirinlik yapmaya çalışıyordu ama telefondan gelen hıçkırık sesi onu endişelendirmeye yetiyordu.

" Namjoon? "

Sesi duygularını yansıtarak endişeli çıkmıştı.

" Cherry... Ben..ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama hemen...hemen gelmeniz lazım. "

Sesi gereğinden fazla titriyordu.

" Nereye? "

Hiç bir şey anlamamıştı.

" Buraya... "

Artık daha da endişelenmeye başlamıştı.

" Orası da neresi Namjoon? Sakinleşir misin? Rahatca anlat bak ben dinliyorum. "

☯ Sadece son ☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin