Sanki tüm evren bu günün Tanrıdan onlar için çalınmasına izin vermişti. Gökyüzü maviliğini sonsuzadek korurmuşcasına parlıyordu, hatta güneşin bile bu parıltını kıskanmasına dair kalıp basıla bilirdi. Sadece saçlarının yönünü değiştirmeye kadir olan ve hafiften esen rüzgar, güzelliklere güzellik katıyordu. Sokaklardaki gökkuşağını anımsatan rengarenk çiçeklerse gözlerini bayram ettirmeye yetiyordu.
Bugün güzel geçecekdi, en azından ikisi de bunun için çabalayacaktı. Çünki bugün siyah ve beyaz çoçukluklarını anımsatan resmin, boş kalmış kısımlarını mutluluklarıyla boyayacaktılar...
Çekingence arabanın camından dışarısını izleyen Jazmyn, bazen Jimin'in kaçamak bakışlarını yakalıyordu ve bununla da gülümseyerek tekrardan yaptığını devam ettiriyordu.
Arabanı dolduran şarkıysa tesadüflerin en güzeli, en tatlısıydı.
" Tesadüfe bak. "
Jimin'in memnun çıkan sesiyle Jazmyn ona doğru dönmüştü. Yüzündeki gülümseme geçiciydi.
" Neymiş tesadüf olan? "
Jazmyn gülümseyerek bazı şeyleri kafasında aydınlığa çıkarmak istiyordu.
" Şarkı, bu benim en çok sevdiklerimden birtanesi. "
Diyemedi ki, her dinleyişimde bana seni hatırlatan şarkını şuan seninle beraber dinlemek en güzel tesadüflerimden birtanesi.
Diğeriyse Jazmyn'i gördüğü ilk seferdi.
" Gerçekten çok güzel. "
Jazmyn de kendi fikrini belirttikten sonra tek elini arabanın kapısına yasladı ve bedenini Jimin'e doğru çevirerek onu incelemeye koyuldu.
Tüm ruhuyla şarkıya eşlik ediyordu.
Ağzın hala aşkımın tadını hatırlayacak mı?
Gözlerin hala yanaklarından gülecek mi?
Gri saçları, parlak gözleriyle bile tamamen uyum denilen anlayışın kendisiydi Jimin. Kısık sesle şarkını mırıldandığı her sefer, Jazmyn'in kulakları daha da kutsanıyordu.
Sevgilim, olacağım.
Seni seviyor olacağım.
Karşısına çıkacak, Jimin'in tüm sevgisini adaya bileceği kızı şanslı bellemişti Jimin o saniyeler.
Yetmişimize kadar.
Bebeğim, benim kalbim.
Hala delice aşık olabilir.
İyirmi üç yaşında.
" Sesin- "
" Sen- "
Jazmyn cümlesini söyleyecekken onunla aynı anda dudaklarını aralayan bedeni dinlemişti. İkisi de tamamen zıtt yoldan irellediklerini anlayarak susmuştular.
Aralarındaki suskuluğu Jazmyn bozmayıysa kararlaştırmıştı.
" Aşkı güzel anlatıyor. "
Ya benim dilimden dinlemiş olsaydın? Gözlerimden kendini görüpte, kalbimden sevgimi duysaydın?
" Öyle. "
Basit bir cevapla geçiştirmeyi seçmişti, çünki kız asla anlayamazdı.
Asla.
" Bu kadar fedakarlığı aşkın kaldıracağı bile soruyken- "
Jazmyn aklındakini belirticekken yine cümlesi yarıda kesilmişti.
" Kaldırır, aşk her türlü fedakarlığı kaldırır Jazmyn White. "
Benim kalbimin tüm bu ağırlığı kaldıra bileceği gibi.
Sert cümlelerine rağmen bahş ettiği o gülümseme bile muazzamdı. Belkide buyüzden Jazmyn sadece susmayı seçmişti.
Eskiden aşkın varlığının sadece masallarda yaşam sürdüğünü düşünen ben, seni o masala, kalbime hapsetmek istiyorum.
Araba kullanırken bazen durarak Jazmyn'e bakmaya başlayan Jimin, halen çocuk gibiydi. Fakat birden çalan telefonuyla Jimin kulaklığını takmış ve aramayı cevaplandırmıştı.
" Efendim Joon? "
Samimiliğinden arayanın Namjoon olduğunu tahmin etmişti Jazmyn.
" Bu akşam sende kalsın, yarın bana geçersiniz. "
" İdare et işte. Bir kıza mı gözkulak olamayacaksın? "
Jazmyn, meraklandığından soru dolu bakışlarını Jimin'e dikmişti. Ama cevap alamayacağı kesindi. Üzerinde bakışları hisseden Jimin'se dikkarini Jazmyn'e verdiği zaman, kız bakışlarını kaçırmıştı.
" Tabi, tabi kapatıyorum. "
Başını iki yana salladıktan sonra gülerek tekrardan yola odaklanmıştı. Fakat sonradan birşey hatırlamış gibi Jazmyn'e dönmüştü.
" Arkadaşın, artık Busan'da. "
Sakince söylemesi Jazmyn'in kaşlarını çatmasına sebep olmuştu. Jimin için herşey bu kadar basit miydi? Yüzündeki ifadesizlik o kadar sinir bozucuydu ki, Jazmyn buna tahammül edemeyeceğini sanıyordu.
" N-Ne? "
Şaşkınlıktan nutku tutulan Jazmyn, duyduklarını sindiremiyordu.
" Şimdi söylediğim için üzgünüm fakat artık Namjoon'la, yakın zamanda görüşürsünüz. "
Jazmyn ağzını açmaya yeltelendiği zaman Jimin'in yalvaran bakışlarıyla karşılaşmıştı. O bakışlar duyguları öyle yansıtmaktaydı ki, Jazmyn ellerini sıkarak bakışlarını yere indirmişti.
" Lütfen daha fazla irdeleme. "
Bunun üzerine Jazmyn sustuğunda, artık araba durmuştu. Jimin gülümseyerek kızın elini tutmuş ve kendisi arabadan erken inerek Jazmyn'i beklemeye başlamıştı.
Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya kararlıydı.
Jazmyn de indikten sonra, gördüğü manzarayla paslanmış hatıralarla dolu sandığı açılmıştı. Hatıralar beklenmedik anda beyinlerde oluşur ya, bak işte şimdi de o zamandaydık.
On yeddi yıl öncesinde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☯ Sadece son ☯
Fanfiction" Ruhunu karanlık gecelerin o çıkılmaz hapisanelerinden özgürlüğüne kavuşturan ben, neden sana ışığı armağan edemiyorum? " " Belkide... Belkide ışık sen olduğundandır. " ...