꧁ Bölüm 9: İnanıyorum꧂

8.5K 555 38
                                    

Doğan'ın anlatımı

Uyandığımda güneş ışıkları pencerelerde ki perdelere rağmen ortalığı yakıyordu. Başımın ağrısı aşırı derecede beni rahatsız ediyordu. Yattığım yerde sadece tavana bakıyordum.

Bir an yanımda ses duyunca kafamı çevirdim. Yanımda ki Burak'tı.

"Kardeşim? İyi misin" diye sordu. Olumsuz şekilde kafa salladım. Biraz konuşsam rahatlayacağımı bildiğim için konuşmaya başladım.

"Olum çok garip biliyor musun? Seni karşılıksız seven arkanı döndüğünde hep seninle olan, düştüğünde kalktığında yanında olan, büyüten, besleyen, yemeden yediren, içmeden içiren, giymeden giydiren iki insanı kaybetmek çok zor. Yaşamım boyu hissedeceğim bir boşluk var içimde, dolmuyor. Bir yanım hep eksik, hem yarım kalmış, bir yanım hep o küçük dört yaşında ki Doğan, annesiz babasız kalmış o küçük çocuk... Ve en acısı, neden ben de onlarla birlikte ölmedim de, bu acıyı çekiyorum sorusunu her aklıma geldiklerinde kendime sormam. Cevapsız, çözümsüz bir soru..." diyerek sustum.

Burağa baktığımda gözleri dolu bir şekilde bakıyordu. "Ah be kardeşim, konuşmak iyi geliyorsa dök içini" dedi.

Sahte bir gülümseme ile mutlu olmaya çalıştım.

"Alıştım artık. Çocuktum, hatırlamıyorum yüzlerini, ses tonlarını...Unuttum yani. Bir süre sonra sıradan bir acı gibi geliyor, sonra bir de oturup unuttuğuna üzülüyorsun. Burak saat kaç?" diye sordum birden.

Koluna bakarak "dördü geçiyor abi" dedi.

Panik işe yattığım yerden kalkıp "komutan beni bekliyordu ben bir koşu gidip geleyim" diyerek dinlenme odasından çıktım.

Kapının önüne geldiğimde kapıyı vurarak "gel" sesinden sonra içeri girdim.

Beni gördüğünde "gel Doğan" dedi komutanımız. "Gel otur şöyle" dediğinde ise sakin bir şekilde kendimi sandalyeye bıraktım.

"Buyrun komutanım" dedim.

"Doğan" diye başladı söze. Sonra ise devam etti. "Biliyordum aslında ben aileni. Seni, adının neden Doğan olduğunu, çayına kaç şeker attığını ve hangi türküyü sevdiğini, sazının akordunu biliyorum. Doğan çok sessizsin. Hayat bu kadar sessiz değil ama. Çok suskunsun. Susarsan bu hayat seni yer bitirir. Bağır, çağır, kız, kırıl. İnsansın sen, bunlar normal şeyler, asıl susarsan, içine kapanırsan hayat çekilmez hale gelir. Bunları sana komutanın değil bir abin olarak söylüyorum." dedi ve yüzüme baktı.

"Komutanım ben bir içimi dökersem kimse toparlayamaz. Paramparçayım komutanım. Ne sevmeye gücüm var artık nede aşık olmaya. Ne yeni insanlarla tanışmaya halim kaldı nede umut taşımaya. Yordu beni hayat. Yoruldum ben fazlasıyla. Eskisi kadar güçlü değilim artık. Elini çekti herşeyden Doğan Türkmen kabuğuna çekildi. Artık sahalarda yok. İyi olanlar kaybediyor bu dünyada, alıştık komutanım. Biz yere düştükçe ayağa kalkmaya alıştık. Siz boşverin beni.

'Peki aslanım. Ne zaman ihtiyacın olursa ben ve silah arkadaşların buradayız."

Ayağa kalkarak "teşekkür ederim komutanım" diyerek çıktım odadan.

Şu an bana iyi gelecek tek kişi Sude'ymiş gibi hissediyordum. Dinlenme odasına geri dönerek telefonumu aldım ve kapattığım aklıma gelince açtım.

Telefon açılınca Sude'nin yirmi iki cevapsız aramasına hayret ettim. Bir şey olmasa beni aramıycağını biliyordum. Yani arasa bile bir, iki kez arar. Daha fazla aramazdı. Fazlasıyla tanıyordum onu.

Kafamı başka şeylere yormadan Sude'yi aradım. İki çalıştan sonra telefon açıldı fakat ses gelmedi.

"Sude'm? İyi misin? Aramışsın benim bir takım sorunlarım vardı telefonu kapattım o an. Cevap veremedim kusura bakma nasılsın canım benim?"

Hala ses yoktu. Gelen tek ses burnunu çekmeseydi.

"Sen ağlıyor musun?" diye sordum hemen.

Cevap vermedi yine. Şimdi biz beraberliğe bir adım atmışken sil baştan yapamazdık.

Benim tutunacak tek dalım Sude'ydi. Onu kaybedersem kendimi kaybederdim. Onu kaybedersem, nefes alma sebebimi kaybederdim.

"Sude?" diye sordum içimde ki hüznü ve korkuyu sakinleştirmeye çalışarak.

"Hamile mi?" diye sordu birden. Ben daha sorunun amacını ve nedenini anlamadan ikinci bir kez daha yüksek bir sesle "Doğan bana doğruyu söyle Çağla hamile mi?"

"Ne hamilesi? Bu nereden çıktı?" diye sordum anlamsızlık içinde.

"Kendi söyledi Doğan. Evime kadar geldi evleniyoruz dedi hamileyim dedi."

"Saçmalamayın. Saçmalama Sude'm. Yok öyle şey. Ben dokunmadım ona. Benim onun ile alakam yok. Sude sen hiç mi akıl edemedin? Ya ben biriyle evlilik yolundayken sana bu kadar yaklaşır mıyım? Biraz mantıklı düşünür müsün hayatım?" diye sorduğumda karşıdan gelen tek cevap "ne?" oldu.

Bu beklediğim cevap olmadığı için bende soru ile cevap verdim. "Ne ne?" dediğimde Sude bana tekrar bir soru yöneltti.

"Sen bana hayatım mı dedin?"

"Evet"

"Yine söylesene" dedi telefondan gelen o güzel sesiyle.

Ben ise gülümseyerek "Seni seviyorum hayatım" dedim.

Duyduğum o içten gülümseme sesi tüm acımı, ağrımı, sızımı geçirdi. Tüm yaralarımı kapattı. "Seni seviyorum" diye bir ses geldi telefon ucundan. Kalbim hızlandı, bedenimin tüm hücreleri onun sesini hafızalarına kazıdı. Ve ben bir kez daha aşık oldum.

"Sude'm?" dedim cevap vermesini beklemeye koyuldum.

"Efendim Doğan?" diye sordu.

"Sakın başkasının sözüne inanma olur mu? Benim canım çok yandı ama ben de çok can yaktım. Çoğu kızı red ettim. Çağla bizi rahatsız edecek tek kişi değil. Başkaları mutlak olur."

"Kaç kişi oldu ki hayatında?" diye sordu.

"Kişiden bahsetmedim ben sana Sude'm. Red ettim dedim. Çoğu kız gelip bana bunu yapalım şunu yapalım dedi evet. Bunların başında Çağla var. İnan bana tek sevgilim Çağla oldu. Onunda elini tutmaktan daha fazla ileri gitmedim."

"İnanıyorum. Yani söylediklerinden sonra inanıyorum. Şüphe duydum sadece."

"Bu çok normal, takma kafana benim güzel cadım. Daha yeni başlıyoruz bu serüvene. Bizim gemimiz çok sallanacak. Yeter ki sen kaptandan, kaptan dümenden vazgeçmesin.

"Tamam kaptanım." dedi duyduğum gülümseme sesi ile.

Aklıma gelen ilk şeyi itiraf ettim Sude'me.

"Sen benim aşık olduğum ilk ve tek kişisin benim güzel kadınım."

"Peki Doğan. Ben senin aşık olduğun son kadın olur muyum?"

Bir bölüm daha sonuna geldik. :)

Sizce, Sude'nin sorusuna cevap ne olur?

Bölüm nasıldı?

Yorum ve votelerinizi eksik etmeyin. Bir daha ki bölüme görüşmek üzere. Sizleri seviyorum.

Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin