Bölüm atmazsam kendimi kötü hissediyorum. Hayırdır inşallah... Şimdiden 2018 yılınız kutlu olsun. Ve her şeyden önce sizlere sağlık, sonra mutluluk, aşk, huzur getirsin. ❤️ Hadi gelin bizimkilerin yeni yıla nasıl girdiklerine bakalım.
⭐️
2022 yılının son gününü yaşıyorduk. Hep beraber bir arada geçireceğimiz ilk yılbaşımızı heyecan ile bekleyen tek kişi ben değildim. Yanımda bulunan masada yemek yapmak için son hazırlıklarını sürdüren Selen bir şarkı mırıldanırken, lavabonun önünde salatalıkları yıkayan Melis kuzeni Selen'e eşlik ediyordu. Elinde ki çikolatayı yerken burnuna kadar bulaştırmış olan Eymen mutfağa girdiği an görümcem, Melis'in bacağına sarıldığında genç kız kafasını çevirerek küçük çocuğu kucağına alıp banyoya götürerek elini yüzünü yıkadığı süreç içerisinde ben de hazırladığım iki bebek mamasını ısıtmam bittiği an elime aldığım iki biberon ile mutfaktan çıktım. Salona girdiğimde yerde uzanmış televizyona bakan Efe ve Ece'ye doğru ilerleyerek ellerine verdiğim biberonu ellerine verdim.
Giriş kapısının açılması ile beyefendilerin geldiğini anlamak çok zor değildi. Üçününde sesleri neşe ve mutluluk doluydu. Selen ve Funda eşlerinin sesini mutfaktan duydukları an koşarak hayatlarının erkeklerine sarıldıkları an eksik kalmamak için ben de kapıya ilerleyerek kollarımı Doğan'ın kollarına attığımda karşımda ki adam yüzünde ki gülümseme ile beni izliyordu.
Birden çalan kapı ziliyle kafasını çevirerek benden ayrılan Doğan kapıyı açtığı an içeriye doğru bakan Oğuzhan ve Volkan'ı gördüğüm an gülümsedim.
"Hello gençler. Melis içeride ama Şule henüz yok ama gelir," dediğim an iki çocuk Demir ve Doğan'ın baskı dolu bakışları içinde sessiz sessiz içeri girdiği an Funda ile bir birimize baktık.
İkimizde eşlerimize dönerek bir süre baktıktan sonra kollarına girerek giriştm uzaklaştırdık. Funda ve Demir üst kata çıkarken Doğan'ı hazırlanan yemeklere rağmen mutfağa götürdüğümde Melis bizi gördüğü an "Oğuzhan burada," demem ile yüzünün gülümsemesi ve mutfaktan Doğan bir şey demeden kaçması saniyeler sürmüştü.
Tuttuğum bir sandalyeyi arkaya çekerek oturduğun an ayakta kalan adam kendine bir kahve yaparak mutfağın kapısını kapatıp karşıma oturdu. Bir şey söylemeden beni izlemesini ve sakinliğini fırsat bilerek konuşmaya başladım. "Volkan ve Oğuzhan'ı ben çağırdım. Sevgilileri ile ilk defa yıl başı geçirecekler. Sen ne ara bu kadar kıskanç oldun? Çocuğu bakışların ile dövdün resmen," dediğim an küçük bir kahkaha atarak soğuktan üşümüş ellerini ısıttığı için kullandığı büyük kahve fincanını ağzına doğru götürerek bir kaç yudum içerek geri bıraktı masanın üzerine.
"Bilmem. Söz konusu kardeş çocuk olunca farklı oluyormuş," dedi gülerek. Tam o sıra mutfağın kapısını tekmeleyerek açan Eymen kaşları çatık bir şekilde geldiği an babasına "Kucağına al beni," dediğinde Doğan eğilerek kollarından tutarak bacağına oturttu.
"Ne oldu benim paşama?" Diye sorduğu an kahkaha atmama sebep olan o cümle çıktı oğlumun dudaklarının arasından.
"Eylem, Efe'nin kucağına kafasını koyup öpüyor sürekli," diyerek kardeşini şikayet etti. Doğan'ında kahkaha atmaya başlamasına daha çok sinirlenen küçük bey babasının kucağından inerek mutfaktan gittiği an Doğan ile sakinleşmeye çalıştık.
"Git gide bana benziyor ya bu," dedi sesinde ki gururu saklamadan gülerek tam o sıra içeri giren Demir ve Alperen'in asık suratlarını gördüğümüz an ikimizde susmuştuk. İki sandalye çekerek oturup gemisi batmış gibi balıkçılar misali düşünmeye başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)
General Fiction"Ben de oynamak istiyorum," diye seslendim karşımda ki uzun boylu çocuğa. Kafamı kaldırarak yüzüne baktığım sırada suratında ki alay dolu gülümsemesi ile gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı. "Geldiğin eve geri dön ufaklık." dedikten hemen so...