꧁ Bölüm 53: Özledim ꧂

2.8K 244 39
                                    

Her gün attığım bölümleri benden daha iyi bilen biri varsa oda sizsiniz. Okuyan bir sürü kişi var. Biliyorum. Peki neden oy vermeden, yorum yapmadan sessiz, sedasız okuyorsunuz bilmiyorum. 😞 Lütfen yorum ve votelerinizi eksik etmeyin...🙏

Doğan uyanalı iki gün oluyordu. Artık kendi kendine nefes alabiliyordu. Normal bir odaya alınmıştı fakat nefes borusuna açılan delikten dolayı henüz konuşamıyordu.

Yanımda ki yatakta uyuyan adamı izliyordum saatlerdir. Hareket edip duruyordu. Bir rüya gördüğünden emindim. Fakat beni yanıltarak yavaş yavaş gözlerini açtı. Beni izlemeye başladı. Gözlerinden çoğu şeyi anlıyordum. Odanın kapısı açıldığında içeri giren doktoru gördüğümde gülümsedim.

Doğan'a doğru yaklaşarak "Merhaba." Dedikten boynunda ki deliğin üzerini kapatan pansumanı açarak bir süre baktı ve yeni bir pansuman yaparak bana döndü. "Deliği kapatmak için on dakikalık kısa bir cerrahi müdahale yapılacak yarın sabah." Dediğinde gülümseyerek teşekkür ettim sadece. Bakışlarımı Doğan'a çevirdim.

Yatağın sağında olan boş kısma oturarak koluna serum takılı olan sol elini tuttuğumda gülümsedi. Eğilerek yanağına bir öpücük bıraktım. Tam kalkacakken bana sağ kolu ile engel oldu. Saçlarıma küçük bir öpücük bırakarak kolumu bıraktığında yüzümde ki tebessüm ile doğrularak ona bakmaya devam ettim. Alnında ki bir kaç damla teri fark ettiğimde hastanenin yemek masasının üzerine bulunan çantamdan kağıt mendil çıkararak o damlacıkları sildim.

İkinci kez kapının vurulması ile içeri kucağında Eymen ile giren Atilla beydi. Doğan oğlunu babasının kucağında görünce öfke dolu bakışlar ile bana baktığında kafamı yere eğerek ayağa kalktım ve oğlumuzu babamın kucağından alarak tekrar kalktığım yere oturdum. Doğan kucağımda ki Eymen'in elini kendi elinin içine almış okşuyordu. Kucağımda ki çocuk ise bundan aşırı derecede mutluluk duyuyordu. Arkamdan duyduğum ses ile arkamı döndüğümde bakışlarını gördüğümde Atilla beyin oğluyla konuşmak istediği anlamıştım. Ben ayağa kalkarak odadan çıktım ve kafeteryada oturan Demir, Selen ve Alperen'in yanına gitmek için kucağımda ki paşam ile asansöre doğru ilerledim.

-⭐️-

"Ne kadar oldu içeri gireli?" Diye soran Alperen'e çevirdim kafamı. Endişelendiğini görüyordum. "Alt tarafı deliği kapatacaklar sakin olsana." Dediğimde Selen'in dakikalardır gel git yaptığı pusetten kızın sesi yankılandı hastanenin koridorlarında. Selen ise eşine doğru dönerek alsana gezdir biraz uyumuyor bu demesi ile Alperen Ece'yi kucağına alarak sallamaya başladı.

Açılan ameliyat kapasından çıkan doktor bize doğru ilerledi. "Ameliyat iyi geçti zaten riski yoktu fakat deliğinin izi kalacaktır. Seneye Doğan bey isterse bir estetik ameliyatı ile izi kaybedebiliriz. Kendisi şu an odasına alınıyor. İlk başlarda sesi çıkmasada konuşabilecektir. Zamanla seste düzelir. İyi günler." Diyerek kucağımda uyuyan Eymen'in yanağını okşadıktan sonra gitti. Demir ile Doğan'ın yanına çıktığımızda uyanıktı. Bizi gördüğünde gülümsedi fakat yüzü asıktı.

Yanına oturarak yanağına bir öpücük bıraktığımda sessiz bir şekilde "Eymen'i versene." Dediğinde kucağımda ki bebeği eşimin yanına yatırdığımda uyuyan oğlumuzun saçlarına bir öpücük bıraktı. Doğan'ın gözlerinden yorgunluk akıyordu. Ayağa kalkarak hayatımda var olan iki erkeğin üzerine örterek uyumaları için onları yalnız bırakarak bahçeye çıktım. Biraz hava almaya ihtiyacım vardı.

⭐️

Günler geçtikçe karnımda ki kızımız büyüyordu. Eymen yedinci ayına girmeye yaklaşmıştı. Doğan hastaneden çıkalı dört gün oluyordu. Ve bugün 11 hazirandı. Eşim ile evliliğimizin ilk yıl dönümümüzü kutlamak için hazırlıklarıma Doğan işteyken başlamıştım. Tüm ısrarlarıma rağmen evde kalmayı red eden adam yine işe gitmişti. Mutfaktan gelen mis kokular ile içim huzurla dolmuştu. Bozdolabında ki yaptığım pastayı çıkararak masanın üzerine bıraktım son kez yemeklere göz atmak için ocağa doğru ilerlerken kapı çalması ile ocağın altını kısarak kapıya yöneldim.

Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin