꧁ Bölüm 28: Sude...꧂

3.2K 253 28
                                    

-
Doğan'ın anlatımı
-

Odadan çıktığım gibi otelin ilk katına indiğimde asansöre doğru ilerleyen adamı gördüğümde gülümsedim.

"Ferdi?" diye seslendiğim an arkasını döndü.

"Oo Doğan abi, burada mıydın sen? Yoksun ne zamandır?" dedikten sonra "ne yapayım kardeşim askerlik falan kaldı öyle sen ne yapıyorsun? Devam mı burada çalışmaya?" diye sorduğumda kafasını sallayarak beni onayladı.

"Devam abi ne olsun? Hep aynı şeyler git gel ayak işleri" dediğinde "gel oturalım şuraya iki lafın belini kıralım" dedim.

"Abi işim var benim patron kızmasın?" dediği an tek kaşımı kaldırarak "ben kimim burada? Patronun ben buradayken sana bir şey diyebilir mi sence?" diye sorduğumda gülerek otelin büyük lobisinde ki koltuklara doğru ilerledik.

Beyaz koltuklara kendimi bırakırken Ferdi'de karşıma siyah şöminenin önünde ki koltuğa oturdu.

"Ee nasıl gidiyor işler?" diye sorduğumda sağ tarafa doğru kafasını çevirdiğinde "ne olsun abi aynı yirmi senedir toparlanmaya çalışıyoruz. Yeni patron göz açtırmıyor kimseye" dediğinde anlat gibi kafamı salladım.

Tekrar yüzünü bana çevirerek "senin işler nasıl? Hangi rüzgar attı seni buralara?" diye sordu.

"Bende aynı işte ne olsun sözlendim, tatile gelelim kafa dağıtalım dedik olmadı" dediğimde nedenini sordu.

"Ya dün kulübe gittik içkiyi abarttık beraber olduk işte" dediğimde beni dikkatle dinliyordu.

"Elin o yüzden mi abi?" diye sorduğunda kanayan elime ilk defa baktım. Onaylar gibi kafa salladım.

"Bizim odada bir ayna kırıldı. Onu benim hesaba eklersiniz olur mu?" diye hemen cevap vererek "ayıpsın abi hallederiz biz eski ekip olarak. Atilla beyin oğluna hesap ekleyecek değiliz" dediğinde gülümsedim.

"Sude'de gitmek isterse bırakma olur mu resepsiyondasın sen sürekli görüyorsun geleni gideni" dediğimde "Sude?" diye sordu.

"Sözlüm" diyerek onu anlattım bir süre gitmek isterse izin vermemelerini istedim.

Tam kalkacakken Ferdi'ye doğru bakarak "bana bir oda ayarlar mısın?" diye sorduğumda "abi Atilla beyin odası var. Senelerdir temizlik yapılıyor çıkıyor çalışanlarımız her şey babanızın bıraktığı gibi istersen vereyim anahtarları" dediği an bir süre düşündükten sonra kabul ettim.

Ayağa kalktıktan sonra resepsiyona doğru ilerlerken arkadan Ferdi'nin adı duyuldu.

"Sen böyle mi çalışıyorsun? Müşterilerle oturmak nedir? Bu ne terbiyesizlik?" dediği an araya girerek "kardeşim yavaş gel hayırdır? Ferdi bu kim?" diye sorduğum an "yeni patronumuz" dedi benden daha genç duran adama bakarak.

"Siz kimsiniz?" diye sordu bana hemen sonra hayatımda en çok sevdiğim soru buydu. Göğsüme gere gere "Doğan. Doğan Türkmen" dedim.

"Türkmen" diye tekrarladı. Hemen sonra jetonun düştüğü an yüzünün değişmesiyle anladım.

"Atilla Türkmen'in oğlu? Türkmen Doğan?" dediğinde kafamı onu onaylarcasına salladım.

"Ben özür dilerim efendim kusura bakmayın" diyerek kafasını yere eğdi. Ferdi'ye doğru bakarak "sevmedim ben bu patronunu hatrlat bir ara icabına bakalım koçum" diyerek yanlarından ayrılarak asansöre doğru ilerlediğim an otelin içinde bir koşuşturma olduğunu fark ettim.

Arkamı döndüğümde Ferdi resepsiyona doğru hızla ilerliyordu. İçime bir kötü his doğmuştu.

"Ferdi" diye bağırarak yanına koştum. "Abi odalardan birinde yangın çıkmış acilen müdahale etmemiz lazım" dediği an "hangi oda?" diye sordum.

Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin