Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)

꧁ Bölüm 51: Kızımız ꧂

"Yarım yaşın kutlu olsun oğlum!" Diyerek kucağında ki bebeğe bir öpücük bırakan Doğan'ı izlerken arkamdan ismimin bağırılması ile arkamı döndüm.

"Abla diğer pastalar geldi." Dediğinde gülümseyerek Melis'i takip etmeye başladım. Bir kaç adım ilerlerken üç ayrı pasta olduğunu hatırladığım an Doğan'a seslenmem ile kucağında ki Eymen'i Alperen'e emanet ederek yere oturttu.

Yanıma koşarak gelen eşim elimi tutarak evin içerisine girerek ön bahçenin önünde ki arabaya doğru yöneldik. Gördüğüm ilk şey 'Kız mı Erkek mi?' Partimizin pastasıydı. Üzerinde biri mavi biri pembe iki kurdele bulunan tamamı beyaz olan, yan tarafları altın renkli yuvarlaklar ile kaplı, en altı ise mavi pembe güller ile süslenmiş olan pastamıza baktım. Elim karnıma gittiğinde gülümsedim.

Doğan cinsiyet partimizin pastasını ve Eymen'in yarım yaş pastasını almamızı söylediğinde Melis'le pastaları alarak arka bahçeye doğru ilerledik. Arkamızdan Demir ile cupcake kulesini taşıyan Doğan geliyordu.

Pastaları sırasıyla süslenmiş masamıza yerleştirdiğimizde arkamdan birinin bana sarılması ile kafamı çevirdiğimde Doğan'ın yanaklarıma baskı yapan sakallarını hissettim. Elleri karnımda gezindi. "Ne gerek vardı bunlara kardeşim?" Diye sordu yere serdiğimiz halıda uzanan henüz iki haftalık olan ikizler ve altıncı ayına basan oğlum ile ci ee oynayan Alperen'e bakarak.

Kafasını bize doğru kaldırarak "Doğan amaç eğlence oğlum. Doktor size bebeğin cinsiyetini söylemesin diye bin takla attık Demir ile. Sosyal medyada herkes yapıyor. Bizim eksiğimiz ne?" Diye sordu gülerek.

Arkadan Demir'in sesi duyuldu. "Adam haklı. İkizlerede yapsaydık keşke. Habersiz ve erken doğdu sıpalar. Bekleseler ne olacaktı sanki." Diyerek yanımızdan geçerek halıda yatarak babalasının koluna tekme atan kızı kucağına alarak "Değil mi amcacım? Çok erken geldiğiniz siz." Diyerek bir öpücük bıraktı.

El ele kahkahalar atarak evden çıkarak Selen ve Funda'nın sesi duyuldu sonra. "Kızım. Amca yine mi yanaklarını kızartıyor senin o pis sakalları ile." Diyerek kahkaha atan Selen'e doğru çevirdim kafamı. İkinci kez Demir'in sesi duyuldu. "Sus kız Selen. Kaçıracağım ben senin kızını oğluma alacağım." Dediğinde Funda'nın yüzünde ki gülümseme paha biçilmezdi. Eşine doğru ilerleyerek Demir'e sarılarak kafasını omzuna koyup Selen ve Alperen'in kızı Ece'yi izledi.

Doğan ise hala arkamda baş parmakları ile karnımı okşuyordu. Bir an kulağıma doğru yüzünü indirerek beni çok sevdiğini söyledi ve arkamdan derin derin nefes almaya başladı. Sıcak nefesi boynuma değdikçe içim huzurla kaplanıyordu. Kapının çalması ile Doğan gülümseyerek annengildir diyerek kapıyı açmaya gitti. Yerde Alperen ile elinde ki arabayla oynayan oğluma çevirdim gözlerimi. Arkamdan duyulan sesler ile anne babamın sesini duyduğumda arkamı döndüm. Doğan'ın gergin suratınada tanıklık ettiğim an kaşlarımı çatmam ile eşimin arkasından gelen Atilla Türkmen'i gördüm.

Doğan yanıma vardığında kafamı sevgilime çevirerek bakışlarımdan bir açıklama beklediğimi anlamasını bekliyordum. Doğan'ın babasını çağırmayacağını adım gibi biliyorum. Ben de çağırmamıştım. Eşim bakışlarımın anlamını anlamış olacak ki söze girdi. "Ben çağırmadım. Annenler çağırmış sanırım." Dediğinde olumlu şekilde kafamı sallayarak ellerimi karnımın üzerine koyarak eşime sessiz bir şekilde kutlamaya başlasak mı diye sorduğumda beni onaylayarak Demir ile son eşyaları almaya gittiler.

Bir süre sonra geri gelen Doğan yanımdan geçerek Eymen'i kucağına alarak masanın arkasına geçti. Eymen'in Batman konseptli yarım yaş doğum günü ile başlamıştık.

Kucağında ki oğlumuz ile konuşmaya başlayan Doğan'ı hayranlık ve yüzümde ki gülümseme ile izledim.

"Öncelikle hepiniz hoş geldiniz. Her günümde yanımızda olduğunuz gibi bu mutlu günümüzdede burada olduğunuz için teşekkür ederiz." Dedikten hemen sonra Eymen'e dönerek yanağına bir öpücük bıraktığında elimin altında ki çakmak ile pastanın mumunu yaktım.