Gözlerimi kapatarak sakinleşmeye çalıştım. Derin derin nefes alıp vermeye başladığım an evden gelen "Doğan" sesiyle arkamı döndüm.
"Sen neden durgunsun?" diye sorarak yanıma doğru ilerledi.
Olumsuz şekilde kafa sallayarak "değilim güzelim. Merak etme" diyerek gözlerimin içine bakan kadının o güzel kahverengi gözlerine dikerek yüzünü avuçlarımın arasına aldım.
Alnımı alnına dayadım. Gözlerimi kapattım. Şu an beni izlediğini hissediyordum. Ellerini sakallarımın arasına geçirip bir süre okşadı.
Telefonumun çalmasının yüzünden ayrıldık. Arayan yine Özgür'dü.
Açarak "dinliyorum?" diye sordum. "Sevgilinle fazla mükemmelsiniz" dediği an bir yerden bizi izlediğine emindim.
Yutkunarak arkamı döndüm. "Neredesin? Nerede saklanıyorsun?" diye sorduğumda "saklanmıyorum. Sadece sen beni görmüyorsun Doğan" dediğinde Sude'den eve gitmesini istedim. İtiraz etmesini beklerken istediğimi hemen yapması hoşuma gitmişti.
"Neredesin?" diye sordum Sude eve girdikten hemen sonra.
O ise benimle adeta dalga geçerek "sağında solunda belki arkanda ya da evin içinde" dediği an nefes alış verişim hızlanmıştı. Koşarak eve girdiğim an kızların bana bakmasını umursamadan kapalı olan tüm oda kapılarını açarak onu bulmaya çalışıyordum. Üst kata çıkarak yine tüm kapıları açtım fakat yoktu.
Telefondan "Doğan" sesi geldiği an duraksayarak "neredesin lan Allah'ın cezası?" diye sorduğumda mutlu bir ses ile "çok mu merak ettin" diye sorduğunda "ya hiç sorma. Karşıma çıkacak kadar yüzü olmayan birini merak ediyorum" dediğim an "çıktım çıkmadım mı?" diye sordu.
Bu sefer gülümseyen taraf ben oldum. "O zaman şuan korkuyorsun. Baksana gizli gizli beni izliyorsun" dediğim an "evet şu an seni görüyorum. Bahçendeyim Doğan. Ben hep buradaydım" dediği an pencereden aşağı baktım. Kıyafet dolabımda ki silah aklıma geldiği an dolabı açarak kazaklarımın arkasına doğru kolumu uzatarak elime aldığım silahı belime yerleştirdim.
Hızla alt kata inerek kızlara doğru bakarak " dış kapıyı ben dışarı çıktıktan sonra kitleyin. Pencelerin hepsinin kapalı olduğundan emin olun. Arka bahçenin kapısınıda kitleyin ve sakın dışarı çıkmayın" dediğim an Melis'in korkusunu Sude'nin endişesini takmadan dışarı doğru ilerledim "hadi kitleyin" diyerek dışarı çıktığım an kapı kitlendi.
Elimde ki telefonu kapatarak Özgür'ün yanına doğru yürüdüm.
-
Sude'nin anlatımı
-Doğan dışarı çıktığı an kapıyı kitleyerek Melis'e doğru bakarak "başı belada Doğan'ın ben arka bahçeden geçip onları dinlemeye çalışcam. Sen içerde kal ışığı kapat ama pencereden izle olur mu? Bir şey olduğu an polise haber ver" dediğimde bir şey demeden kafasını salladı.
Mutfağa doğru koşarak arka bahçeye girerek evin etrafını dolaşarak ön tarafa geldiğimde onları net bir şekilde görüyordum. Bir birlerine öylece bakıyorlardı.
Söze ilk başlayan tanımadığım o adam oldu. Olduğum yerden konuştuklarınıda duyuyordum.
"Doğan. İki günlük bir vaktim kalmadı. Umarım o savunma hazırdır" dediği an Doğan rahat bir şekilde elini omzuna atarak sırtını kaşıdı. Karşında ki adamı umursamaz bir hali vardı. Fakat tam tersine o Doğan'ı fazlasıyla umursuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)
General Fiction"Ben de oynamak istiyorum," diye seslendim karşımda ki uzun boylu çocuğa. Kafamı kaldırarak yüzüne baktığım sırada suratında ki alay dolu gülümsemesi ile gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı. "Geldiğin eve geri dön ufaklık." dedikten hemen so...