Bir takım sesler duyuyordum. Fakat anlamıyordum. Duyduğum sesleri ayırt edemiyordum. Kelimeleri seçemiyordum. Gözlerimi dahi açamıyordum. Şu an neredeyim veya neler oldu bilmiyorum.
Kendimi derin bir uykuda hissediyordum.
Alperen'in anlatımı
"Melis? Benim telefonum mu o elinde ki?" diye sordum karşımda ki kıza doğru yaklaşarak.
Kafasını olumlu sallayarak "kardeşim diye kayıtlı. Kim bilmiyorum. Aradı iyi değilim dedi."
Hızla telefonu Melis'in elinden çekerek Doğan'la konuşmaya çalıştım. Telefonun diğer ucundan hiç bir ses gelmemesi beni çıldırtmıştı.
Kaç kez "Doğan?" diye bağırdım bilmiyorum.
Melis'e doğru kafamı çevirerek "üst kattan bilgisayarımı getirsene" dedim.
Hiç bir şey demeden üst kata koşması gülümseme neden oldu. Ne yapıp edip Doğan'ın yerini bulmam şart olmuştu artık. Başı ya büyük bir belaya girmişti ya başına bir şey gelmişti.
"Al abi" diye bilgisayarı bana bana uzatan Melis'e doğru gözlerimi kaldırdım. Asık suratını gördüğümde tek kaşımı kaldırarak "hayırdır Melis?" diye sordum.
"Bana emir vermeni sevmiyorum Alperen" dedi suratıma bakarak.
"Bak sen bizim küçük hanıma, abiye ne oldu?" dedim gülerek fakat o benim gülmeme rağmen tüm ciddiyeti ile "küstüm abi falan demiyorum" dedi.
"Banane lan demezsen deme çok umurumda sanki" dedim.
"Bana lan deme. Onuda sevmiyorum. Sen böyle vurdumduymaz değildin Alperen bey hayırdır?"
Gözlerimi önümde ki bilgisayardan kaldırarak "bak cadaloz, şuan kardeşim belki ölüm ile burun buruna belki hayatı tehlikede belki bir şey oldu. Ben burada sakin bir şekilde duramam. Ne yapıp edip onu bulmam lazım. Tamam mı?" diye sordum.
Bu sefer bir şey söylemek yerine kafasını salladı. Elimde çalan telefon ile kafamı telefona doğru çevirdim.
Kardeşim yazısını gördüğümde istemeden gülümseyerek anında telefonu açtım.
"Doğan? Olum ödümüzü kopardın neredesin iyi misin?"
"Merhaba Acıbadem hastanesi. Doğan Türkmen bir trafik kazası nedeniyle şuan hastanemizde. En son aranan numara siz olduğunuz için size haber vermek istedik kardeşi olarak kayıtlısınız."
Gözlerimden akan bir damla gözyaşını anında silerek "ne? Ne kazası? Şuan nasıl? Bakın ben geliyorum tamam başka kimseye haber vermeyin ben geldiğimde hallederim. Sadece... Durumu nasıl? Bilmek istiyorum gelmeden" dedim ayağa kalkıp çıkış kapısına doğru ilerleyerek.
"Durumu için şu an bilgisizim. Sonuçlar çıkmadan bir şey söyleyemeyiz. Siz buraya geldiğinizde doktorlar daha iyi bilgi verecektir."
Yüzümü ıslatan gözyaşlarını silmeye çalışarak sadece geliyorum diyerek Melis'e döndüm.
"Kal sen evde geliyorum ben" dedim.
"Ne olmuş? Kötü bir şey mi?" diye sordu karşımda ki kız.
"Kaza yapmış gidip gelirim yanlız kalmazsın fazla" dedim.
"Bende geliyorum." diyerek koltuğun üstüne attığı montunu giymeye başladı.
"Melis gerek yok"
"Gerek var mı diye sordum mu? Hem Doğan her kimse çok değer veriyorsun. Yanında olmak istiyorum abi" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)
General Fiction"Ben de oynamak istiyorum," diye seslendim karşımda ki uzun boylu çocuğa. Kafamı kaldırarak yüzüne baktığım sırada suratında ki alay dolu gülümsemesi ile gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı. "Geldiğin eve geri dön ufaklık." dedikten hemen so...