꧁ Giriş (2) [ Sude'nin Anlatımı] ꧂

25.2K 831 34
                                    

Bundan yirmi iki yıl önce bir şubat akşamı dünyaya gelmiştim. Kendimden beş yaş küçük bir kardeşim vardı sadece. Dört kişilik bir ailenin en büyük kızı olarak babamın kıymetlisiydim.

Hayatımı okuluma adamış, Hukuk diplomamı almak için her şeyi yapıyordum. Sabah, akşam derslerden ziyade geceleri geç saatlere kadar çalışırdım.

Hafta sonu bir iki saatlik boş zamanım olduğunda ise yaptığım tek şey arkadaşım Yasemin ile buluşup yine yaptığımız dedikodularda bile okula yer verirdik. Bugünde konu aynıydı.

Yine Starbucks'ta buluşmuş son derslerden bahsediyorduk. O önünde ki diz üstü bilgisayardan aldığı son notları gösteren arkadaşımın laptopuna bakarken diğer yandan kahvemi yudumluyordum.

Bakışlarımı bir kaç saniyeliğine telefonuma çevirdiğimde gelen aramayı gördüm. Ekranda yazan Doğan yazısını gördüğümde bir kaç saniyeliğine kaşlarımı çattım. Görmezden gelerek kafamı tekrar bilgisayara çevirdim.

Doğan, çocukluğumdan beri tanıdığım komşu çocuğumuzdu. Kötü bir geçmişi olan, onu evlatlık alan ailesi ise önce kendilerine sonra oğullarına ve kızlarına yeni bir gelecek kurmak için ülkeyi terk etmişti.

Funda, Doğan'ın üvey kardeşiydi. Aralarında bulunan bir kaç yaş farka rağmen Doğan ona hep abilik taslamıştı. Aklıma gelen bir kaç anı yüzümde hafif bir gülümseme belirdi. Yanımda oturan kız bunu anlamıştı. "Hayırdır?" Diye sorduktan hemen sonra gözleri telefonuma takıldı. "Doğan arıyor," demesi ile derin bir nefes alarak arkadaşıma biliyorum cevabı verdim.

"Açmayacak mısın?" Sorusunu her ne kadar Yasemin'den beklesem de bir cevabım yoktu. Açmayacaktım hayır fakat eğer neden diye sorarsa ne diyeceğimi bilmiyordum. Neden açmıyordum? Aklıma normalde her hangi bir konu için binlerce fikir gelirken şimdi bu kadar basit bir soruya cevabım yoktu.

"Neyse, cevap vermeyeceksin sen yine daldın gittin hadi kalkalım yavaş yavaş," diyen kıza doğru çevirdim. Kafamı olumlu bir şekilde sallayarak koluma çantamı takarak evden çıkarken giydiğim ceketi çantanın üzerine yerleştirmemden hemen sonra Yasemin ile çıkışa doğru yürümeye başladık.

Bildiğim kadarıyla Doğan'ın askerliğini bitirmesine altı ay kalmıştı. Mayıs ayının ortasında olduğumuz için kış aylarında her hangi bir yerden karşıma çıkmasına korkuyordum. Bana sürekli mesaj atması, aramasından dolayı rahatsız olmaya başlamıştım. Bunu ise bugüne kadar kendime sakladığıma pişman olacağım günlerin yaklaştığından bir haberdim.

Başına geleceklerden bir haber olan Sude'nin hayatı Doğan'ı hiç beklemediği bir anda görmesi ile değişir. Aşk kadar güzel bir duyguyu hücrelerinde beslemek yerine Doğan'a karşı hissettiği nefret işleri karıştıracaktır.

Fakat ne Doğan, ne Sude bu aşkın kalplerinde doğmasına, büyümesine engel olamayacaktır.

꧁ SON ꧂

꧁ SON ꧂

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin