꧁ Bölüm 49: Doğum ꧂

3.7K 251 29
                                    

"Doğan... diye girdiğim sözün devamını getirmek istemiyordum. Bu güzel anı bozmak istemiyordum. Fakat içimde ki düşüncelerimin doğru olduğunu biliyordum. Derin bir nefes alarak karşımda ki adamın gözlerinin içine baktım. "Ben sana olan güvenimi kaybettim Doğan..." dediğim an yüzünde oluşan tebessümün acıdan olduğunu hissetmiştim. Bana olan bakışları o kadar duygusuzdu ki. Daha fazla karşısında durarak onuda kendimide üzmek istemedim. Arkamı dönerek eve doğru ilerlediğim an tüm tayfayı havuz başında gördüğüm an gülümsedim. Funda'nın yanıma doğru hızlı adımlar ile gelerek elimi tuttu ve beni evin içine soktu. Bir süre sonra kendi mayolarından birinin içine zar zor girmiştim ve havuza inmiştik.

Kapının girişinde ki şezlongta uzanan Doğan'ın birden kafasını kaldırarak bana bakması ile rahatsız olduğum için arkamı döndüğüm an sağımda ki Demir'i ve Selen'i gördüğüm an yanlarına giderek boş şezlonga bıraktım kendimi. Selen'in elinde ki telefondan youtube'de olduğunu gördüğüm an aklıma gelen fikir ile gülümseyerek söze atıldım. "Şarkı açsana hoparlör varsa bağlayalım. Karaoke keyfi yaparız." dediğimde Demir lafa girdi bu sefer. "2000 şarkıları yaz playlist aç. Nostalji yaşayalım. Kim en çok eski şarkı hatırlıyor bakalım." diyerek gülmeye başladığı an "Çak Demo." diyerek elimi kaldırdım kahkaha atarak.

Demir'in ayağa kalkarak elime vurduktan sonra bir kaç adım ileri giderek suya atladıktan sonra bir süre yüzerek havuzun diğer ucundan nefes almak için çıktığı an hayranlıkla onu izlemiştim. Bize doğru dönerek eşine işaret ettiği an Funda ayağa kalkarak havuzun merdivenlerine doğru ilerleyerek yavaş yavaş inerek suya girdiği an yüzerek eşinin yanına gitti ve kollarını boynuna dolayarak suyun üzerinde durdukları süreç boyunca öpüştüler. Hemen sonra bir birleriyle anlaşmış gibi ayrılarak suyun dibine girdikleri sıra sağ tarafımdan çalan şarkı ile kafamı Selen'e çevirdiğim an elinde ki içki şişeleri ile evden havuza açılan kapıdan içeri giren Alperen'i gördüm. Yanımıza yaklaştığı zaman "Doğan." diye sesli bir şekilde bağırdığı an karşımda ki adam elinde ki telefondan kafasını kaldırarak sesin kaynağına baktı.

Alperen ise elinde ki şişelerden birini "Yakala." diyerek Doğan'a doğru fırlattığı an sevdiceğim kolunu kaldırarak sağ tarafına doğru uzattı ve içki şişesini avucunun içine alarak kutu birayı açarak içmeye başladı. Bakışlarımı ondan aldığımda Alperen'in bana işaret ettikten sonra Selen ile suya atlamalarından sonra kafamı tekrar Doğan'a çevirdim. Bana olan bakışlarını umursamadan Funda gibi merdivenlerden inerek kendimi soğuk suya bıraktım.

Gözlerimi kapatatak suyun dibine yavaş yavaş indikten hemen sonra nefes almak için suyun üzerine çıktım. Alperen'in "Yüzmeyi biliyor değil mi herkes? Su derinliği 2.50 metreden fazla çünkü." dediği an her ne kadar Demir veya Alperen kadar yüzmeyi bilmesemde daha fazla sesimi çıkarmadım.

Olduğumuz mekanda yankılanan eski şarkılardan Affedersin yankılandığı an Selen ve Funda'nın eşlik etmeye başlaması ile yutkunarak kendimi suyun dibine bıraktım. Doğan'ın bu şarkı boyunca bana olan bakışlarını görmek istemiyordum. Yüksek ses yüzünden her şeye rağmen şarkının sözlerini duyuyordum.

Hayırdır ne oldu pişman mısın?
Bir gece ansızın kapımdasın.
Gerçekler acıdır anlaman lazım.
Benim için sen artık bir yabancısın.

Yüzünü bile görmek istemiyorum.
Yoluma çıkmasan iyi edersin.
Sözlerim sana ağır mı geldi?
Kalbini mi kırdım? Affedersin.

Birden kollarımdan tutulup su yüzüne çıkarıldığım an karşımda bana bakan Demir vardı. Kulağıma doğru yaklaştığı an teninin karnıma değmesi ile rahatsız olsamda bunu belli etmediğim süreç boyunca Demir'in ağzından o sözler döküldü. "Bir daha sakın nefessiz kalmaya falan çalışma. Bozuşuruz." dediği an sadece kafamı salladım.

Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin