꧁ Bölüm 11:Mutluluk ꧂

8K 477 45
                                    

Kapı çaldığında uyandım ve kapıya yöneldim.

"Hoşgeldin Demir." diyerek kendisini içeri davet ettim.

"Gece saatin üçü, hiç gelemem içeri Doğan gideceğim. Bak sadece iki cümle. Sude'nin kılına zarar gelirse, canını yakarım. Aklında olsun" dedi bana bakarak.

Alay edici bir gülümseme ile cevap verdim. "Olum, Sude'nin kılına zarar gelirse ben zaten kahrımdan yanarım. Sen yaksan ne yazar?" dediğimde kafa salladı. "Umarım öyle olur. Görüşürüz." dedi ve gitti.

Ertesi gün
Sude'nin anlatımı

Okuldan çıktığımda Doğan beni bekliyordu.

Onu özlemenin verdiği yetki ile adımlarımı hızlattım ve Doğan'ın önüne vardığımda kollarımı açarak boynuna sarıldım. O an aklıma gelen ilk şey olarak tek ayağımı kaldırdım.

"Çok özledim be gül kokulum"
"Çok özledim doğan Güneş'im" dedim ondan bir an ayrılmadan.

"Güneş sadece sen yanında olduğunda doğuyor." dedi benden ayrılıp gözlerimin içine bakarak.

"Kaç saatinizi baya ayırabilirsiniz küçük hanım?"

Düşünüyormuş gibi yapıp "hmm 2 saat?" dedim.

"Anlaşıldı. Öyle ise hadi gidiyoruz." dedi ve elimden tutarak arabasına doğru ilerledik.

Arabayı çalıştırdığında çalan müzik ile gülümsedim.

Herkes güneşli günler görürken ben hep ıslandım
Çok uzaktı aşk bana bu yüzden hayattan saklandım
Sen hiç umulmadık bir zamanda karşıma çıkıverdin
Afalladım sen kusuruma bakma aşk evime hoşgeldin.

"Aşkım, güneşlikte benim ehliyetim olacaktı baksana bir lütfen" dediğinde elimi güneşliğe attım. İşte o an olanlar oldu.

Güneşliği açmam ile kafamdan aşağı gül yaprakları döküldü.

Şaşkınlığım zirve yapmıştı. Mutluluk ile karışmıştı. Aynı anda çalan o mükemmel şarkı ortama daha mükemmel bir ortam katmıştı. Üzerimde ki gül yapraklarına baktım ağzı açık bir şekilde.

Aynı anda şarkıya eşlik etmeye başladı.

"Ben artık yeni bir sayfa açıp, her satırına senin adını yazıp, her gün ellerimi göğe açıp, seninle hayırlısını diliyorum."

Arabayı durdurarak kafasını bana çevirdi. Gözleri öylesine derin, öylesine içten bakıyordu ki. Aşık olmamak elde değildi.

"İn hadi gezelim" dediğinde kafamı sallayarak onu onayladım ve tam kapıyı açmak için hamle yapmak için elimi kapıya attığımda çok geç kalmıştım.

Kapımı Doğan açmıştı bile. Gülümseyerek indim arabadan. Bu sefer onun elini tutan ben oldum.

Oda bu hareketime karşılık önümde durdu ve bana sarıldı. Kafasını boynuma gömdü. Ve öylece kaldı ben ise durumdan şikayetçi değildim.

Şuan istediğim tek şey bu anın bitmemesiydi. Saatlerce sürmesiydi.

Beklemediğim bir anda Doğan'ın boynumdan öpmesi beni bu fani dünyada nefes almama rağmen öldürmüştü.

Daha önce hiç yaşamadığım duyguların bir çoğunu aynı anda yaşıyordum. Belki de ilk defa aşık olmuştum. Tanımlanması imkansız duygular hissediyordum kalbimin derinliklerinde fakat ben bu duyguları bile sevmeye başlamıştım zaman ile.

Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin