"Ulan Alpo! Tutmayı bilmediğin silahı ne diye beline sokarsın? Söylesene tırsıyorum kızlarla gideyim ben diye" diye bağıran Demir'i duyduğumda cevap olarak "Alpo öyle bacaktan ayaktan vurursan işimiz var senle, tam on ikiden vurmazsan olmaz kardo" diyerek bana en yakın olan adamı vurmak için kolumu kaldırdığım Demir'in adamı indirmesiyle arkamı döndüm.
"Niye yaptın şimdi bunu?" diye sorduğumda "iki saatte haraket ediyorsun. Aksiyon reaksiyon hadi beyler" dedi.
"Ulan harbi psikopatsınız" dediğim an Demir bağırarak "DNA'mız bozuk ne yapalım" diyerek ateş etmeye devam etti.
Alperen'in "Buradan sağ çıkar mıyız?" diye sormasıyla cevap olarak "Baba olacağım olum ben, gitmem öyle bok yoluna" dediğimde Demir'in sesi duyuldu.
"Sen de maşallah kardeşim, bir seferde kızı hamile bıraktın ben aylardır baba olacağım diye belimi kırdım o bahsi geçen şeyi yapmaktan ama ses yok" dediğinde bağırarak "DNA'n bozuk Demir" dedim fakat sesini çıkarmadı.
Demir'in "benimde mi kafama silah dayanacaktı kardeş?" demesiyle arkamı döndüm.
Arkasında ki adamın Demir'e silah dayadığını gördüğümde tam kolumu kaldıracağım an aynı şekilde benimde belime bir silah namlusu dayanmıştı.
Alperen'den bir ümidim yoktu, bizden önce gitmiştir bok yoluna o diye düşünerek Demir'e doğru bakarak konuşmaya başladım.
"Şimdi ne bok yiceğiz acaba? Al sana çatışma. Dağda bayırda teroristle çatışmaya mı giriyorsun lan sen? Şehir magandası mıyız biz? Al çatışma işte" dediğim an birden etrafımıza yankılanan silahlarınızı bırakın çağrısını duydum.
Demir boş boş suratıma bakarak "ben dibini bilmediğim kuyuya sizin ipinizle iner miyim lan? Şurada toplasan on kişi vurmuşuzdur. Yedisi benim ikisi senin diğerini Alperen yanlışlıkla bu silah tutuluyor diye kurcalarken adamı ayağından vurdu. Size kalırsa şimdi içerde kızlarla ağlıyordunuz" diyen Demir'e bir şey demeden polislerin etrafımızda ki adamların bir bir silahlarını toplayıp götürmelerini izledim.
İçeri girmeme yakın Demir adımı söylediğinde arkamı döndüm.
"Ben biraz arkadaşlarla takılacağım gelirim" dediğinde tamam diyerek eve girdik Alperen'le.
Hızla odama çıktığımda ter kan içinde kalan onca kızın arasından direk Sude'min yanına giderek koca bebeğimi kucağıma alıp yatağıma götürdüm. Tekrar kıyafet odama doğru gidip Melis'e elimi uzattıp ayağa kalkmasını sağladım.
Ona doğru eğildiğimde "Yan oda Funda'nın eski odası, bundan böyle senin sarayın orası küçük prenses koş" diyerek saçlarına bir öpücük bıraktım ve gitmesini izledim.
"Boşta kalan 3 oda ve salon var. Paylaşın kendinize göre kızlar" dediğimde hepsi bana bakıyordu.
"Bakmayın öyle Sude'yle ben uyuyacağım bu odayı boş bilmeyin" dediğimde Selen ortaya atılarak ayağa kalkarak Alperen'in yanına gelerek elini tuttu.
"Biz Alperen'le salonda uyuruz. Kızlar odalarda uyusun" dediğinde Alperen yanında ki kıza bakarak gülümseyerek alnına bir öpücük bıraktı. Salona doğru ilerlediler. Sesimi çıkarmadım daha fazla. Bugün için fazlasıyla olay yaşamıştık zaten.
"Tamam kızlar hadi" dediğimde hepsi kalkmış odalara doğru gidiyordu.
Funda yanıma gelerek "abi Demir nerede?" diye sorduğunda "gelir birazdan canım dışarada takılcakmış biraz" dediğimde "hiç şaşırmadım" diyerek çıktı odamdan.
Sude'nin yanına giderek yatağın üstüne uzandım. Sarıldığım sevgilimin kokusunu içime çekerek "iyi misin?" diye sorduğumda uykusu olduğunu söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)
General Fiction"Ben de oynamak istiyorum," diye seslendim karşımda ki uzun boylu çocuğa. Kafamı kaldırarak yüzüne baktığım sırada suratında ki alay dolu gülümsemesi ile gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı. "Geldiğin eve geri dön ufaklık." dedikten hemen so...