꧁ Bölüm 24: Pamuk Şeker ꧂

3.7K 283 13
                                    

"Sude'yi eve bıraktığımıza göre söyle şu sürprizi Melis" dediğim an gülümseyerek bana bakarak "git bir kuyumcu ile anlaş. Alyanslarınızı kendi ellerinle tasarla. Bence çok sevinir" dediği olumlu bir şekilde kafa sallayarak "güzel fikir, vay Melis'im sağol" dediğim an arabayı çalıştırdığım an telefonumun çalması ile ceketimin cebine attığım telefonu alarak arayanın Sude olduğunu gördüğüm an açtım.

"Efendim canım?" diye sorduğum an babasının benle konuşmak istediğini ve eve beklediğini söylediğinde Melis'e işaret ederek arabadan indik. Eve doğru ilerlerken "geliyoruz aç kapıyı" dediğim an beni onaylayarak bir 10 saniye sonra kapıyı açmıştı.

-
Sude'nin anlatımı
-

Doğan ve Melis içeri girdikten hemen sonra kapıyı kapatarak salona doğru gittik hep beraber. Babam Doğan'ı gel yanıma otur diyerek çağırdığı için Melis ile ikili koltukta oturuyorduk. Bir süre sonra anneminde odaya gelmesi ile babam konuşmaya başladı.

İlk sorusunu bana bakarak sordu fakat soruya asıl cevap vermesi gereken kişi Doğan'dı.

"Seviyor musun sen bunu?" diye sorduktan hemen sonra bakışlarını Doğan'a çevirdi. Fakat o bunu umursamadan bana doğru bakarak mükemmel bir gülümseme ile "seviyorum. Çok seviyorum" dedikten sonra bile gözlerini benden ayırmadı.

Babam daha sonra bana doğru dönerek "peki ya sen Sude?" dediğinde her ne kadar yanlış bir şey söylemekten korksamda Doğan'ı üzmek istemiyordum artık.

Onaylar şekilde kafamı sallayarak babama baktım. "Bugüne kadar başını yere eğdirecek bir şey yapmadım baba. Üzmedim kırmadım kızdırmadım. Bugüne kadar hep seni üzmemek için bir adım atmadan önce bin kez düşündüm. Ve şuan bu sözleri söylerken yine aynı şeyi yapıyorum baba. Evet. Seviyorum. Ben Doğan'ı seviyorum" dedikten hemen sonra derin bir nefes aldım.

Söylemiştim. İçimde ki her şeyi babama söylemiştim. Fakat şu an babamın bize olan bakışı bir garipti. Doğan'da endişemi anlamış gibi babama doğru bakarak "neden bunları sordunuz?" diye sordu.

"Babam bakışlarını boş duvardan alarak Doğan'a doğru çevirdi. "Oğlum" dedi hayatında ilk defa ve sözüne devam etti.
"Sude benim ilk göz ağrım. İlk kızım. İlk aşkım. Söylesene bana, nasıl güvenip vereyim elin adamına?" dediği an gözlerimden akan gözyaşlarına engel olamadım.

Babamdan bu denli sözler duymak alışılmışın dışındaydı. Doğan ise kafasını iki elinin arasına aldıktan bir kaç saniye sonra ayağa kalktı.

Babamın önünde yere oturarak bir elini babamın dizine koydu. "Babacığım..." diye başladığı söze devam etmeden önce anneme doğru dönerek "annem..." diye devam etti.

"Benim kimsem yokken siz vardınız, benim annem yokken, sen annem, babam yokken sen baba oldun. Benim tutunacak dalım yokken siz bu küçük evinizde bana dal oldunuz. Ben doğmamış kardeşimi mezara gömerken, bir diğer kardeşimin izini kaybederken, sizin kızlarınız sayesinde ayakta durdum. Siz olmazsanız ben şuan olmazdım. Benim çoğu zamandır yine tutunacak dalım kalmadı. Yine perişan paramparçayım. Şimdi kızlarınız değil kızınız beni ayakta tutuyor. Anne, baba, hoş görün, hor görün, iyi yönde destek verin veya önümüze engel olun. Ben kızınızı seviyorum. Sude benim tutunacak tek dalım..." diyerek cümlesini bitirdiği an gözlerinden yaşlar boşaldı.

Bende kendimi daha fazla tutmadım. Akmak için gözlerimi zorlayan yaşları bıraktım. Melis dayanamadan "sil o gözyaşlarını" diyerek ellerini gözlerimden akan yaşları sildi.

Çocuktum (Hatırlamıyorum Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin