Niran için sanki artık her şey daha iyi olmaya başlamıştı. Yaşadığı yere alışmış, daha da önemlisi yaşadığı insana alışmıştı. Okula da dönmeliydi artık. Peki ya döndüğünde ne diyecekti? Aman bir de bunumu düşüneceğim diye kendi kendini savdı. "Hastayım der olur biter" diye söylendi.
2 hafta sonra okula dönmek Niran için tahmin ettiği gibi oldukça zor oldu. Arkadaşları, öğretmenleri sürekli soru soruyordu. Onları kandırmayı başarabilmişmiydi? " off bir bunlar eksikti onlarda başıma ekşidi tam oldu" dedi ve içeri gitti. Ev arkadaşı her zaman ki gibi mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Evet, artık ona ev arkadaşı gözüyle bakıyordu.
" Bu evde ki kız ben miyim yoksa sen misin belli değil" dedi Niran. Genç adam irkildi.
" Ahh sen burdamıydın korkuttun beni" dedi gülerek.
" Evet dur sana yardım edeyim."
" Peki sen salatayı yap, ee günün nasıl geçti?"
" Off gerçekten çok bunaltıcıydı. Ne meraklı bu insanlar. Size ne size ne yani benim okula gelmeme sebebimden, keyfi değil herhalde!" Niran hızını alamamış hala söyleniyordu.
" Benim günümde iyi geçti, sorduğun için teşekkür ederim"
" Özür dilerim ama sen bari yapma"
" Tamam tamam hadi gel sofraya geçelim"
Sofrada bir süre sessizlik hakim olduktan sonra Niran bu sessizliği bozdu.
" Acaba beni hiç arayıp sormuşlarm mıdır?"
Delikanlı bu soru karşısında şaşkınlıkla bakınca Niran hemen atıldı. " Yani merak ettiğimden değil de işte bir an aklımdna geçti"
" Neden açıklama yapıyorsun ki? Onlar senın ailen elbette merak edeceksin"
Niran bu laf karşısında alaycı bir şekilde güldü, " hahah ailemi? Ne ailesinden bahsediyorsun sen?"
Delikanlı Niran'ı susturmak istercesine atıldı. " Yarın Isparta'ya gidiyoruz." Bunu söylerken yüzünde muzip bir gülümseme vardı.
" Neeeee anlamadım saçmalama asla gelmem asla!!!!"