Bir an gözlerimi kapattım. " Allah'ım bunu bana neden yapıyorsun? " diye içimden geçirdim. Bu sefer çok korkuyordum. Bu nasıl olurdu?
" Niran" dedi ama cevap veremiyor kapıda öylece dikelip duruyordum. Abim yanıma geldi.
" Kimmiş Niran" diyecekti ki kapıdakini görünce aniden sesi kesildi. En az benim kadar şok geçirmişti.
" Abiii? " diyebildi.
" Metin kardeşim " dedi ama gözleri dolmuştu.
" Beni içeri almayacak mısınız?" dedi de anca kapıdan çekilip içeri aldık.
Etrafı süzdüğü belliydi çünkü o gittiğinden beri çok şey değişmişti.
" Ablam nerede? Ya babam? Hatice Abla? " dedi heyecanlı bir sesle. O öyle diyince abim hafif sinirli bir ses tonuyla
" Otur şuraya " dedi.
" Nerdeydin sen?" dedim ama sesim çok çatlak çıkmıştı.
" Biliyorum bana çok kızgınsınız ama inanin ben de böyle olsun istemedim"
" Abi bunları geçte bize cevap ver! Anlat!"
" Dilek le evlendikten sonra tayinimi Istanbul'a istedim. Bir süre orada devam ettim. Ama sonra ayrıldım devletten. Yine özel bir şirkette tercümanlık yaptım. Bir kızımız oldu ama evliliğimiz yürümedi."
" Babamın ahı var tabi" dedi abim ama o aldırış etmeden devam etti.
" Iki yıl önce bosandık. Tranzon' a memleketine döndü. Şu an kızımı da bana göstermiyor. Ben de daha fazla duramadim ve geldim"
" Seni ne kadar çok aradık biliyor musun sen!!!" dedi abim.
" Haklısınız ne deseniz haklısınız ."
" Bu oyuncaklar ne?" dedi meraklı bir ses tonuyla.
" Niran'ın çocuklarının " dedi abim imalı bir ses tonuyla. O an bana öyle bir baktı ki. . Benim yıllar önce masada yaşadığım o duyguyu şimdi o burada yaşamıştı.
" Demek evlendin"
" Boşandı " dedi abim benim cevap vermeme müsade etmeden.
" Babaları ?"
" Öldü"
" Nasıl yani? "
Kısaca durumu özetledim.
" Ne yani çocuklar şu an Metin'in üzerine mi?" dedi ama şaşkınlığı daha da çok artıyordu.
" Evet formalite işte "
" Yok bir de gerçek olsaydı" diyince abim sinirlendi.
" Sen nasıl bir insansın yıllarca bu kızı benden sakındın ama bırakıp gittin. Biz iki senedir bu evde ikimiz yaşıyoruz ama gördüğün gibi temiz kalabildik. Bize bu konu hakkında tek kelime etmeye hakkın yok!"
Mahçup olmuştu.
" Babam nerde?"
O an abim çok sinirlendi.
" Nerde biliyor musun abi!!! Toprağın altında" dedi bir avazda.
Şok olmuştu. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
" Hasan Amca öldü" dedim ağlayarak.
" Nasıl?"
Ona her şeyi anlattık. Hasan Amca'nın hastalığını, Hatice Abla'nın gidişini, Funda'yı, benim yaşadıklarımı, annesini hepsini tam 5 saatte anlatmışız.
" Bu arada ablam evlendi " dedim.
" Ne diyorsun?" dedi saatler sonra sevinçli bir sesle.
Onunda evliliğini anlattıktan sonra saat zaten geç olmuştu.
" Ikinizden de özür dilerim."
" Seni şu an eve almasak yeridir biliyorsun değil mi abi?"
" Biliyorum Metin biliyorum " dedi elini omzuna atarak.
" Saat 2 oldu. Ben yatacagim. Ablama yarın haber veririz"
" Nerde kalacağım "
Eski odasında kalamazdi çünkü orda biz ikimiz yatardık.
" Sen şimdilik çocukların odasında yat sonra ayarlarız" dedim ve odalara dağıldık ama uyumak ne mümkün 1 saat yatakta dönüp durdum. Hareketsizce uzanırken kapı tıkladı.
" Gel" dedim kısık bir sesle.
" Niran biraz dışarı çıkalım mı? " dedi...