Sabah 8 de kalktım. Evdemiydi bilmiyorum. Odamin kapısını kilitlemiştim. Dış kapının sesini duydum. Abime mesaj attım.
" O mu gitti? Eger gittiyse odama gel" diye.
5 dakika sonra abim kapıyı tıklattı ve açtım.
" Nerde?"
" Mezarlığa gitti de noldu sana neden ağladın? "
" Abim ben gideyim"
" Nee?"
" Abi nolur"
" Kızım delirdin mi sen nereye?"
" Abi nolur bırak gideyim" diye bacaklarına tutunarak yere çöktüm.
" Abi yapamayacağım, yapamayacağım" diye ardı ardına sayıklıyordum.
Önüne eğildi.
" Bir şey mi oldu?"
" Abi ben onunla bu evde kalamam ka-la-mam"
" Hala aşıksın değil mi?"
" Hayır abi öyle değil değil!" dedim panik le.
" Tamam seni zorlamayacağım ablama git bir süre"
" Süresi yok abi ben kararımı verdim. Onunla olmaz. Eziyet.. Hepimize eziyet. Hem şu an o ablamdadır"
" Nereye gideceksin peki?"
" Istanbul'a. Annemlerin yakınında bir ev tutarım."
" Buraya kadarmış yani.."
" Beni buraya getiren de o! Gönderen de.. Abi nolur affet beni yapamam."
Çaresizce tamam diyerek kafasını salladı.
" Ben eşyaları hazırladım. Ablamı çağır buraya vedalaşalım"
" Bu kadar çabuk mu?"
" Abi vakit yok" dedim ve beni dinleyerek ablamı çağırdı. Ablam o şen şakrak hâliyle içeri girdi.
" Niran gözümüz aydın " dedi en sevinçli haliyle.
Uzatmadım. Onu kandırmak istemedim.
" Abla ben gidiyorum "
Afalladı. Abim bir avazda durumu anlattı.
" Gidiyorsun ha!" dedi ağlamsayarak.
" Ben onu bir daha hayatıma alamam abla. Ben artık kimseyi alamam.. Sizi cok seviyorum" diyerek sarıldım.
" Kızım bende seni!"
Çocukları içerden çağırdım.
" Çocuklar hadi vedalaşın teyze ve dayınızla. ."
" Niye?"
" Artık Istanbul'da yaşayacağız"
" Siz?"
" Biz gelemiyoruz Ege"
" Ama teyze! "
Ablam daha fazla konuşmalarına izin vermeyerek sıkı sıkı bağrına bastı ikisinide.
Gözyaşlarımı zor tutuyordum. Kizarmıştım. Hep birlikte garaja doğru yola çıktık. Valizlerimizi suskun bir şekilde abim taşıyordu. 10 dakika kadar bekledikten sonra otobüs geldi. Çocukları son bir kez kucakladıktan sonra otobüse bindik. Camdan birbirlerine el salladılar ve eminim ki otobüs kaybolana kadar arkamızdan baktılar...