1 ay sonra...
" Abla farkında mısın bilmem ama haftaya nikahın var ve sen daha ne giyeceğine bile karar vermedim."
" Abartma kızım etek ceket giyeceğim ne giyeyim."
" Gelinlik giymeyecek misin?" dedi abim.
" Ee oha artık ne gelinliği "
" Ne demek ne gelinliği abla? İlk kez evleniyorsun giymek hakkın."
" Kızım bu yaştan sonra saçmalama"
" Tamam tam olarak gelinlik almayalım ama en azından gelinliğe benzesin. Böyle çok güzel, uzun, beyaz elbiseler var onlardan alalım hiç olmadı."
" Peki tamam bakarız."
" Hadi kalk o zaman gidelim." dedim ve itirazlara rağmen evden çıktık. Önce onları Isparta'nın belki de en büyük gelinlik mağazasına soktum. Çünkü boş yere gezmektense burada aradığımızı bulacağımızı düşünüyordum.
" Kızım bura çok pahalı gidelim burdan"
" Dur abla nereye sen parayı boşver. Beğendiğini al" dedim ve seçmeye başladık. Bir kaç tane denettirdik beğenmedi. Onun beğendiğine de Metin Abi gülünce işimiz epey zorlaştı. En sonunda bir tane bulduk.
" Ablaaa gerçekten çok güzel oldun"
" Hakikaten abla bu yakıştı."
Düz beyaz gelinliği andıran bir elbiseydi. Dantelden kolları vardı.
" Abla bana düğünümde taktığın inci vardı ya onuda üzerine taktın mı harika olur."
" Dur şurdan bir ayakkabı da alalım."
" Çok topuklu olmasın ama" dedi ve yine kırık beyaz bir ayakkabı seçtik. Doğa'ya da bir gelinlik aldım. Ben aldıklarımızı ödedikten sonra dışar çıktım.
" Sen nasıl ödedin bunca şeyi?"
Ben cevap vermeyice bağırdı.
" Hiii Fikret verdi demi?"
" Evet abla nolmuş?"
" Neden kabul ettin?"
" Abla manyak mısın sen? Sen gelinsin o damat. Gelinliğini de alacak elbet" dedi abim.
" Hadi abi şimdi biz bir şeyler bakalım."
" Aa yok kızım evdekilerden giyeriz."
" Aşkolsun biraz özen Metin"
" Tamam hadi bakalım" dedik ve mağazaları dolaştık. Abime gömlek ve kumaş pantolon, Ege'ye de yine öyle bir takım aldık. Ben ise kumaş, hafif dar, kırmızı bir elbise aldım. Belinde sarı ince bir kemeri vardı. Bir de alına yüksek topuk siyah bir ayakkabı aldım.
" Biz tamamızzzz "
...
1 hafta sonra...
" Hadi hazırız değil mi? saçım bozulmuş mu Niran?"
" Hayır abla hala kuaförde ki gibi."
" Hadi abla geldiler." dedi abim.
3 araba gelmişlerdi. Ablam elbette Fikret Enişte'nin kine bindi. Bizde kızlarından birinin arabasına bindik ve nikah dairesine gittik. Kimseyi cagirmadiğımız halde yine de kalabalıktık. Ablamlar masaya oturdular ve nikah memuru geldi.
" Siz Nimet Birsel bay Fikret Şen'i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz? "
"Eveeett" dedi coşkulu bir şekilde ama bir yandan da gözü bizdeydi. Daha fazla gözyaşlarımı tutamadım ve bir iki damla süzüldü. Fikret Eniste' de evet diyince alkışladık. Evlilik cüzdanını aldıktan sonra yanımıza indiler.