1 hafta sonra...
Hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu ama ben Nimet Abla biz de kalıyordu ve hepsi bu durumdan memnundu. Iyi ki abimi dinleyip başka bir eve çıkmamışım çünkü çocuklar onunla zaman geçirmeye bayılıyorlardı. Ama gerçek dayıları olmadığını bakalım ne zaman söyleyecektik? Ya da söyleyebilecekmiydik?
Zihnimde ki kötü düşünceleri dağıtarak garaja gittim. Otobüsün saati yakındı. Birazdan burda olurdu. 10 dakika garajda bekledikten sonra otobüs geldi ve nihayet minik kızımızı sağ salim aldım ve eve götürdüm. Ablam ve abim televizyon seyrediyor. Çocuklar ise yere oyuncaklarını dökmüş oynuyorlardı.
"Surpriiiizzz"
" Aaa Yeldaa! "
"Nimet Ablacığım" diyerek yanına koştu ve sarıldı.
" Sen nerden çıktın ? Nasıl da özlemişim .."
"Madem Nimet Hanım hasta bir sürpriz yapalım dedik"
"Abicim "
"Küçük Yelda'm benim " diyerek abim de öpüp kokladı. Çocuklar meraklı gözlerle bize bakıyorlardı.
" Yelda bak bu benim kızım Doğa ve oğlum Ege"
"Bu da Yelda ablanız. Hani dedeniz var ya işte onun kızı."
Arada ki ilişkiyi anlayamadıkları bakışlarından belliydi. Ablam durumu anladı ki,
"Karnın aç mi Yelda şimdi çocuklar bir şey yiyecekti. "
"Olur"
Onlara patates ve köfte kızarttım.
" Yelda kola içer misin?"
"Anne ben de kola"
"Hayır Ege siz icemiyorsunuz! "
"O zaman ben de ayran içeyim Niran Abla "
"Tamam tatlım "
Onlar masa da birbiriyle konuşuyor biz de arkadan onları izliyorduk.
" Sen nerden geldin?"
"Istanbul'dan"
"Gerçekten mi bizim babamızda orda"
Bu söz karşında hepimiz birbirimize baktık. Hala bilmiyorlardı. Zaten babaları olduğunu da Bülent ler evi basınca öğrenmişlerdi.
" Sen okula gidiyor musun? "
"Evet 5 e geçtim "
" Ben doydum. Üstümü değiştirebilir miyim? "
"Gel Yelda içerde değiştir"
Hepimiz nedense arkasından gittik.
" Çocukların odasında değiştirebilirsin"
"Burası annemle babamın odası değil mi?"
Bu soru karşında gerçekten üzülmüştüm. Diğer odalara baktı.
" Burada da abim ve ablamla biz yatardık. "
"İnsanların hayatta yaşadığı bazı şeyler onları değişime sürükler. Daha doğrusu mecbur bırakır. Bu da onların en miniği. . Ama sen yine de istersen bu oda da kal ha?"
"Gerek yok. Beni babama götürür müsünüz? "
"Tamam sen hazirlan gidelim"
Biz içeri döndük.
" Ne kadar olgun bir kız olmuş "
"insan babasını ne zaman kaybederse o zaman olgunlaşırmış. Hayat Yelda'yı çok çabuk olgunlaştırdı"