"Atandım Niran atandım." diye bağırıyordu evin içinde.
" Nee ciddi misin? Nihayet ya tebrik ederim" deyip sarıldık.
" Evet artık devletin öğretmeniyim. Dershanecilik bitti."
" Ama bir dakika burda kalamayacağız değil mi?" dedim titrek bir sesle.
" Maalesef canım, tayinim Erzurum'a çıktı."
O an yıkılmıştım sanki. Artık eskisi kadar sık Isparta'ya gidip gelemeyecektik. Peki ya Simge? CAn dostum o nolacaktı? Ondan nasıl ayrılacaktım? Ya beni yanında götürmez de o da sokağa bırakırsa? Tüm bu sorular zihnimden bir şimşek gibi geçti.
" Neyi düşündüğünü tahmin edebiliyorum. Merak etme karar senin. Ya benimle Erzurum' a geleceksin ya da Isparta'ya bizimkilerin yanına bırakacağım seni"
Bir karar vermek zorundaydım. Nimet Ablalar iyiydi de o cadı Funda ile bırak aynı şehri aynı evde yaşayabilecek miydim? Hem Erzurum'a gitmezsem o yalnız kalacaktı. O benim en zor anımda yanımda olmuştu peki ya ben napıyordum? Amaan yalnız olur mu hiç diye düşündüm. Bulur elbet birini sonsuza kadar böyle devam etcek değil ya? Ama ne olursa olsun bir karar vermek zorundaydım...
...
1 ay sonra...
Okuldan eve geldiğimde o çoktan eve gelmişti. Telaşlı bir şekilde beni bekliyordu.
" Hayırdır?"
" Isparta'ya gidiyoruz Niran"
" Aa yine ne oldu? Doğum mu başlamış yoksa?" dedim gülerek.
Sinirli bir şekilde, " Ne doğumu saçmalama"
" Özür dilerim."
" Funda kaçmış."
" Neeee ne diyosun sen? Nereye kaçmış?"
Ben tüm bu soruları sıralarken kolumdan çekip koşa koşa garaja gittik. Eve vardığımızda tabiki de manzara berbattı. Ah o Metin Abi'nin hali. Can yürek dayanmazdı. Herkes bir yanda bağırışıyodu. Tüm bu konuşmaları dinlemek istemezcesine dışarı çıktı. Kapının önündeki banka oturdu. Ben de arkasından gittim. Yanına oturunca ağlamaya başladı.
" Babamın annem tarafından yaşadığı şeyi şimdi ben yaşıyorum. Kaderimizde var herhalde" dedi. Bu sözü yüreğimi parçalamıştı. Ah o çaresizce hiç bir şey yapamadan beklemek insanın içini kemiriyordu. Onu çok iyi anlıyordum. İhanete uğramak.. Her şey affediliyordu da ihanet ne unutulabiliyor ne de affediliyordu.
" Abiciğim benim. Ne desem napsam boş sana. Sen o kadar temiz bir insansın ki onun gölgesi altında kirlenecektin. Belki de onsuz bir hayat sana daha münasip"
Hiçbir şey demeden boş boş yüzüme baktı...
...
Afyon'a döneceğiz sanarken meğerse dönecekmişim.
" Bizim yüzümüzden neredeyse 1 senen boşa gidecek ama ben de burayı bırakamam."
" Metin Abi'de bizimle gelsin. Ona da bir değişiklik olur."
" Teklif ettim ama kabul etmiyor. Sen çok güçlü bir kızsın Niran. Bununda üstesinden geleceğini biliyorum. Al şu anahtarı ve Afyon' a dön." dedi ve alnıma bir öpücük kondurdu.
Haklıydı ben ailesi tarafından ihanete uğramasına rağmen bile hayatın mağlub edemediği bir kızdım. Benim için onca fedakarlık yapan bir kişi için fedakarlık sırası bendeydi...