Kaldırımda ağır adımlarla yürürken gözüm duvarda asılı olan bir afişe takıldı. Kocaman bir kadın fotoğrafının altında büyük harflerle "Funda" yazıyordu. Onu en son boşanma davası bitince görmüştüm. 2 yıl olmuştu neredeyse. Bu aksam sahne alacaktı. Nedense oraya gitmeyi aklıma koydum ama ondan önce yapmam gereken bir şey daha vardı. Bir taksi çevirdim ve oraya gittim. Kapıyı çalmadan derim bir nefes aldım. Neden yapıyordum bunu? Çocuklarım için. . Bunun cevabı buydu herhalde.
"Ni..Niran" dedi Neslihan Hanım.
"Meraba beni içeri almayacak mısınız? "
" Gir tabi gir." dedi. Iceride Hikmet Bey ve Leyla vardı. Onlarda çok şaşırmışlardı. Öncelikle biraz sus pus oturduk.
"Buraya neden geldiğimi haklı olarak merak ediyorsunuzdur"
"Şaşırdık kızım 1 yıl oldu." dedi Hikmet Bey.
"Bülent size bir şeyler anlatmıştır ama ne kadarı doğru bilemiyorum. "
"Evet senin onu boynuzladığını anlattı. "
" Yanlış biliyorsunuz Neslihan Hanım onu aldatan kişi ben değilim o! Bu evliliğin bitmesine sebeb olan kişi oğlunuz."
"Ne ne diyorsun sen?"
"Beni yanında çalışan bir hemşireyle aldatti.Anliyor musunuz?"
Şaşkınlıkla bana bakıyorlardı.
" Beni de çocuklarımı da istemediği için bir kılıf uydurdu ve bu işten sıyrıldı. Yine de ona gerçeği göstermek için Dna testi yaptırdım ama ne hamileyken, ne doğumumda, ne de ondan sonra bir kere aramadı. O gerçeği aylardır biliyor Neslihan Hanım ama sizden saklamış belli! Yalnızca şunu bilin o çocuklar sizin torununuz! "dedim ve hızla ayağa kalktım. Ağızları açık bana bakıyorlardı. Çantamı alarak evden çıktım. Ablamı aradım ama açmıyordu. Funda'nın çalıştığı pavyona doğru yürüdüm. Saatte yaklaşıyordu. Biraz ordaki bankta oturduktan sonra Funda yanında bir kadınla daha geldi. Hemen ayağa kalkıp seslendim. Beni görünce şok olmuştu.
"Ne işin var senin burda?"
"Verdiğim para yetmedi mi bir de bu işlere başvurdun"
"Sanane be çekil git şurdan"
"O para zehir oldumu bari burnundan geldi mi?"
"Eehh defol be sen başka bir kadina daha ver aynı paradan ancak abinin yanında tutarsın çünkü ondan başka kimse karılık yapmaz senin o salak abiye! !"
" Ağzını topla oros. .. Sen kendi derdine yan. Bir gün kaybolur gidersin bu çöplükte" dedim ve hızla uzaklaştım. Ne yapıyordum ben? Gözüm dönmüştü sanki. Sanırım yapmam gereken bir şey daha vardı. Kinimi, nefretimi bir kenara bırakıp oraya gitmeye karar verdim. Bir taksiye bindim. Önüne gelmek bile beni ürkütmüştü. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi. . Iceride annem vardı. Yavaş adımlarla içeri girdim.
" Meraba ben bir hastayla görüşmek istiyorum"
"Kusura bakmayın hanfendi ama burası öyle elini kolunu sallayarak girebilecek bir hastane değil. Yakını olmayanları almıyoruz."
"Keşke bir kime geldiğimi sorsaydiniz. "
"Pardon sizi daha önce ziyaretçiler arasında görmeyince kimdi?"
"Nalan.. Nalan Kazan"
" Buraya isminiz yazdırılmamış. Neyi oluyorsunuz?"
Bu soru karşısında kalakaldim.
"Kızıyım " dedim yarım agizla.
"Ilginc kızı olduğu halde hiç ziyarete gelmediniz. "
"Hanfendi alacak misiniz almayacak mısınız? Sahtekara benzer bir halim mi var. Zaten uzaktan göreceğim merak etmeyin." dedim ve kadın bir hemsireyi çağırdı.