Akşam Yemeği

113 3 0
                                    

Ikimizde hazırlandıktan sonra evden çıktık. 

"Hayatım çok güzel olmuşsun."

"Sende çok yakışıklı olmuşsun"dedim ceketini duzelterek. 

"Hadi geç kalıyoruz. " dedi ve arabaya bindik.

"Bülent bu arada ben yarın Isparta'ya gideceğim 2 gün kalır dönerim. 

"Tamam canım bende annemlere giderim. Kaç gündür mizliyor gelmiyorsunuz diye"

"Aa bunu sen mi söylüyorsun. "

"Hadi küçük hanim geldik." 

Yemek kocaman bir salondaydı.  Hastanenin bütün personelleri oradaydı. hem sezon sonu yemeği hem de bir doktorumuzun emekli oluşu için bu yemek düzenlenmişti. Salona Kenan tek başına girdi.

" Kenan noldu?"

" Sorma Niran, Çiğdem beni yolda aradı gelemeyecekmiş. Ben de buraya kadar gelmişken dönmeyeyim dedim."

" İyi ettin de nolmuş"

" Reyhan Teyzem hastalandı dedi."

Demek Reyhan hastalanmıştı. İnşallah geberir dedim içimden. 

" Hadi otur "

Yemeğe başlamışken kapıdan Burcu girdi. Demekki başhekim daha konuşmamıştı. Yine birbirimizi süzdük ve yine yakınlarımıza oturmayı başardı. Yemek yerken bir anda midem bulandı.

" Bülent ben bir lavaboya gidiyorum"

" Tamam canım"

Lavabo üst kattaydı. Koşarak merdivenleri çıktım. Durmadan istifra ediyordum. Yüzüm bembeyaz olmuştu. Biraz oturduktan sonra aşağı inmek için çıktım ve Kenan'la karşılaştım. Bu adamdan oldum olası hiç hoşlanmamıştım ama Çiğdem için katlanıyordum.

" Noldu Kenan"

Bana öylece bakıyordu.

" İyi misin?" dedim.

" Niran senle aynı ortamda bulunmaya dayanamıyorum."

" Ne ne saçmalıyorsun sen be?"

" Niran anlasana seni kocanla görmeye dayanamıyorum."

" Çekil şurdan" diye ittirdim. Kolumu tuttu duvara yasladı.

" Bırak beni"

" Çiğdem'le neden hala devam ediyorum sanıyorsun ha? Senin için.. Sırf sana daha yakın olabilmek için" dedi. Beni duvara yapıştırıp kollarını başımın iki yanına koydu.

" Bırak beni manyak biri görecek."

" Niran yıllardır başımı döndürmeye yetiyorsun."

" Manyakkk" diye bir tokat çarptım. Bir şey belli etmemeye çalışıyordum ama titriyordum. Aşağı indim. 

" Bülent ben kendimi iyi hissetmiyorum lütfen gidelim."

" Noldu hayatım."

" Başım döndü yorgunum" diyip yemekten ayrıldık.

" Canım tansiyonun mu düştü"

" Hayır Bülent ben biraz uyumak istiyorum " dedim ama Bülent benden önce uyudu. Yastığa yatmış ağlıyordum. Hazmedemiyordum. Dönüp Bülent'e baktım. Onu kandırmış gibi hissediyordum. Dönüp sarıldım..

...

Sabah otobüse bindim ve öğlene doğru indim. Eve gittiğimde kapıyı Hasan Amca açtı.

" Aa Niran"

" Babacım"

" Hoşgeldin kızım."

" Ee hanı evde kimse yok mu? Yalnız mısın?"

" Nimetle Metin çarşıda Hatice de çocuğu parka götürdü"

O an yalnız bıraktılar diye kızdım onlara ama onlar Hasan Amca'yı iyi biliyorladı. Metin Abi'de mecburen çaktırmamak için gitmişti.

" Ee babam nasılsın?"

" Kötünün iyisi işte hayırdır?"

" 2 günlük hastasonunu değerlendirmeye geldim fena mı?"

" Seni ara ara ziyaret ediyorum desene sen şuna"

" Aa Hasan Amca tabi edicem özlüyorum ben seni"

" Senin şu başbelan noldu?"

" başbelam mı?"

" Evet şu Bülent'i kıskanman yüzünden hasta olduğun kız."

" Babaa demek anladın?" dedim utanarak.

" Herhalde kızım ben bu yoldan geçtim ne de olsa" dedi acı bir gülüşle.

" Karın.. Karın seni başka bir adam için terkettiğinde ilk ne hissettin?"

Yüzü düştü.

" Aa özür dilerim sana bu soruyu sormamalıydım."

" Acı." dedi.

" Beni terketmişti ama çocuklarını da terketmesi bana daha büyük bir acı vermişti. 3 küçük çocuğun annesiniz büyümesinin zorluklarını ancak ben bilirim. Her zaman bir daha geri dönerse çocukları asla göstermem diyordum ama içimden de annesiz büyüyecekler dye vicdan azabı çekiyordum."

" Yeterrrr baba" diye bir bağırış geldi. Nimet Abla'ydı bu.

" Sana bir daha o kadının adı bu evde geçmeyecek demedim mi? Ne zevk alıyorsun eskileri açıp açıp kendine acı çektirmekten. Gebermiştir inşallah." dedi bağırarak.

" Abla sakin ol"

" Olamam Metin. İstemiyorum ya o oro... adını duymak istemiyorum."

" Ablacım." diye konuşmaya çalışıyordu ama nafile kimseyi dinlemiyordu. Bir insan annesine bu kadar sinirlenir miydi? Evet sinirlenirdi... Onlar kavga ederken Hatice Teyze geldi. Nimet Abla'nın bağrışmaların duyunca morali bozuldu.

" Neden 30 yıl önceki meseleyi açıyorsun Hasan! Onu mu özledin yoksa? Reyhan'ı nı mı özledi haa?"

Ortalık karışmışken Yelda beni dürttü.

" Reyhan kim?"

Cevap verememiştim.

" Ya yeter bağırmayın şu adama.Üzmeyin" diye bağırıp susturdum onları.

" Siz ne kadar kabullenmesenizde o hasta! Dertleşemeyecek miyiz? Neden bu kadar rahatsız oldunuz?" deyip Hasan Amca'yı da alarak çıktım evden.

" Kızım sen olmasan kurtulamayacaktım."

" Bırak Hasan Amca. Hadi Nimet Abla'yı anladım da Hatice Teyze abarttı. Takma sen onları." dedim ama Hasan Amca iyice zayıflamıştı. Korkuyordum..

" Ee tedavi ne zaman devam edecek?"

" Ee şey Bülent haftaya konuşacakta o zaman."

" Peki kızım  bitse de kurtulsak şundan."

" Bitecek babam bitecek..." dedim omzuna yatarak ama kendim dahil herkesi kandırıyordum.

İSİMSİZ MELEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin