Geri Dönüş

104 3 0
                                    

Yine Isparta'daydık. Öğle saatlerinde eve gelmiştik. Bir duş alıp biraz dinlendikten sonra içeri gittim.

" Abla hediyeler nerde?"

" Aa kızım yine ne zahmet ettiniz?"

" Olur mu babacım ne zahmeti" dedim ama Hasan Amca'ya baba demiştim.

" Aa şey Hasan Amca bazen karışıyo kusura bakma. İstanbul'da hep baba diye bahsedince işte."

" Aman kızım içinden geleni söyle"

Aldıklarımızı gerçekten çok beğenmişlerdi. Hatice tabiki de fotoğrafları görünce çatladı.

" Kenan Yelda ile bizi yanına götürecek" dedi.

" Aa tabi git Hatice Abla bir Fethiye'nin yerini tutmasada değişiklik olur"

Hatice Teyze tam ağzını açacaktı ki Hasam Amca susturdu.

" İkinizde susun çocuklaşmayın!"

Hemen konuyu dağıtmak istercesine,

" Ben de yarın sabahtan giderim."

" Aa kal kızım."

"Yok gideyim Hasan Amca günlerdir evde yoktum Bülent kim bilir ne hale sokmuştur. Biraz temizlik yaparım. Zaten sonra da iş başı."

" Ama bak yarın Gökçe'nin düğünü var. Ona kal bari."

" Demek evleniyor."

" Evleniyor ya tutturdu."

" Ona kalırım doğrusu merak ediyorum şu düğünü."

Ertesi günü Gökçe'nin düğününe gittik. gerçekten arada çok yaş farkı olduğu belliydi. Ne annesinin ne de babasının yüzü gülüyordu ama mecburen görevlerini yerine getirdiler. Düğünde çok fazla kalmadım. Yelda ve Metin Abi'yle eve döndük. Diğerleri kaldı.

" Yelda'nın çok uykusu gelmiş ben onu yatırayım abi geliyorum."

" Sen de yat kızım sabah erken çıkarsın yola."

" Tamam abicim iyi geceler."

Sabah 9'a doğru yola çıkmak için hazırlandım. Hepsiyle bir bir vedalaştım.

" En kısa zamanda siz de gelin tamam mı özletmeyin kendinizi."

" Tamam kızım sık sık ara. Gidince de haber ver" dedi Nimet Abla ve ayrıldık.

Uzun bir yolculuktan sonra İstanbul'daydım. Eve gittiğimde kimse yoktu. Bülent işten daha gelmemişti. Biraz dinlendikten sonra ortalığı topladım. tahmin ettiğim kadar dağıtmamıştı. Tam kendime kahve yapıp oturmamla beraber anahtar şıkırtısı duyuldu.

" Niraan canım geldin mi?" dedi sarılarak.

" Evet hayatım 2 saat kadar oldu."

" Neden aramadın?"

" Arayıp napacağım Bülent evde yoksan iştesindir. Yani umarım öyledir" dedim imalı bir sesle.

" Off saçmalama"

" Akşam annemlere yemeğe gidecektim beraber gideriz?"

" Off Bülent hemen başlama rica ederim."

" Eğer istemiyorsan.."

" Tahammül edemiyorum anlıyor musun? Daha nişanlıyken çok muhattab olmayacaksın demiştin ama hani nerde?"

" Nirancımm"

" Ha eğer sorunu cevaplamam gerekirse evet istemiyorum! Eve daha yeni gelmişken kocamla vakit geçirmek istiyorum anlıyor musun? Rica ederim gelir gelmez gerginlik çıkarma." dedim ve yatak odasına gidip uzandım.

İSİMSİZ MELEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin