17.Bölüm

19.6K 603 10
                                    

İlker'in gözünden;

'Onu' orada bulmayı beklemiyordum , özellikle de 'barmen' olarak...

Adımlarımı hızlandırıp mermer masaya ilerledim . Uzun sandalyelerden birine kurulup ellerimi masaya yasladım.

Şuan bana arkası dönüktü ve saçları...Sanırım onda en sevdiğim özelliklerinden biri buydu,gözlerinden sonra...

Elleri ustalıkla hareket ediyor ve bira bardaklarını dolduruyordu ,büyük boy bardakları doldurduktan sonra üzerine köpük sıktı.

İnce belini ortaya çıkaran siyah ve mor renkte bir elbise giymişti. 'Sardalya'nın renkli ışıkları altında gerçekten çok güzel görünüyordu...

"Ne istiyorsunuz?"

Sorunun bana yöneltildiğini anladığımda onun o beni benden alan yeşil gözlerine baktım.

"Tekila."

Beni tanımamıştı sanırım .

Ama sadece bir gün geçmişti ve lanet olsun ki ben onun her şeyini hatırlıyordum.

Tekilamı uzatınca kafamı kaldırıp ona baktım, bana bakmıyordu ve arkasını dönmüş işiyle uğraşıyordu.

Ona seslenmek için kendimi hazırlamaya çalışıyordum.

Ne demeliydim?!

"Pardon bakar mısın?"

Arkasını dönüp kirpiklerinin altından suratıma baktı ve hafifçe tebessüm etti.

"Heyy seni tanıdım."

Bu sözüne karşı yarım ağız gülümsedim.

"Adın...Yani...Konuşmak ister misin?"

"Mesai çıkışı arka kapıya gel."

Eylül'ün gözünden;

Sabah kalktığımda onu yanımda bulamadım.

Bende yataktan kalktım ve ne zaman bu kadar açıldığını bile fark etmediğim kıyafetimi düzelttim.

Kapıyı açıp misafir evinden çıktım.

***

Mert'in sabah erkenden kalkıp şirkete gittiğini öğrenmemle şaşkınlığım artmıştı. Artmıştı çünkü Mert'in annesi ve babasının geri döndüğünü öğrenmiştim.

Salona girmemle Sema Hanımla burun buruna geldik.

"Nasılsın kızım? Mert'le nasıl gidiyor?"

Hafifçe gülümsedim.

"İyi gibi...Siz nasılsınız?"

Yüzünü ekşiterek konuştu.

"Böyle sizli bizli olmuyor ama tatlım. Bana 'anne' diyebilirsin...Her zaman bi kızım olmasını istedim ama Mert doğduktan sonra olmadı...Yani Murat istemedi."

Kadını anlıyordum .Hep bir kızı olmasını istemişti ama eşi buna karşı çıkmıştı çünkü öldüğünde şirketin başına geçecek bir veliaht istiyordu. Bunun da tek çözümü erkek çocuktu.

"Peki annecim."

Kadının yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı ve neşeli bir sesle konuştu.

"Hadi havuza inelim Mertler de birazdan evde olur. Beraber eğleniriz ailece..."

Kafamı salladım.

"Tabiki annecim."

Şimdi kadını mutlu ettim peki ya akşam ne yapacağım? 'Biz Mert'le çok mutluyuz ama ayrı odalarda, hatta ayrı evlerde kalıyoruz' mu diyecektim. Bu işi halletmeliydim ,Belki Mert'in odasına taşınırdım çok kararsızım.

Zoraki AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin