Yazar notu denen kısım:
1) Evet, bir süre yeni bölüm yükleyemedim çünkü telefonum iki aya yakındır bozuktu ve bilgisayara da geçemedim. Bundan dolayı özür dilerim *-*
2) Güzel hikaye kapağı yapabilen birileri varsa Zoraki AŞK için de yapabilir mi acaba? (Yapan olursa cidden çooook mutlu olacağım.)
3) Ya bizim yorumlar niye bu kadar az he? 370K olduk ama yorum sayımız 415 -onların da 400'ü 'yeni bölüm ne zaman?' içerikli bre Legolas'ın torunları?!
4)Bu bölüm için sınır, 100 vote+20 yorum. Geçilince yeni bölüm gelir. Geçilmezse gelmez nihihinihi.
--
"Balık tutmaktan hoşlanmadığımı biliyorsun. Ayrıca beni o pis düzenbaz teyzeye karşı savunmadığını ve HATTA onunla ittifak kurup beni kötülediğini de unutmuş değilim. Dur bir saniye... Sibel miydi neydi? Sen onun telefon numarasını falan almadın değil mi? Ya bak Mert, eğer aldıysan seni keser sonra da kasaplık et niyetine vitrine asa- YOK BE! Bu fazla korkunç bir tehtid oldu. Çünkü eğer bir hata yapıp numarasını aldıysan seni pirzola niyetine pişirmek zorunda kalabilirim. O yüzden kasaplık et olmaktan kurtuldun... Ama şuan karar verdim ki en azından sana küsebilirim. Yani... Sanırım."
Elindeki oltayı bir kenara bıraktıktan sonra yanıma gelmeye başladı. "Ya Eylül saçmalama Allah aşkına, tabiî ki de o kızın numarasını almadım. Ki bir hata yapıp alsaydım da bu seni çok sevdiğimden olurdu."
Kaşlarımı kaldırmadan edemedim. Beni sevmesiyle hiçbir ilgisi olmadığını tahmin ettiğim bu olay, tam bir fiyaskoydu. Tabi Mert'in cadı teyzenin elinden kurtulmak için saatlerini harcamasından daha fazla fiyasko olamazdı orası ayrı bir konu.
"Şimdi ben seni o kadar çok seviyorum ki-
Ve belime dokunan ellerle denize düşüş anım.
Soğuk suyu tüm iliklerime kadar hissederken suyun ciddi anlamda soğuk olduğunu fark ettim. Bir yandan da ıslandıkça ağırlaşan kıyafetlerimin yanında- TELEFONUM!
Gözlerim yuvalarını zorlarken içimdeki endişe git gide büyüyordu. Fotoğraflarım, resimlerim, şarkılarım, notlarım ve daha binlercesi şuan pantolonumun arka cebinde ıslanıyordu. Mert 'aptal, duygusuz herifin teki' Başaran yüzünden!
"Se-sen... Aptal!"
Ben çıkmaya çalışırken, onun kahkahaları daha da büyüyordu. "Az önceki halini görmeliydin!" Suratımı buruşturmadan edemedim. Lisede veya ilkokulda değildik ve böyle sulu şakalardan da hoşlanmadığımı biliyordu. Sahi, biliyordu değil mi?
Pantolonumun arka cebine bakınca telefonumun içinden sular akmaya başladı. Elimde bir iki kere salladıktan sonra açmayı denedim.
Sadece denedim çünkü açılmıyordu.
Kalbimin burkulduğubu hissettim. Gözlerim sinirden olduğunu tahmin ettiğim bir şekilde yanmaya başlamıştı.
"Sen tam bir adisin Mert Başaran!"
"Ve sende öyle Eylül Başaran!"
Dudaklarımı kemirmeye başladım."Hatırlarsan daha 'Başaran' olmadım. Ben hâlâ bir Alaca'yım."
Sırıttı.
"Seni bir kere Başaran yaptım. Ve bir daha yapacağım." Eğilip burnumun ucunu öptükten sonra sinirli halim biraz olsun geçmiş gibiydi.
Ama bir an önce Başaran olsam iyi olacaktı, vallahi takatim kalmamıştı artık.
Saçlarımdaki suyu sıkıp ilerideki ağacın altına oturdum. Başka derdim yokmuş gibi birde telefon alacaktım.
Hayır anlamıyorum ki, bir telefonda neden hafıza kartı için yer olmazdı? Bu ne özgüven canım!
Kollarım birbirine kenetli bir şekilde oturmaya başladım. İki dakika -evet saydım çünkü yapacak bir şey yok- sonra yanıma geldi ve diz kapaklarının üzerine basarak eğildi.
"Kızdın mı, balkabağı?"
Gülmemeye çalıştım. "Balkabağı mı? O da kim?"
"Eee sen?" Tek gözünü kapattı.
Limon felci geçirmiş bir şekilde dururken bile nasıl bu kadar yakışıklı olabiliyordu? Genetik desem değildi. Babasını -üzgünüm- ve annesini görmüştüm. Onlar bu kadar muhteşem değildi.
"Balkabağı sana sinirli değil. Sadece karnı aç ve ıslak."
"Balık ister misin?"
Emin olamadım doğrusu.
"Olabilir?"
Bekle işareti yaparak yanımdan uzaklaştı ve kovasının yanına gitti. Bir iki dakika ne yaptığını göremedim ve yanıma geldiğinde ise her şey çok... Balık kokuyordu.
Telefonunu çıkarıp ikimizi ve minik balığı aramıza aldı. Fotoğrafımızı çektiğini anladığım klik sesi duyulduğunda şaşkındım. Fazlasıyla.
"Balık selfiesine merhaba de!!"
"Şey... Merhaba?"