Eylül'ün gözünden;
İçimi bir korku kaplıyordu ona bakınca. Sanki her an derimi yüzecekmiş gibi bir histi bu...Kral babam, onu astıracaktı elbette. Sonuçta o bir korsandı ve insanları üzebilecek bir tehlikeye sahipti...
Kalemimi, elimde çevirmeye başladım. Kitabımda büyük bir gelişme kaydediyordum ama bir şeyler eksikti sanki...
Kapının açılma sesine aldırış ermeden işime geri döndüm. İlham gelmeyince kafamı yazımdan kaldırdım.
Mert?!
Hızlıca önümdeki kağıtları kaldırdım. Dosyamın kapağını kapatıp, kirpiklerimin altından davranışlarını incelemeye başladım.Anlamış mıydı? Kaptan Greg'i hatırlıyor muydu? Sorularım kafamı kurcalarken konuyu dağıtmaya çalıştım. Elindeki çiçeklere bakıp,
"Bunlar bana mı?"
O da olayın şokunu yeni atlatırcasına bana baktı ve gülümsemeye başladı.
"Evet."
Uzattığı çiçek demetini alıp odamdaki vitrine doğru yürümeye başladım. Boş olan vazolardan birine çiçekleri koyup geri masaya döndüm.
Koltuğuma oturunca ne içmek isteyeceğini sordum. Bir şey istemeyeceğini söyleyince bakışlarımı ondan başka yöne çevirdim.
"Senden beklemezdim doğrusu..."
Mert'in sözlerine anlam vermeye çalışırken korkum birden artmaya başladı. Kesin kitapla ilgili...
"Neyi?"
Elini çenesine götürüp gülümsedi.
"Mimar olmanı. İlk duyduğumda şaşırdığımı söylemiştim çünkü mimarlık sana göre fazla ciddiydi."
Bu sefer gülümseyen taraf ben olmuştum.
"Ben ciddi şeyleri severim zaten."
'Ciddi'yi bastırarak söylemiştim. Beni aldattığı gece hâlâ aklımdaydı. Odanın kapısını kapatıp ağlayarak koşmuştum. İnsanlar tuhaf tuhaf yüzüme bakarken ve ben neden bu kadar aciz biri olduğumu düşünürken, kimseyi istemediğim zamanlarda...
Elimle dolan gözlerimi sildim. Belki de bu hayatta bu kadar duygusal olmamalıydın.
İnsanları düşünmek sinir bozucu.
"Ben diyecektim ki...Yarın akşam seninle sinemaya gitsek mi?"
"Seninle daha evde film izleyemezken sinemada ne yapacağız?"
Eskiden onun bana söylediği şeyleri şimdi benim ona söylemem o kadar ironikti ki...
Gülümsemesi tüm yüzünü kapladı.
"Yani gidiyoruz."
Birden aklıma Tuna gelince kesin bir cevap verdim. Onu aldatamazdım.
"Hayır."