--
"Seni bir yere götürmek istiyorum. Gelsene..." Mert'in yumuşacık ama aynı zamanda da kemikli elini tuttum ve parmaklarımızı birbirine kenetledim. "Nereye kaçırıyorsun bakalım sen beni?" Mert'in muziplik akan ses tonuna aldırmadım. Sadece gülümsemekle yetinmeyi tercih edip arabaya bindirdim.
Kapısını kapattıktan sonra minik evimizden İlker'in sesini duydum. "Nereye gidiyorsunuz?" Biraz bekledikten sonra cevap vermeyi başardım. "Biraz dolaşalım dedik. Siz keyfinize bakın, biz birkaç saate geri döneriz zaten."
Kapının eşiğinden kafasını salladığını fark ettim. "Biz de zaten sahile inip turlamayı planlıyorduk."
Ben de arabaya binip kapımı kapatınca sonunda hazırdık. Şoför koltuğunda yan dönüp Mert'e baktım. Ellerinde tuttuğu albümleri karıştırıp dinlemek için seçim yapmaya çalışıyordu.
"Hangisini açacaksın?"
Elindekileri bırakıp bir tanesini müzik çalara taktı.
"Sanırım bunu."
Kulaklarımı dolduran The Hanging Tree'ye gülümseyerek baktım. Jennifer Lawrance'ın yumuşak ve bir o kadar da amatör sesinden damlayan kelimeleri seviyordum.
Alaycı Kuş'u izlerken hissettiğim hüznü tekrardan yaşamaya ve Peeta Mellark'ın acı dolu çığlıklarında boğulduğumu hissedince yola odaklanmaya karar verdim.
***
Yolumuz sonunda bitince arabadan indim ve Mert'i de beraberimde indirdim.
Ihlamur sokağında dolaşmayı severdim. Burası meşelerin, kavakların ve söğütlerin diyarıydı.
Kimi zaman burnumu yakan polenlerden rahatsız olsam da Ihlamur Sokağı, bir cennetten farksızdı benim için.
Mert'e doğru döndüğüm zaman o da gülümsüyordu. "Burayı bikiyorum. Annemlerle her zaman buraya gelirdik. Yıllar önceydi tabiî ama... Hatırlamam çok tuhaf."
"Ben de burayı çok severim. Annemle bir iki sene önce beraber gelmiştik. Sonra bu güzelliği bir daha unutamadım."
Beraber dimdik durduk ve önümüze serilmiş olan Antalya'yı izledik.
"Bundan sonraki zamanlar hep seninle beraber her yere gitmek istiyorum. Belki de sadece bize özel yerler keşfederek hayatın tadını çıkarabiliriz..."
Fısıldadım.
"Belki İsanbul'a gidince evlenebiliriz."
--
Ya bakın, valla kısa olduğunu biliyorum ve siz de uzun bölümler istiyorsunuz, onu da biliyorum ama olmuyor, benden daha uzun bölüm çıkmıyor kardeşim! Ama erken yüklemeye çalışıyorum. Daha geçen gün iki bölümü üst üste yükledim, çünkü kısa olduğunun farkındaydım. Fikrim de şu yönde ki, uzun yazmaya çalışacağım. Uzun olmazsa bile bölümler arasındaki yüklenme mesafesini uzatmamaya çalışacağım. Sizi seviyorum! :* .