Eylül'ün gözünden;
-
"Kızım, ne ayak bu Tuna Bey?! Hayır adam yakışıklı ve karizmatik. Sen tez kanarsın buna! Aşık falan da olayım deme haa!"
Gözlerimi devirip kısa saçlarımı düzelttim. Bu saatten sonra kimseyle sevgili olmak yada evlenmek istemiyordum. Tuna denilen adam ise umrumda bile değildi. Yakışıklı olabilirdi hatta ve hatta insanlar yemyeşil gözlerine baktığında ölüp ölüp dirilse de benim için fark etmezdi. Sanırım.
"Adam duyacak . Sessiz ol ve içeri git. Ozan'la tek başına kaldı zaten."
***
"Ne yani Mert seni görmeye mi geldi?!"
Kafamı salladım.
"Yarın buluşmak istiyor."
"Neden?"
Beklemeden cevap verdim.
"Gelince söyleyecekmiş..."
Merak ediyordum doğrusu.
***
"Beni niye çağırdın buraya?!"
Teni solgun görünüyordu ama her zamanki gibi yakışıklılığını koruyordu.