14

463 40 16
                                    

CEMRE
Az önceki konuşulanlardan hiçbirini duymamış ve yeni gelmiş gibi birden içeri girdim. Saniyeler önce hıçkıra hıçkıra, iç çeke çeke ağlayan Eylül, beni görünce hemen toparlanıp yüzüne sahte bir gülücük yerleştirdi ve Kader'in kolları arasından ayrıldı. Az önce neler olduğunu bilsem de bozuntuya vermedim...

Cemre : selam kızlar...

Kader : Cemre... mutlu gördüm seni, hayırdır?

Cemre : güzel bir gün çünkü Kader... mutluyum...

Kader : iyi bakalım...ay kızlar ben çok acıktım. Acaba aşağıda yiyecek birşeyler kalmış mıdır? Hedoşa sorsam mı?

Eylül : Kader yemek yiyeli 2 saat bile olmadı, nasıl bu kadar çabuk acıkabildin?

Kader : öf naapıyım doymadım işte. Ben Hedoşu bulmaya gidiyorum. Size de getireyim mi?

Başımı salladım, Eylül de aynı şekilde. Kader koşturarak çıktı...

EYLÜL
Kader gidince odada uzun bir sessizlik oldu. Cemreyle yalnız kalmıştık.

Az önce Kaderle konuştuklarımızı ve o halimi görse ne düşünürdü diye düşündüm bir an. Muhtelemen beni hala Serkana aşık olmakla suçlardı. Ya da belki halime acırdı. Ya da belki bunu bana karşı kullanırdı...

Cemre, sanki düşüncelerimi okur gibi bana bakıyordu ama onu umursamamaya çalıştım... kitap okuyacakken telefonum çalınca açtım, Meral arıyordu...

Meral : Eylül, canısı Kader yanında mı? Evet ya da hayır de sadece, çok önemli

Eylül: hayır değil... acıkmış hanımefendi, Hedoştan birşeyler istemeye gitti. nooluyo ki Meral?

Meral : canısı, yarın Kader'in doğumgünü için sürpriz hazırlamak istiyorum. Bu yüzden harika bir mekan ayarladım, güzel bir parti vericem. Tabii ki sizler de davetlisiniz. Ben Mert'e söylicem, o diğerlerine söyler.

Eylül: tamam... yapabileceğim başka birşey var mı?

Meral : ha yok canısı ben herşeyi hallediyorum. Siz sadece onu yarın akşam saat 6da falan buraya getirirsiniz bir bahaneyle, gerisi bende.

Eylül: tamam, onu hallederiz. Tamam imkanın var ama abartmadın dimi?

Meral : hayır tabii ki merak etme. Hem en büyük parti organizasyonu bana yapılabilir ancak...

Güldüm...

Eylül: iyi tamam...

Meral : Mekanı tamamen bizim olacak şekilde kapattırdım. Tüm akşam müzik olacak, dans edicez, yemekler, pastalar... Ay çok güzel olucak.

Eylül: tamamdır. Ama akşam geç kalamayız ki, biliyorsun Neriman hanım sıkı denetim getirdi yurda.

Meral : biliyorum canısı, o işi hallettim ben. Neriman bende

Eylül : nasıl ya?

Meral : ah, istediği birkaç hediye işte canısı. Sen boşver bunları, yarın gece yarısına kadar vaktiniz var. Sizi ben bırakıcam

Eylül: aa tamam o zaman...

Meral : hadi ben kaçtım canısı, sabah sana konumu atarım... şimdi dedişkom beni çağırıyo, yarın görüşürüz

Telefonu gülerek kapattım, bu kız masıl böyle enerjik olabiliyordu. Üstelik bu bulaşıcıydı, herkese bulaşıyordu sanki bu enerjisi...

Cemre'nin ne konuştuğumu merak ettiğini merak eder gibi bir bakışını yakalayınca durumu ona da anlatmak durumunda kaldım...

Eylül: yarın Kader'in doğum günü için Meral bir organizasyon ayarlamış. Tek istediği akşam Kader'i bir şekilde oraya götürmemiz...

Cemre : tamam, yarın hallederiz

Eylül : bir şey daha var. Doğum gününü unutmuş gibi yapıp tamamen sürpriz mi yapalım yoksa hediyeleri verip akşama kadar sürpriz yokmuş gibi mi davranalım?

Cemre : sabah hediyeleri verelim bence...çünkü hatırladığımızı tahmin ediyordur.

Eylül: evet... öyle yaparız

Cemre : tamam...

Yine derin bir sessizlik...

İkimiz de aynı anda aynı soruyu birbirimize sorduk...

Eylül & Cemre : ne hediye aldın?

Gülmemek için kendimi zor tuttum... onunla böyle yakın olmayı özlemiştim...

Eylül: şey... kitap aldım ben

Cemre : ben de

Yine gülmeye başladık...beş dakika öncesine kadar Cemre yüzünden salya sümük ağlarken şimdi onunla karşılıklı gülüyordum. Sanırım delirmiştim...

Dayan YüreğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin