SERKAN
Evde yatıp dinleniyordum ki ısrarla çalan zil yüzünden uykum bölünmüştü...Nazan : kim bu densiz? Zili bozacak utanmasa...
Defne kapıyı açtığında Cemre'yi görmüş olacaktı ki laf sokmalarına başlamıştı...
Defne : ah biz de huzurlu günlerimizin tadını çıkarıyorduk ki sen geldin. Yine ne var? Niye geldin?
Cemre : bana attığın fotoğraf... fotoşop mu? Gerçek mi?
Hangi fotoğraf??
Defne : onla mı uğraşıcam gerizekalı? Tabii ki gerçek...
Cemre : demek gerçek... Serkan! Serkan nerdesin?!
Serkan: efendim Cemre?
Cemre : konuşmamız lazım...
Serkan: hangi konuda?
Cemre : Eylül!
Serkan : of Cemre... yeter Eylül Eylül Eylül... Eylülden başka bir şey bilmez misin sen?
Birden gülmeye başladım... sinirlerim bozulmuştu...
Cemre : niye gülüyorsun? Komik olan ne?
Serkan: annemin sözlerini kullanmaya başladım... annem bunu bana derdi... şimdi ben sana söylüyorum...
Cemre : Serkan! Bu fotoğraf ne? Bu ne?!
Telefonundan bana gösterdiği fotoğrafa baktım, bunu hatırlamıyorum bile... yani evet Eylülün dizlerine yatmıştım ama saçlarımı sevdiğini hiç hatırlamıyorum... uyuyor olmalıyım, uyanık olsam kesinlikle bu anı hatırlardım...
Cemre : seni nasıl ayarttı? Hı? Sevgilisi de var... ikinizi birden mi idare ediyo?
Serkan : saçmalama Cemre... dizlerine yatan bendim. Yorgundum sonra da uyumuşum... hem sanane bundan? Sen benden ayrılmadın mı? Bitti gitti... bitti! Bana artık hesap soramazsın... Şimdi git Cemre... uyumak istiyorum, inan bana senle uğraşamayacak kadar yorgunum
Cemre : uyumak? Bu saatte? Serkan sen iyi misin?
Serkan : umrunda mı? Bırak ya...
Nazan : hadi kızım, hadi git artık...
Cemre : en doğru kararı vermişim... sen Eylül'ü seviyorsun dimi Serkan? Ama bir şey söyleyeyim mi? Seni baba yapacak olan o değildi, bendim! Ben! Ben hamile olduğumu öğrendim!
Nazan : ne?!
Defne : anne... anne ben sana söyledim... ben sana demiştim...
Nazan : yalan atma
Cemre : yoo... doğru söylüyorum... hani o bayıldığınız Eylül var ya, o bulmuş benim testimi... teyze mi olucam, hala mı olucam diye sordu hatta...
Serkan : sen... Cemre sen hamile misin? Gerçekten mi?
Buna inanamıyordum.. baba olacaktım... elimde olmadan gülümsedim... ama keşke annesi Cemre değil de...
Cemre : yalan söylemiyorum... hamile olduğumu öğrendim. O gün hastaneye geldiğimde hani bayılmıştım ya... bu yüzdenmiş... hatta bakın, fotoğrafı bile var...
Bana elindeki görüntüleri gösterdi... inanamadım...
Nazan : sen hamilesin... doğru söylemişsin...
Cemre : evet... daha çok küçük ama...
Defne : belki yalan söylüyorsun... belki o görüntüler senin değil... sadece Serkanı kafalayıp evlenmek için söylüyorsun belki, nerden bilelim...
Cemre : git kankan Eylül'e sor... sana anlatır...
Serkan: Eylül biliyor muydu? Başından beri... ve bana söylemedi... ona bir aile kurmak istediğimi defalarca söylememe rağmen... bunu benden sakladı demek...
Nazan : Serkan... naapıcaksın oğlum? Bu senin şansın olabilir...
Defne : tabii ki göndericek şu kızı.. naapabilir başka...
Nazan : saçmalama Defne... oğlum...bu senin şansın.. o bebek seni kurtarabilir... senin kanından...
O an annemin ne demek istediğini anladım... o bebek beni bu hastalıktan kurtaracak tek varlıktı... kurtulabilirdim...
Cemre : ne kurtarması? Ne diyorsunuz siz?
Serkan: Cemre... madem ortada bir bebek var... yani bence yeniden deneyebiliriz... bunu yapabiliriz dimi? Bebek için bir şans verelim birbirimize bence ne dersin?
Cemre : Neriman hanım beni yurttan atar...
Nazan : ufak bir nikah yaparız...
Defne : ne nikahı? Anne saçmalama...
Cemre güldü hemen... çok iğrenç bir kahkaha attı...
Defne : yalan söylüyor işte dedim size!
Cemre : yalan atmıyorum... hamileydim! Evet bu resim, hamileliğim hepsi doğruydu, taa ki bu sabaha kadar... onu birkaç saat önce aldırdım Serkan! O artık yok! Sen o istediğin aileyi asla kuramayacaksın çünkü artık ben yokum, bebek de yok! Eylül de Ozanla evlenecek ve sen hayatının sonuna kadar aptal kardeşin ve annenle yaşayacaksın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dayan Yüreğim
Teen FictionHer hikayenin içinde acı da olur ayrılık da... ama iyi biten herşey iyidir derler. Sonunda kavuşmak olan vedalara merhaba...