74

334 32 19
                                    

SONGÜL
Nasıl yani? Nasıl her şeyi biliyordu? Nasıl öğrenmişti? Meral... Meral mi söylemişti? Naapacaktım şimdi?

Güney : bugün sabahtan çalıştığın şirkete gittim, henüz gelmemiştin ama evde değildin çünkü evde her şey olduğu gibi bırakılmıştı

Songül : Güney ben...

Güney: sonra sizin kata geldim, seni sordum, dün gece geç saatlere kadar çalıştığını, bu yüzden seni özlediğimi be görmek istediğimi söyledim ama bana öyle bir şey olmadığını söylediler... meğer sen geç saatlere kadar falan çalışmamışsın...bana yalan söyledin..

Songül : özür dilerim Güney... özür dilerim ben...

Güney : özür dileme... özür dileme Songül...

Bitti işte... her şey bitti...

Güney : özür dileme Songül... çünkü ben özür dilerim...

Ne?!

Songül : ne?! Ne diyorsun sen Güney? Sen ne yaptın ki özür diliyorsun?

Güney: sen bana tatlı yalanlar söyleyip, uykundan feragat ederek evlilik yıl dönümümüz için sürprizler hazırlarken ben unutmuştum... ben bugünün evlilik yıl dönümü olduğunu tamamen unutmuştum Songül... çok özür dilerim Songül...

Evlilik yıl dönümü mü? Ben bunu nasıl unuttum?

Güney'in yanına gidip sarıldım ve yanağından öptüm... bu durumu nasıl telafi edeceğimi bilemiyorum. Öyle bir batağa saplanmıştım ki...

Güney: söz seneye hatırlıcam... hem de günler öncesinden... ama özür dilerim... ne hediye alabildim ne de bugünü zamanında hatırlayabildim. Senin sürpriz yapacağını anlamasam benim aklıma bile gelmeyecekti...

Songül : Güney.. önemi yok. Gerçekten...

Güney : valla mı?

Songül : aynen oğlum...takma kafana... hem benim de sürprizim mahvoldu zaten...

Güney: hadi ya... ne yapacaktın ki?

Songül : ben... şey... yok ulan söylemicem, seneye yaparım...

Güney başını sallayıp güldü...

Güney : şey tamam... o zaman bari yemeğe gidelim mi? Kutlama gibisinden... hem Zehra ablanın yokluğunu, hem de evliliğimizin ilk yılını...

Songül : tamam ulan, hadi gidelim...

Evlilik yıl dönümümüzü unuttuğu için üzülen, benim de onun için planlar yaptığımı sanan bir kocam vardı... onun bu iyiliği altında daha ne kadar ezilebilirim bilmiyorum...

CEMRE
Tuna'ya daha yeni bir ilişkiye hazır olmadığımı ama mutlaka düşüneceğimi söyleyip yurda geri döndüm. Paralarımı saydım, bu iş sayesinde çok güzel para biriktiriyordum...

Eylül de mutlu bir şekilde odaya girdi ve bavulunu çıkarttı...

Kader : Eylül? Kardeşim nereye?

Eylül: yurttan çıkışımı yapıyorum, az önce Neriman hanımla konuştum, kabul etti.

Kader : nasıl? Ne yapacaksın? Nerde kalacaksın?

Eylül: ben buldum bir yer...

Kader : kız başına nasıl yapacaksın? Kira, faturalar..

Eylül: kardeşlerimle yeni bir düzen kurucam ben... buna ihtiyacım var. Bir abla olarak görevimi yapmak zorundayım.

Kader : yaa... ama ben seni özlerim...

Eylül: ben de... ama gelirsin, birlikte vakit geçiririz...

Kader : herhalde gelicem, bırakmam... peki sen okuldayken kardeşlerin ne olacak? Metin? Ona kim bakacak?

Eylül: onu hallettim ben... bakacak birini buldum yani

Kader : peki kira falan? Paraya ihtiyacın olmayacak mı?

Eylül: şimdilik ihtiyacım yok...

Cemre : nooldu? Sana da mı miras kaldı Eylül? Ondan mı bu apar topar gidişin? Zaten yüzün de gülüyordu geldiğinde...

Eylül: miras değil de şans diyelim... büyük bir şans...

Kader : ne zaman gidiyorsun peki?

Eylül: yarın...

Kader : ne kadar çabuk...

Cemre : bu kadar çabuk olduğuna göre sevgilinle kalıyosun dimi? Ozanının yanına taşınacaksın...

Eylül: hayır... Ozanla ayrıldık biz

Kader : hih! Neden?

Eylül: bir süredir aklımdaydı zaten... neyse ki o da farkındaymış da çok zor bir konuşma olmadı

Kader : ee ne olacak şimdi?

Eylül: kendi hayatıma bakıcam. Artık kimseyi düşünmeden mutlu olma sırası bende...

Kader : ol... mutlu ol tabii kardeşim ama dikkat et.

Eylül: ederim...

Cüzdanımı elime alıp biraz para uzattım Eylüle... aç kalmasına göz yumamazdım...

Eylül: bu ne?

Cemre : belki çok değil ama... en azından biraz yiyecek bir şeyler alırsınız... iki çocukla birlikte öyle aç kalmayın

Eylül: kalmayız merak etme... paraya ihtiyacımız yok, sen kendine sakla onu...

Cemre : ihtiyacın olursa..

Eylül: bulurum...

Eylül bavulunu doldurdu ve kaldırıp uyudu... onunla burdaki son günümüzdü...

Dayan YüreğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin